What'd you tell him traduction Turc
191 traduction parallèle
We don't want to interrupt your chat with the man from the Foreign Office,..... but if you tell him anything of what you know,..... you will never see your child again.
Dışişleri'nden gelen adamla sohbetinizi kesmek istemeyiz, ama ona bildiklerinizden bahsederseniz, çocuğunuzu bir daha göremezsiniz.
What'd you tell him for?
Ona niye söyledin?
Well, we can tell him what the situation is now, but I think you'd better let me do it.
Durumu artık ona açıklayabiliriz... ama bunu bana bıraksanız iyi olur.
- What'd you tell him?
- Ona ne anlattın?
What'd you tell him?
Ona ne anlattın?
What'd you tell him?
Ona ne dedin?
I'd like you to tell me what you thought of him.
Onun hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum.
Well, what'd you tell him?
Eee, ne dedin ona?
Now, this fellow in the Carson case, you know... what I'd like to do is to go up to him... take him by the arm and tell him not to worry.
Şimdi, Carson'ın olayındaki adam yapmaktan zevk duyacağım şey, onu alıp kolunda tutup, endişe etmemesini söylemek.
- What'd you have to tell him for anyway?
- Ne diye ona söylediniz ki?
If he was doing to me what he's doing to you, I'd tell him the same thing.
Bana da sana yaptığını yapsa ona aynı şeyi söylerdim.
What'd you tell him?
Ona ne diyeceksin?
Listen, mam, I wish you'd tell him... he really doesn't think that he's guilty, and he should keep it to himself, you see what I mean?
- Kahvaltı hazır. - Şu adam amma da inatçı.. .. suçlu olduğunu kabul etmiyor.
" What do you think he'd say if we were to tell him
Davasının başladığını bildiren zilin..
And what'd you tell him, exactly?
Ne cevap verdin, tam olarak?
What'd you tell him?
Ne söyledin ona?
I'll tell you what I'd like for him, a good tune-up fight.
Onun için ne istediğimi söyleyeyim, iyi bir hazırlık maçı.
What'd you tell him?
- Ona ne anlattın? - Hiçbir şey.
I'll tell you one thing, if he was an officer in my outfit... I'd bust him so fast he wouldn't know what happened.
Size bir şey söyleyeyim mi, eğer benim birliğimde bir subay olsaydı onu öyle bir bozardım ki neye uğradığını şaşırırdı.
I was thinking of that young man tell me what do you know about him?
Dışarıda bulunan genç adam... Onun hakkında ne biliyorsun?
If you know what's good for you, you better get on that phone and tell Mr. Big-shot Farmer that I said he'd better let me on that stage or I'll crucify him in 150 newspapers every day for the rest of his useless life.
Hakkında hayırlı olmasını istiyorsan hemen şu telefonu al ve Sayın Farmer Haşmetlerine de ki, bıraksın şu stüdyoya gireyim, yoksa kalan o beş paralık ömrünün her günü, 150 gazetede ona demediğimi bırakmam!
Didn't you tell him what time we'd get here?
Ona kaçta geleceğimizi söylemedin mi?
What'd you tell him?
Ona anlatmadıklarım :
I was hoping you'd tell him what really happened.
Ona işin gerçek boyutunu anlatabilirsiniz diye düşündüm.
If he asked me, I'd tell him what I'm telling you.
Beni görmeye gelirse, size söylediğim gibi konuşurum.
So what'd you tell him?
Ne cevap verdin peki?
- What'd you tell him?
- Ona ne söyledin, peki?
W-W-W-What'd you tell him?
Peki ne dedin?
Would you tell him that I'd be more than happy to help out with lab time and materials, even some space if, I don't know what you think, he might be amenable to sharing.
Söyler misiniz ona, istediği zaman laboratuar malzemelerini kullanabilir. Hatta laboratuarı bile kullanabilir. Yani ne düşünürsünüz bilmiyorum ama laboratuarı kullanabilir.
I've been planning what I'd do if I ever got my hands on him again, and I'll tell you...
Onu yeniden ele geçirirsem ona ne yapacağımı düşünüyordum ve sana söylüyorum...
NICKY : What'd you tell him?
Sen ne dedin?
So, what'd you tell him?
Onlara ne dedin?
- What'd you tell him?
- Ne dedin?
I'll tell you what. I know I'm in law enforcement, but I'd like to take him to Vegas myself.
Güvenlik kuvvetlerinden olduğumu biliyorum ama onu Vegas'a götürmek isterdim.
What'd you tell him?
Ona ne söyledin?
You could show him a cobweb and he'd tell you what sort of spider made it.
Ona bir örümcek ağı göstersen hangi örümceğin yaptığını söyleyebilir.
What'd you tell him to do?
Ona ne yapmasını söyledin?
What'd you tell him?
Ona ne söylerdin?
- Just shut up, huh? - What'd you tell him?
- Kapa çeneni, tamam mı?
What'd you tell him?
Onlara ne anlattın?
What'd you tell him?
- Hiçbir şey.
If you could just tell him that you'd met me and let him know what he's doing to me, maybe, coming from you, it might mean something.
Ona benimle tanıştığınızı söyler, bana yaptıklarını bildiğinizi hissettirirseniz belki sizin söylüyor olmanız bir anlam ifade eder.
- What'd you tell him?
- Ona ne söyledin?
- What'd you tell him about nitro?
- Nasıldı?
He wanted to know when he could see me again... so what'd you tell him?
Beni tekrar ne zaman görebileceğini sordu. Peki ona ne dedin?
- What'd you tell him?
- Ona ne dedin?
So, what'd you tell him?
Sen ne dedin?
I'll tell you what I think you should do, D'Angelo... not because I think you wanted that man to get shot... or had anything to do with shooting him.
Sana ne yapman gerektiğini söyleyeceğim, D'Angelo o adamın öldürülmesini istediğinden dolayı değil. Ya da onun vurulmasıyla ilgin olduğunda dolayı değil.
- What'd you tell him?
- Hiçbir şey.
- What'd you tell him?
- Ne anlattın?
What'd you tell him, Calleigh?
- Ona ne söyledin Calleigh?
what'd you do 558
what'd you expect 72
what'd you say 501
what'd you get me 18
what'd you have in mind 66
what'd you say to me 28
what'd you say your name was 25
what'd you have 21
what'd you get 128
what'd you hear 33
what'd you expect 72
what'd you say 501
what'd you get me 18
what'd you have in mind 66
what'd you say to me 28
what'd you say your name was 25
what'd you have 21
what'd you get 128
what'd you hear 33