What's going on with him traduction Turc
108 traduction parallèle
ould you find out what's going on with him and Taeko?
Onunla Taeko arasında neler oluyor öğrenebilir misin?
What's going on with him, anyway? What, is somebody not giving him his napalm?
Ne, biri şekerini elinden mi aldı?
- I know it's none of my business, what's going on with you and Marcus, but can you try to take it easy on him?
- Beni ilgilendirmedigini biliyorum ama, Marcus'la aranizda olanlarla ilgili, onu kadar stese sokmasan diyorum?
What's going on with him?
Ona neler oluyor?
I don't know what's going on with him.
bir avcı var.
- What's going on with you and him?
- Neler oluyor o adamla?
I think that what's going on with Wyatt is complicated and I don't think your anger is helping him with his problems.
Bu Wyatt'ın neden böyle karmaşık olduğunu açıklıyor. Öfkenizin onun problemlerini çözmeye yardımcı olacağını sanmıyorum.
That's what's going on with him.
Ona olan bu.
I don't know what's going on with him.
Nedir onun olayı, anlamıyorum.
Do you know what's going on with him lately?
Babana son zamanlarda neler olduğunu biliyor musun?
I'd think you'd want to know what's going on with him and welcome him. Oh, for heaven's sake.
- Ona hoşgeldin demek ve neler yaptığını öğrenmek için çok istekli olman gerekirdi!
He's an artist, and he's very into his work and what's going on with him.
Bir ressamdı. İşine çok bağlıydı ve sürdürüyordu.
But I'm conflicted about what I can tell him... about my past, about what's going on with me.
Ona ne söyleyebileceğim konusunda aklım karışık... geçmişim hakkında, yaşadıklarım hakkında.
I don't know what's going on with him.
Neyi olduğunu bilmiyorum.
So, what's going on with him?
Ee, bugün nesi var?
I don't know what's going on with him lately, but he's out of control.
Ona neler oldu bilmiyorum ama artık o kontrolden çıktı
WHAT'S GOING ON WITH HIM, ANYWAY?
Tamam. Ona neler oluyor bu arada?
I think that he's probably... afraid to tell you what's really going on with him.
Bence, sorunlarını sana söylemekten korkuyor muhtemelen.
At least you know what's going on with him.
En azından ona ne olduğunu biliyorsun.
I don't know what's going on with him.
Sorunu ne bilmiyorum.
I wanted him to know what's really going on with blacks in this country.
Ülkede zencilerin ne yaşadığını bilmesini istiyordum.
I think what happened to him that day has a lot to do with what's going on now.
Ona o gün olan şeyin bugünkü vakalarla çok ilgisi olduğunu düşünüyorum.
I have no idea what's going on with him right now, sir.
Neler yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok, efendim.
I wanna know what's going on with him.
Onun aklından geçenleri dinlemek istiyorum.
What's going on with you and him?
Aranızda neler oldu?
What's going on with him?
Onun nesi var?
I don't know what's going on with him, man.
Ne yapmak istediğini anlamıyorum, ahbap.
What's going on with him?
Ne yapacaksınız?
To tell you the truth, Angie, I don't know what's been going on with him lately.
Doğruyu söylemek gerekirse, Angie, son zamanlarda ona ne olduğunu bilmiyorum.
So I get to hear what he has to say and I get to tell him what's going on with me.
O bana anlatacaklarını anlatıyor ben de ona kendimle alakalı şeyleri anlatıyorum.
- Hey, Nancy, what's going on? - I know it's your day off, but, um... I got a guy with rebar stuck in him.
- İzinlisiniz biliyorum ama inşaat demiri girme vakası vardı.
So, uh, what do... what do you guys think's going on with him?
Nesi olduğunu biliyor musunuz?
You know what's going on with him?
Nesi olduğunu biliyor musun?
What if he thinks he's going on a vacation with his friend, Andy, who, unbeknownst to him, has sent a letter off demanding his ransom?
Ya o arkadaşı Andy'le tatile gittini sanır, Andy de ona çaktırmadan fidye mektubunu göndermiş olursa?
What's going on with him?
Şimşek ne alemde?
The guy who spread the news to the papers, what's going on with him?
Haberleri gazetelere yayan adam hakkında bir gelişme var mı?
- What's going on with him?
- Nesi var onun?
- What's going on with him?
- Onunla işler ne alemde?
- What's going on with him?
- Nesi var onun.
I don't know what's going on with you and him.
Onunla aranızda ne oluyor bilmiyorum...
Mrs Brown, I have no idea what Dermot has told you about what's going on, but... maybe I should say I'm sorry all right, sorry I ever met him, sorry I allowed myself to fall in love with him and sorry I ever got involved with his family.
Bayan Brown, Dermot size ne söyledi bilmiyorum ama belki de sorun olmadığı için, onunla tanıştığım için ona âşık olduğum için, bu aileye bulaştığım için özür dilesem iyi olacak.
I got to get him hip to what's going on with Shea.
Shea ile ilgili olanları ona söylemem lazım.
What's going on with him?
Onun derdi ne?
Byron and I will take turns staying with him, and hopefully we'll be able to get a handle on what's going on.
Byron ve ben sıra sıra onunla konuşmaya çalışacağız ve umarım ne olduğunu öğrenmeyi başarabileceğiz.
Just... I don't know what's going on with him.
Nesi var anlamıyorum.
What do you think's going on with him?
Nesi var sence?
So the guy calls the cops to see if they can maybe figure out what's going on, and it turns out that his roommate was knocking him out with colorform every single night and butt fucking him.
Bu yüzden, belki neler olduğunu ortaya çıkarırlar diye polisi aramış ve onlar oda arkadaşının her gece adamı kloroformla bayıltıp ona arkadan geçirdiğini anlamışlar. Çılgınca değil mi?
call Mr. Kato and ask him what's going on with Kimura!
Bay Kato'yu ara ve ona Kimura'dan haber olup olmadığını sor!
I'm sure when he's ready what's going on with him.
Ama eminim, hazır olduğunda anlatacaktır.
We don't know anything about what's going on with Jackson, or why someone's protecting him.
Neler olduğunu, Jackson'un durumu ve Jackson'u koruyan kişi hakkında zerre bilgimiz yok. Neden birisi onu korumak istesin?
- What's going on with him?
- Onunla sorunun ne?