What is it good for traduction Turc
186 traduction parallèle
What is it good for?
Neye iyi gelir?
That's what I mean : what is it good for?
Tamam işte, neye yarar?
Did you know the original title for War and Peace was War-What is it Good For?
Savaş ve Barış'ın aslında adının Savaş-Ne İşe Yarar olduğunu biliyor muydun?
Although, one wonders if War and Peace would have been as highly acclaimed, had it been published under its original title War-What is it Good For?
Duyduğum kadarıyla Savaş ve Barış orjinal isminde basılmak üzereyken vazgeçilmiş Savaş-Ne İşe Yarar?
War-What is it Good For?
Savaş-Ne işe yarar?
What is it Good For?
Ne işe yarar?
War-What is it Good For?
Savaş-Ne İşe Yarar?
You told Testikov that Tolstoy wanted to name his book War-What is it Good For?
Testikov'a mı söyledin Tolstoy'un kitabının adını Savaş-Ne İşe Yarar mı yapmak isteğini söyledin?
Although, one wonders if War and Peace would have been as highly acclaimed, had it been published under it's original title War--What Is It Good For?
"Savaş ve Barış" adlı kitabı, orjinal adı olan "Savaş : Ne İşe Yarar?" diye yayımlansaydı acaba yine çok beğenilir miydi, bilmiyoruz.
War--What Is It Good For?
"Savaş : Ne İşe Yarar?"
War... what is it good for?
Savaş... Onun neresi güzel?
What is it good for?
Ne işe yarar ki?
Do you know what a good thing it is for you to be good friends with the boss?
Başkan'la arkadaşça bir ilişkinin ne büyük bir onur olduğunu biliyor musun?
There are millions out there dying for their countries, and what good is it?
Orada ülkeleri için ölen milyonlarca kişi var. Peki bu neye yarıyor?
Maybe you think it's easy being helpless waiting for Pearl to dress me and feed me sitting around all day, wondering what a guy with no right arm is good for.
Belki çaresizlik, Pearl'ün beni giydirip yedirmesini beklemek tüm gün oturup tek kolla ne işe yarayacağımı düşünmek sence rahatlık.
I don't know for what that stone is good, but it has got its function.
Bu taş neden burada bilmiyorum. Ama tek bildiğim bunun bir nedeni var.
What good is it gonna do for me?
Bana ne faydası olacak?
What else is it good for?
Başka ne istersin?
Listen to me well, Madeleine I know what I am saying, and if I say it, it is for your good.
Beni iyi dinle, Madeleine. Ne söylediğimi biliyorum ve bunu söylersem senin iyiliğin için olur.
For what it's worth, I think you did a damn good job.
Artık bir anlamı kalmadı ama bence çok iyi iş becerdik.
- It is exactly because we are are scientists! We have to know what's good or bad for humanity!
İşte tam da bilim insanı olduğumuz için insanlık için neyin iyi neyin kötü olacağını bilmeliyiz.
Doctors and other simpletons may frown upon it... but we beauty czars know what is good for the blood.
Doktorlar ve diğer bazı budalalar bu keşfimize dudak kıvırabilirler... ama bizler, güzellik çarları olarak, bunun kan için ne kadar yararlı olduğunu biliriz.
Well, I see that the booze is plentiful tonight... which is good... because it's good for the house, and what is good for the house is ultimately good for yours truly.
Görüyorum ki, bu akşam içki su gibi akıyor ki bu iyi bir şey çünkü bu durum evimiz için iyi, ev için iyi olan da size iyi gelir.
I don't consider being likened to a nymphomaniacal baboon flattering, and I suggest we leave it to our lawyers to decide what is adequate compensation for being the butt of your vulgar drivel! - Good afternoon.
Hayal gücünüzdeki sağlıksızlığın tazminatı konusunda eminim avukatlarımız anlaşacaklardır.
- What in the world is it good for?
- Neye yarar ki artık?
But for what you gotta do, it's good.
Ama yaptığın iş için iyi.
Maybe what I feel is not good for us, but I'm not gonna stand there and listen to you tell me it's a bad habit.
Belki hissettiklerim ikimiz için iyi değil, ama burada durum bana bunun kötü bi alışkanlık olduğunu söylemeni dinlemeyeceğim.
See, human blood is still the best, but nowadays it's not quite good for you, what with drugs, alcohol, and this aids virus.
İnsan kanı yine de en iyisidir, ama bu günlerde pek de iyi değil. Etrafta dolaşan, uyuşturucu, alkol, AIDS, hepatit...
What good is it if we're a bunch of fuckin'slaves workin'for the BGA and the AV-ers?
BGA ve AV'ler için çalışan bir grup s.kik köle olsak ne kadar iyi olurdu değil mi?
For what it's worth you put up a good fight But now the battle is finished.
Ne olursa olsun yine de iyi mücadele ettin.
What they're good for is opening their mommy and daddy's eyes to this social virus and putting pressure on the government to do something about it.
Tek faydaları, annelerinin ve babalarının gözünün bu sosyal.. ... virüsü görmesini sağlamaları ve hükümeti bir şeyler yapmak için harekete geçirmeleridir.
That's what it is, but it's good for ten each.
Sadece bu kadar. Adam başı onbin.
What good is your word when you give it to people who care nothing for honor?
Onura değer vermeyen insanlara ettiğin yeminin ne faydası var?
It's just that, well, you know, I've been in the radio game for some time now, and I think I've learned enough about broadcasting, as they say, to know what it is that makes my show a good show.
Bildiğin üzere bir süredir radyo işindeyim ve yayıncılık hakkında yeterince şey öğrendiğimi düşünüyorum. Dedikleri gibi, bilindiği üzere bu da programımı iyi bir program yapıyor.
And take my word for it that is not what the good Lord had in mind when he said, "a joyful noise."
İnan bana Tanrı'nın "neşeli sesten" kast ettiği şey o değil.
You don't come down here for... no one telling you what it is, but by God it's good to see you.
Kimse meselenin ne olduğunu söylemeden buraya gelmezsin. Ama vay be, seni görmek güzel.
You wanna know that what you did was for all the right reasons but with that pain in your gut and the weight on your shoulders the best you can come up with is that it was a good day of fighting.
Yaptığın şeyin tamamen doğru nedenler için olduğunu bilmek istiyorsun. Ama midendeki şu sancıyla ve omuzlarındaki yükle... ortaya atabileceğinin en iyisi bunun dövüşün iyi bir günü olduğu.
I should tell him that what he did was for the greater good, and there is a reason for it.
Ona demeliyim ki... yaptığı şey mutlak iyilik içindi ve bunun için bir sebebi - var-.
What you're saying is it isn't enough that you fired me for no good reason.
Söylediğin beni iyi bir neden göstermeden kovmanız yeterli değil.
Think about it. What's love good for if my memory is gone?
Söylesene anılar gidince aşkın ne anlamı kalır?
It's the only explanation I can come up with and if it's not good enough for you then you can just believe what everyone else is saying.
Yapabileceğim tek açıklama bu. Bu sana yetmiyorsa insanların söylediklerine inanabilirsin.
Traditional music is good and all but how are we going to stand it for 5 hours? I think there is a reason why we were told to watch it. What reason?
Bir kadının görevi bellidir, aynı anda iki erkeğe nasıl hizmet edebilir?
This is not for my gratification. What good's it gonna do him?
Bu benim mutluluğum değil.
No good. What if it causes trouble for you later?
İyi değil, ya sonra başına bir iş açarsa.
Don't make something you like to do a job It's good to enjoy it for what it is
Yapmayı sevdiğin bir şeyi iş haline getirmeyin. O neyse, o haliyle keyiflidir.
Look, I'm not gonna pretend this crap is good for me. I know first-hand what flash can...
Bak ilk elli parıItının ne yapacağını bilirim ben bunun beni iyi yapar mış gibi görünmeyeceğim...
That's not true. This type of material is going for a lot these days. What do you mean it's good ;
- Şu kumaşa bir dokunun.
Well, I'm sure you've got a perfectly good explanation for this, but I'm buggered if I know what it is.
Bu yaptığının iyi bir açıklaması olduğundan eminim ama ne olabileceğini bir türlü bulamıyorum.
- Let me grab it. You know what? It is not a good time for you to be amused.
Yaramaz bir kız iyi kalpli, komik zeki ve şefkatli.
Now, since the real test for any choice is having to make the same choice again knowing full well what it might cost I guess I feel pretty good about that choice because here I am, at it again.
Her seçimle ilgili gerçek sınama neye mal olabileceğini bile bile... yine de aynı seçimi yapmak olduğuna göre sanırım yaptığım seçim hakkında oldukça iyi hissediyorum çünkü işte, yine aynı şeyi yapıyorum.
What little good I do for others, it is not intended to earn respect, but to achieve my own inner peace.
Başkaları için yaptığım ufak iyilikler saygı kazanma amaçlı değildi. Kendi iç huzurumu kazanmak içindi.