What does it feel like traduction Turc
163 traduction parallèle
And what does it feel like, Mr. Carpenter?
Peki, bu nasıl bir his Bay Carpenter?
I didn't say "What does it feel like to be an Okie?" I was an Okie.
"İşçi olmak nasıl bir şey?" demedim.
- What does it feel like?
- Nasıl bir duygu?
What does it feel like at the very moment?
O an neler hissettiniz?
What does it feel like now?
Şimdi nasıl hissediyorsun?
Tell me, uh... never having suffered it personally... what does it feel like to be shot down?
Söyle bana, benim hiç başıma gelmedi.. ... düşüyor gibi olmak nasıl bir his?
- What does it feel like?
- Ne gibi hissediyorsun?
What does it feel like?
Nasıl birşey sence?
What does it feel like to be more beautiful than a rose? Tch, liar.
Bir gülden daha güzel olmak nasıl bir duygudur?
What does it feel like to knock somebody down?
Birini nakavt etmek nasıl bir duygu?
What does it feel like?
Nasıl bir duygu?
What does it feel like I'm doing?
Yaptığım nasıl hissettiriyor? What does it feel like I'm doing?
What does it feel like, Proculus?
Nasıl bir his, Proculus?
- What does it feel like I'm doing?
- Yaptığım hoşuna gitmedi mi?
What does it feel like doing a hit?
Peki cinayet işlemek nasıl hissettiriyor?
What does it feel like?
Nasıl hissettiriyor?
What does it feel like when you're running down the street like a bat out of hell?
Herkesten daha hızlı hareket etmek nasıl bir duygu?
What does it feel like to... hone?
Hönmek... nasıl bir şey?
What does it feel like?
Nasıl bir his bu?
What does it feel like to kill a man?
Birini öldürmek nasıl bir his?
So what does it feel like?
Nasıl bir his?
What does it feel like when a person is losing his mind?
Bir insan aklını kaybederken ne hisseder?
- What does it feel like I'm doing?
Yaptigimi nasil hissediyorsun?
What does it feel like?
Nasıl bir his?
What does it feel like to have someone you love die?
Sevdiğin birisinin ölmesi nasıl bir duygu?
Tell me, milky boy... what does it feel like being a loser supporting a losing side?
Söyle bakalım, süt çocuğu... kaybeden tarafı destekleyen bir zavallı olmak nasıl bir duygu?
What does it feel like to kill a brother?
Bir kardeşi öldürmek nasıl bir şey?
Out come the teams, and what does it feel like for these players?
İşte takımlar sahaya çıkıyor. Acaba bu şu an neler hissediyorlar?
What does it feel like to die that way?
Bu şekilde ölmek nasıl bir şeydir?
Can I ask you, Billy, what does it feel like... when you're dancing?
Sorabilir miyim, Billy, nasıl bir duygu... dans etmek?
What does it feel like to be one of them?
Onlardan biri olmak nasıl bir duygu?
LEO : What does it feel like?
- Nasıl bir his?
OK, what does it feel like when I'm having a heart attack?
Neden kendimi kalp krizi geçirecekmişim gibi hissediyorum?
What does it feel like to be blind?
Kör olmak nasıl bir şey?
What does it feel like I'm doing?
Sence ne yapıyor gibiyim?
What does it feel like to be living the Hollywood dream?
Hollywood rüyasını yaşamak nasıl bir duygu?
Mr Sellers. What does it feel like to be co-starring with Sophia Loren?
Bay Sellers Sophia Loren'le rol arkadaşı olmak nasıl bir duygu?
What does it feel like to be deaf?
Sağır olmak nasıl bir duygu?
- What does it feel like?
- Bu nasıl bir his?
What does it feel like to be a hero?
- Evet, sen ve ben.
What does it feel like?
Nasıl birşeydi?
Well, what does it feel like?
Bu nasıl bir his?
Tell me... what does it feel like to be a Wraith?
Söyle bana... Bir Wraith olmak nasıl bir duyguydu?
Hey, what does it feel like to be a free man, Terrell?
Özgür olmak nasıl bir duygu Terrell?
What does it feel like?
Nasıl bir duygu peki?
In your gut, what does it feel like it is?
İçinde sana nasıl bir his uyandırıyor?
What does it feel like?
Benliğinizde bunu bulup çıkartırsınız.
Uh, so what does it actually feel like when you actually...
Yani, birini... yani birini gerçekten...
What it does... is make you feel like you're in a noisy little dark room, naked and ashamed.
Küçük gürültülü, karanlık bir odada çıplak ve utanmış halde kaldığında hissedeceklerine benzer bir histir.
Actually, Rygel, what does it really feel like?
Gerçekten, Rygel, nasıl bir duygu bu?
And now what does it feel like?
Peki şimdi ne hissediyorsun?