When i'm ready traduction Turc
1,076 traduction parallèle
I'll tell you when I'm ready.
Hazır olduğumda söylerim.
I'm ready when you are, sir.
Siz hazırsanız ben de hazırım efendim.
I'll come home when I'm ready!
İşim bittiğinde gelirim eve.
When they tell me the first $ 250,000 has been deposited, I'll move provided I'm ready.
İlk 250.000 doların bankaya yattığını öğrenince, harekete geçerim. Tabii eğer hazırsam.
Still, the girls I know are ready to fire when necessary.
Yine de tanıdığım kızlar gerektiğinde ateş etmeye hazırlar.
I'll get outta here when the place is ready to close.
Mekan müsait olunca kapatırım.
I remember when I was getting ready for our oldest daughter's wedding, and I was upset because something or other wasn't going well, and he called up from Pensacola and he said, "How are thing's going?"
Hatırlıyorum da ben en büyük kızımızın evliliğine hazırlık yaparken birşeyler yolunda gitmiyor diye üzülmüştüm ve o ise Pensacola'dan aradı ve aynen şöyle dedi : "Hazırlıklar nasıl gidiyor?"
I don't intend to jeopardize the project in which I've invested half my fortune when it's ready to yield billions.
Servetimin yarısını yatırdığım ve milyarlar kazandırmaya hazır olan bir projeyi tehlikeye atamam.
When I'm out in the car, you get them ready, right? Right.
Ben yola çıkınca hazırlarsınız, tamam mı?
I'll come when I'm ready.
Hazır olduğumda geleceğim.
When your friend told me you lived on an island, I was ready to swim there!
Arkadaşın senin bir adada yaşadığını söylediğinde oraya yüzmeye hazırdım!
I'll get out when I'm good and ready, and I ain't good and ready, just yet.
Buradan hazır olduğumda gideceğim ve henüz hazır değilim.
When you want, Captain, I'm ready.
Ne zaman isterseniz, hazırım, Yüzbaşım.
- I'll take care of you when I'm ready.
- Hazır olduğumda seninle ilgilenirim.
when I'm ready.
Hazır olduğumda.
Just when you're ready to meet me you tell me how ugly you are... so I'll be pleasantly surprised.
Şimdi tanışacağımız için bana çirkin olduğunuzu söylüyorsunuz. Böylece ne kadar güzel olduğunuzu gördüğümde şaşıracağım.
He will know when I'm ready.
Tanrı hazır olduğumda alır beni.
- I'll get him when I'm ready, White!
- Hazır olduğumda vururum, White.
I'll handle this part and call you when I'm ready.
Ben bunu hallederim, hazır olunca da seni ararım.
I'll be back when I'm ready.
Hazır olunca gelirim.
I didn't expect that when everything is ready I'd bump into you
Tam da kaçacağım gün... senle karşılaşacağımı tahmin edemedim!
As you wish. Bring his Lordship to the dining room when he's ready. I'll just run your bath, your Lordship.
Siz bilirsiniz, Hazır olur olmaz Lordu yemek odasına getir banyonuzu hazırlayayım lordum
- When I'm ready.
- Hazır olunca yaparım.
- When I'm ready.
- Hazır olduğumda gideceğim.
I'll get dressed when I'm good and ready.
Hazır olduğumda giyinirim.
I'm ready when you are, John, 100 percent.
Siz hazır olduğunuzda ben de hazırım John, yüzde yüz.
I want to be ready for him when he falls into our trap.
Tuzağımıza düştüğünde orada olmak istiyorum. Tuzak mı?
We also make Videodrome, Max... and as I'm sure you know... when it's ready for the marketplace, things will never be quite the same again.
Videodrome da yapıyoruz, Max. Bildiğiniz gibi, pazar için hazır olduğunda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
When I'm ready.
Hazır olduğumda.
I slept in. Around 11 : 00, I was getting ready to fly back to Kentucky... when I heard the news of Stephen Earl's real death on the television.
Evde kalmıştım. 11 : 00 civarindaydı, Kentucky'e geri uçmak için hazırlanıyordum.
I'm ready when you are.
Hazır olduğun vakit söyle.
I'll grow up when I'm ready.
- Bir gün ben de büyüyeceğim.
Damn, I'll come down when I'm good and ready!
Kahretsin, işim bitince inerim!
'Sometimes when I'm lying here in bed..... I see Glenn in his window across the way..... getting ready for bed.
"Bazen... burada, bu yatakta uzanıyorum... " yolun karşısında penceresinin önünde Glenn'i görüyorum...
I'll go when I'm ready.
Hazır olunca giderim.
- When I'm ready, I say, "Jibe ho."
- Hazır olunca, "kavanço" diyorum.
I will be here when you're ready.
- Siz hazır olduğunuzda burada olacağım.
I WILL SHOW HIM WHAT I MADE WHEN I'M READY.
Kendimi hazır hissettiğimde ona göstereceğim.
WHEN THE TIME COMES, I'LL BE READY.
Zamanı geldiğinde hazır olacağım.
Not only I'll be ready, but also grateful when my time comes, Mr. Poirot.
Bugüne kadar çok şey gördüm, yine de zamanım geldiğinde şükran duyacağım, Bay Poirot.
When I'm ready.
Hazır olunca.
In short, when I was finished and everything was ready...
Kısacası..... işimi bitirip her şeyi hazırladıktan sonra..... üstümü başımı yıkadım.
I'll fire when I'm goddamn good and ready.
Ne zaman hazır olursam, o zaman ateş ederim.
Last time you said I could find you when I'm ready.
Geçen sefer, hazır olduğumda sizi bulmamı söylemiştiniz
Hey, when I'm ready, pal.
Hey, hazırladığımda, ahbap.
- I'm ready when you are, C.B.
Ne zaman isterseniz Merkez.
When I'm ready, I'll want to speak with you.
Hazır olduğumda, sizinle konuşmak istiyorum.
I'll go when i'm ready.
Hazır olduğumda gideceğim.
When I say ready, huh?
Hazır diyince dedik, tamam mı?
I'll come out when I'm ready.
Hazır olduğumda çıkacağım.
I will send a message when I am ready.
Hazır olduğumda size mesaj yollarım.
when i'm gone 52
when i'm with you 72
when i'm done with you 17
when i'm done 58
when i'm dead 26
when i'm 62
when i'm here 18
i'm ready 1727
i'm ready to work 23
i'm ready for you 24
when i'm with you 72
when i'm done with you 17
when i'm done 58
when i'm dead 26
when i'm 62
when i'm here 18
i'm ready 1727
i'm ready to work 23
i'm ready for you 24
i'm ready to go 117
i'm ready when you are 33
i'm ready to talk 28
i'm ready now 64
i'm ready for it 19
i'm ready to die 19
i'm ready for anything 22
i'm ready for this 17
ready 6018
ready or not 106
i'm ready when you are 33
i'm ready to talk 28
i'm ready now 64
i'm ready for it 19
i'm ready to die 19
i'm ready for anything 22
i'm ready for this 17
ready 6018
ready or not 106