English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Wear it

Wear it traduction Turc

4,697 traduction parallèle
My mum makes me wear it.
Annem takıyor bunu bana.
It being on me implies that I want to wear it.
Üstümde oluşu, giymek istediğimi gösteriyor zaten.
And if you're gonna wear a veil, wear it because it looks cool, not because some tradition tells you you have to save your face for your husband.
Duvak takacaksanız, havalı göründüğü için takın. Geleneklerin, yüzünüzü, kocanızdan saklamanızı emrettiği için değil.
And when I wear it, I feel hot to trot.
Bunu giyince kendimi aktiviteye hazır hissediyorum.
Well, I just actually wear it'cause it gives me confidence.
- Güven verdiği için giyiyorum sadece.
Oh, this? I just wear it so guys don't hit on me in bars.
Bunu barda erkeklerin asılmaması için takıyorum.
And so I happen to think that there some a right to privacy in the sense that, if you don't wear it on your sleeve, and these candidates do wear it on their sleeve, including Obama.
O yüzden, bunu kendilerine saklamaları açısından bir miktar mahremiyet hakları olduğuna inanıyorum ancak Obama da dahil adaylar bunu ifşa ediyorlar.
Dynamo wear it.
Dinamo'lular için o.
Thanks, I'll wear it well.
Teşekkürler.
- You boys wear it like a badge.
- Duruşunuzdan belli olur.
I just said you can't wear it to an office.
Ofise giderken giyilmez dedim sadece.
I'm gonna wear it on the plane, though.
Uçakta giyecektim ama.
I'll wear it till I go.
Gidene kadar takacağım.
It's like Ed Hardy threw up Chinese food and wants people to pay to wear it.
Sanki Ed Hardy Çin yemeğini üstüne kusmuş gibi. Bir de insanlardan giymeleri için para istiyorlar.
You might as well wear it.
Gönül rahatlığıyla giyebilirsin.
Yeah, I haven't had a chance to wear it yet.
Evet, henüz giyme fırsatı bulamadım.
I think I'm going to wear it to sleep in it from now on.
- Sanırım artık uyurken bunu giyeceğim.
Oh, no, no, no. You should only wear it with a t-shirt and underwear.
Bunu sadece tişört ve külotla giymelisin.
Okay, I have to practice walking on it for a while... if I want to wear it to work.
İşe giyeceksem biraz yürüme alıştırması yapmam lazım.
He let her wear it.
Drew, Callie'nin giymesine izin vermişti.
I was hoping that Cee Lo might like it and wear it in his show.
Cee Lo'nun bunu beğeneceğini ve şovunda giyeceğini umuyorum.
There was some debate whether to spackle it over, or wear it as a badge of honor.
Dolguyla kapatalım mı yoksa şeref alameti olarak mı takalım diye epey bir tartışma yaşanmıştı.
'Cause I don't want to accidentally wear it.
Çünkü bu şeyi kazara giymek istemiyorum da ondan.
Yeah, you can wear it tomorrow.
Evet, yarın giyebilirsin.
My mom made me wear it.
Annem zorla giydirdi.
I thought you could wear it, tonight.
- Bu akşam bunu giyersin diye düşündüm.
Um, I made this dress for my daughter a long time ago but if you'd like, could you wear it?
Bu kıyafeti uzun zaman önce kızım için yapmıştım ama istersen sen giyebilirsin.
We all have to wear it now.
Hepimiz bunları takmak zorundayız.
It'll give me an excuse to wear the false beard I won in that mahjong tournament.
Takma bıyık takıp mahjong kazandığım günü hatırladım.
It is a label that I now wear with pride and joy.
Bunları, etiketim olarak gururla taşıyorum artık.
and everybody's got to wear wigs? Could you just die.
Tema "Gettin'Wiggy with It" olsa?
[Scoffs] I always wear this. I want to be buried in it.
Onunla beraber gömülmek istiyorum.
And you wear that like armor, but the truth is it is weighing you down.
Ve bunu, bir zırhmış gibi taşıyorsun ama aslında, o ağırlık seni aşağı çekiyor.
Oh, and, um, by the way, just so this doesn't turn into an argument later, the dress she's gonna wear isn't technically white ; it's eggshell.
Bu arada sonradan tartışma çıkmasın diye söylüyorum giyeceği elbise tam olarak beyaz değilmiş, yumurta kabuğu rengi.
Yeah, I'd shave it off, or wear a wig if I was you.
Evet, yerinde olsaydım saçları kestirir ya da peruk takardım.
What? See, but if I did kiss you, then Muscle Man would wear the diaper, so yeah, it was pretty much a bet.
- Seni öpseydim Kas Adam bez takacaktı yani evet, iddiaymış.
My secret admirer requested I wear a hat with a feather in it.
Gizli hayranım tüylü bir şapka takmamı istemiş.
Burt would wear his Arbor Day costume and Jimmy had no idea it was him.
Burt Ağaç Bayramı kostümünü giyerdi ve Jimmy onun babası olduğunu bilmezdi.
And not to mention it's kind of ridiculous that you continue to wear that wig.
- Aynı zamanda o peruğu takmaya - devam ettiğin için saçma.
IF IT WOULD MAKE YOU HAPPY AND BE ABLE TO BURY THE HATCHET HERE, I WILL WEAR THAT DRESS.
Eğer seni mutlu edecekse bu işi burada halledebilirim bu elbiseyi giyebilirim.
If you don't stop doing that, I'm gonna make you wear a cone around it.
Eğer bunu yapmayı kesmezsen orana bir koni kondurtturacağım.
♪ When you're the villain of the show ♪ ♪ Once you wear black, you'll never go back ♪ ♪ It's a high to be loathed
Dizinin kötü adamı olduğunda, siyah giyinince hiç geri dönemediğinde, nefret edilmek güzel olur.
And she took it, she said, "Oh, that's great, I'll wear that when I sleep."
"Çok güzelmiş, yatarken giyerim" demişti.
But that's not why you're wearing the thigh-high stockings I told you to wear is it?
Ama sana giymeni söylediğim jartiyeri giymenin sebebi bu değil, öyle değil mi?
It doesn't matter what you wear--you're a temp.
Geçici eleman olduğun sürece ne giydiğinin bir önemi yok ki.
You can wear the same thing if it's to the walk of shame.
Geceden kalmış yürüyorsan aynı şeyi giyinebilirsin. Lafına dikkat et.
Wear whatever you want, as long as it's not too bright or reflective.
Ne istiyorsan onu giy çok parlak ve göz kamaştırıcı olmadığı sürece.
It's hard to wear these shoes after all this time.
Onca zaman sonra bu ayakkabılarla yürümek ne kadar zor.
I wear a hood and I put arrows into criminals, so when it comes to complexity... I grade on a curve.
Başlık giyip, suçlulara ok saplıyorum yani iş karmaşıklığa geldiğinde üstün başarıyla mezun oldum.
I have forgotten to wear underwear, and it is very arid in this climate, so I'm feeling uncomfortable.
İç çamaşırı giymeyi unutmuşum. Buranın havası da çok kuru. Yani çok rahatsız oldum.
Can I borrow it to wear sometimes?
- Ara sıra ödünç alsam olur mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]