English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / What i don't understand is

What i don't understand is traduction Turc

744 traduction parallèle
But to tell you the truth I don't understand what kind of a club it is.
Ama gerçeği söylemek gerekirse ne tür bir kulüp olduğunu anlayamadım.
That is what I don't understand.
Anlamadığım şey bu işte.
What I don't understand is why the Musgraves didn't claim the land ages ago.
Benim anlamadığım şey, Musgrave'lerin neden asırlar önce arazide hak iddia etmedikleri.
But he'll never be able to go back and do the kind of work... you know, darling I don't think I understand what kind of work he was doing.
Fakat asla geri dönemeyecek ve oradaki gibi çalış.. Biliyorsun, canım aslında tam olarak ne iş yaptığını pek anlayamadım.
What all of you don't understand is I've got to know it's around.
Hepinizin anlamadığı şey şu ki, onun oralarda bir yerlerde olduğunu bilmek zorundayım.
But what I don't understand is this talk about her being an artist.
Ama anlamadığım şey onun sanatçı olduğu yönünde konuşulanlar.
What I don't understand is your reason for calling on me at this time.
Anlamadığım şey ise... beni bu saatte ziyaret etme sebebin.
What I don't understand is how Nana got it in the first place.
Anlamadığım şey, onu nasıl ilk Nana'nın bulduğu.
Then, what I don't understand is, why did you want to dance with me?
Ne demek istediğini anlamadım, neden benimle dans etmek istedin?
I don't understand, is this a claim for the leaders of the class? What a woman.
Ben de anlamıyorum, ne bu, öğretmene gösteriş mi?
Well, I don't know what there is to understand.
Şey, Bilmem ki anlayacak ne var.
What I don't understand is how the murderer knew which one of the ladies would be drinking tea next.
Benim anlamadığım katilin bayanlardan hangisinin bir sonraki çayı içeceğini nasıl bildiği.
I don't pry into folk's affairs. But as a business man I don't understand what you're trying to prove.
Doktor, düşüncesizlik etmek istemem, ama bir iş adamı olarak, neyi kanıtlamağa çalıştığını anlamıyorum.
What I don't understand though, is... you don't look like a man who would have any trouble meeting a woman.
Yine de anlamadığım şey sen kadınlarla tanışmak konusunda sıkıntı yaşayacak birine benzemiyorsun.
I don't understand what hate is.
Nefretin ne olduğunu anlamıyorum.
What I don't understand about European women is why you want me to be lord and master when I offered you a partnership?
Avrupalı kadınlarda anlamadığım şey... neden ortaklık teklif ettiğimde efendi... ya da patronun ben olmamı istedikleridir?
I don't understand what it is that this Judex wants
Mevzunun ne olduğunu, bu Judex'in ne istediğini anlamış değilim.
It's hard to make you understand that what I don't want is for you to be hurt, either by a lie or the truth.
Senin için anlaması zor ama benim tek istediğim yalan da olsa gerçek de olsa sana kötü bir şey olmaması..
What I don't understand Is that the parcel arrived without a word of explanation.
Anlamadığım şey, paketin içinden neden herhangi bir notun çıkmadığı.
What I don't understand is how we're going to stay alive this winter.
Bu kış nasıl hayatta kalacağız bilmiyorum.
Wait, I don't understand. What is all this?
Tüm bunlar ne demek?
I don't understand what this is all about.
Tüm bunların ne anlama geldiğini anlamadım.
What I don't understand is, sir why are you pitting them against each other?
Ama anlamadığım şey ise, efendim onları neden bir birlerine düşürdüğünüz?
What I don't understand is why my leg still hurting.
Anlamadığım, neden hala bacağım acıyor.
What I don't understand is why.
Anlayamadığım şey ise nedeni.
What I don't understand is, out of the millions of people in the world, why it picked a dogeared second-rater like me.
Anlamadığım, dünyadaki milyonlarca kişinin dışında, benim gibi jetonu geç düşen birini seçmesi.
What I don't understand is how come it went on for so long?
Anlamadığım şey şu... nasıl oldu da bu kadar uzun sürebildi?
What I don't understand, Reverend, is what are you going to do with the gold once you get it.
Anlayamadığım, Reverend, altınla ne yapacaksın?
Listen, listen, I still don't understand you... we will continue to strike for two hours a day until we get what we demand, is that clear!
Yavaş yavaş, hala seni anlayabiliyorken yavaş. Biz taleplerimizi elde edene kadar günde 2 saatlik grevimize devam edeceğiz, yeterince açık mı?
What I don't understand is when you start fooling with the hit parade.
Anlamadığım şey, liste başı albümleri ne zamandan beri kafaya taktığın.
I don't quite understand what it is you want of me?
Benden ne istediğini anlamış değilim.
What I don't understand is : What difference it makes to you?
Benim asıI anlamadığım senin için ne farkediyor?
What I don't understand is why Donald took only one Eskimo with him.
Anlamadığım şey, Donald'ın yanına neden tek bir Eskimo aldığı.
What I don't understand is how you got here.
Anlamadığım, buraya nasıl geldiğiniz.
What I don't understand is all the people who might know details of the bugging operation the fbi hasn't even talked to.
Anlamadığım şey, FBI bu dinleme olayının ayrıntılarını bilebilecek insanlarla konuşmadı bile.
So what I don't understand is what is this ship doing in these waters un-itemized, unrecorded, unescorted and carrying a three-lock box?
Benim anlamadığım bu geminin, bu sularda ne aradığı. Ayrıntıları belirtilmeden, kaydı tutulmadan, korumasız, üç kilitli bir kutuyla.
What I don't understand is why is it always destructive?
Anlamadığım şey neden her zaman yok edici olmak zorunda?
As you know, the Daily Planet is very interested in that dam but what I don't understand is why you'd sell out to a faceless person you've never met?
Bildiğiniz gibi, Daily Planet bu barajla çok ilgileniyor... ama benim anlamadığım... neden onu hiç tanımadığınız bir adama satıyorsunuz?
Still, I don't understand what brought the young man this far there is only our convent in these hills.
Yine de bu genç adamı buraya getiren ne anlamıyorum, bu tepelik alanda bizim manastır dışında hiç bir şey yok.
What I can't understand is my client's constitutional rights being denied. Don't quote the law.
Ama müvekkilimin anayasal hakları gözardı ediliyor.
I don't understand how you can criticize me for what I do.
- Niye beni bu iş için eleştiriyorsun?
One thing I don't understand is what they live on over there.
Tek anlamadığım şey şuradakilerin geçimini nasıl sağladığı.
What I don't understand is why he disappeared... why he waited three months to come and tell you.
Benim anlamadığım neden ortadan kayboldu gelip sana anlatmak için neden üç ay bekledi.
What I don't understand is... Why did you take out the piece about the gunshot?
Ateş edildiğini yazdığın kısmı neden çıkardığını anlamıyorum.
What I don't understand is why they're both called Walter, although they're brothers
Anlamadığım şey kardeş olmalarına rağmen neden ikisin adı da Walter?
What I don't understand is why he thought I came from that doctor when the vase belongs to that damned Voss woman
Anlamadığım şey vazo o lanet olası Voss denen bayana aitken neden o doktordan geldiğimi düşündü?
What I don't understand is why you aren't all living in Switzerland where it's safe.
Neden sizin için güvenli olan İsviçre'de yaşamadığınızı anlamıyorum.
Look, if you like Sam at all, I don't understand what the problem is here.
Bak, Diane, eğer Sam'den hoşlanıyorsan, sorunun ne olduğunu anlamış değilim.
I understand that your people don't believe words, so what am I thinking? ... that your wife is calling the morgues.
Anladımki insanlarınız sözcüklere güvenmiyorlar, o zaman ne düşündüğümü oku karın morgu arıyor.
Well, yeah, I heard you, but I don't understand, because it's clear to me that what I'm doing is shopping'.
Beni duydun. Evet seni duydum, ama pek anlayamadım, çünkü çok açık olarak görüldüğü gibi sadece alışveriş yapıyorum.
What I don't understand, sir, is how Karnas knew that you were still available.
Karnas'ın sizin hala nasıl... ulaşılabilir olduğunuzu bildiğini anlamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]