We will meet again traduction Turc
289 traduction parallèle
We will meet again, Jean!
Yeniden bir araya geleceğiz, Jean!
Yes, we will meet again.
Evet, yine görüşürüz.
We will meet again before you go.
Gitmeden önce görüşelim.
I don't want to, but we will meet again when summer ends.
Ben de gitmek istemiyorum ama yazın sonunda tekrar kavuşacağız nasıl olsa.
Then we will meet again.
O zaman tekrar görüşürüz.
I give you my word we will meet again.
Sizi temin ederim ki yine görüşeceğiz.
We will meet again.
Gene buluşacağız.
We will meet again, won't we?
Gene görüşeceğiz, değil mi?
Teacher, we will meet again without fail!
Mutlaka görüşeceğiz. Öğretmenim, öğretmenim!
In His Presence, we will meet again.
Onun huzurunda tekrar biraraya geleceğiz.
There will come another time, another place... and we will meet again.
Başka bir zamanda, başka bir yerde tekrar karşılaşacağız.
Wind and Forest... we will meet again where Lord Shingen is.
Rüzgâr, Orman. Efendi Shingen'in yanında buluşmak üzere!
We will meet again some other time
belki başka zaman!
I hope we will meet again soon to talk more.
Umit ederim birbirimizi tekrar görürüz ve beraber güzel bir sohbet ederiz.
Maybe is somewhere out there, better and prettier world, in which we will meet again.
belki orada tekrar buluşabileceğimiz, daha iyi ve güzel bir dünya vardır
Maybe one day we will meet again. One day?
- Belki bir gün yine karşılaşırız.
I hope we will meet again.
Umarım tekrar görüşürüz.
- Will we meet again?
- Yeniden görüşecek miyiz?
If ever we meet again, it will be on a different basis.
Eğer bir daha karşılaşırsak şartlar farklı olacak.
I do hope and pray no harm will come to you... and that we shall all meet again.
Umuyor ve dua ediyorum ki başınıza bir şey gelmez ve bir gün yeniden görüşürüz.
And so, gentlemen, until we meet again, as I hope we will, take no unnecessary risks.
Evet beyler, tekrar görüşene dek, ki umarım görüşeceğiz, gereksiz riskler almayın.
We will not leave here together and we will not meet again.
Buradan beraber ayrılmıyoruz ve bir daha asla karşılaşmayacağız.
Will we meet again, Mr. Umberto?
Tekrar görüşecek miyiz, Bay Umberto?
- Will we meet again?
- Yine karşılaşır mıyız?
When will we meet again?
Bir daha ne zaman görüşeceğiz?
# Will we meet again?
# Will we meet again?
Every time you leave, you say, "Farewell, Franz,'we will never meet again".
Daima ayrılırsın, şöyle dersin "elveda Franz bir daha görüşmeyeceğiz."
When we meet again, I will be quite ready to vie with you.
Yine karşılaştığımızda, bir hayli hazır olacağım, sizinle çatışmaya sadık bendeniz.
When will we meet again?
Bekle! Ne zaman buluşacağız?
Is it true? Will we meet again?
- Gene buluşacağımız doğru mu?
When will we meet again?
Tekrar ne zaman kavuşabileceğiz?
Will we meet again?
Tekrar bir araya geleceğiz?
Will we meet again?
Yine görüşebilecek miyiz?
No, we will see each other soon meet again.
Hayır. Birbirimizi yakında yeniden göreceğiz.
We won't meet again, will we?
Artık bir araya gelemeyeceğiz, değil mi?
Farewell, may we will never meet again.
Elveda, Elveda... Umarım bir daha hiç karşılaşmayız.
We'll Meet Again and I will kill you...
Tekrar karşılacağız seni öldüreceğim...
We will never meet again.
Bir daha asla karşılaşmayacağız.
What are you going to do? When will we meet again?
Tekrar ne zaman görüşeceğiz?
- So until we meet again... I will say... here is looking at you, kid.
Yani bir daha görüşene dek şöyle diyeyim :
So that we may meet again, in heaven where Bullingdon said quarrelsome people will never go.
Böylece hepimiz cennette yeniden buluşabiliriz. Çünkü Bullingdon oraya kavgacıların asla gidemeyeceğini söyledi.
If we ever meet again, by chance, I think we will laugh ourselves to death.
Tesadüfen bir kez daha rastlaşsak sanırım gülmekten bir hâl olurduk.
We will never meet again.
Bir daha birbirimizi hiç görmeyeceğiz.
Will we meet again?
Tekrar görüşür müyüz?
- How will we meet each other again?
- Bir daha nasıl buluşacağız?
So, when we reach that point whatever happened will happen again- - the Enterprise will be destroyed the other Picard will be sent back to meet with us and we do it all over again.
Biz o noktaya ulaştığımızda, olanlar bize de olacaktır. Gemi yok olacak. Diğer Picard bizimle karşılaşacak.
When you get rid of everything and become truly yourself, we will have a chance to meet again.
Her şeyden kurtulup aslını bulduğun zaman tekrar görüşme şansımız olacak.
When will we meet again and as what?
Bir daha nasıl buluşacağız?
When will we meet again?
Bir daha ne zaman buluşuyoruz?
However much we may have differed with him or with each other about him and his value as a man let his going from us serve only to bring us together now consigning these mortal remains to earth the common mother of all secure in the knowledge that what we place in the ground is no more now a man but a seed which after the winter of our discontent will come forth again to meet us.
Daha ne kadar ondan farklı düşünebiliriz insan olarak değerini görmezlikten gelebiliriz. Bizden ayrılırken tek amacı bizi bir araya getirmekti. Bu fani kalıntıları toprağa verirken yere ektiğimiz bu şeyin bir insan değil bir tohum olduğunu biliyoruz.
Master Wong, when will we meet again?
Wong Usta, bir daha ne zaman görüşürüz?
we will miss you 16
we will figure it out 16
we will 1454
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will go 22
we will talk 25
we will return 17
we will find her 40
we will figure it out 16
we will 1454
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will go 22
we will talk 25
we will return 17
we will find her 40