Where are you going with that traduction Turc
91 traduction parallèle
Here... where are you going with that... um...
Bunu öyle ya da böyle başaracağını hep biliyordum. Bu çocuğu oyuncu olarak eğitiyordum ama New York'u tercih ettiğini söyledi.
- Where are you going with that tie?
- O kravatla nereye?
Where are you going with that?
Onunla nereye gidiyorsun?
Where are you going with that cat?
O kediyle nereye gidiyorsun?
Where are you going with that?
Onu nereye götürüyorsun?
And on top... Where are you going with that?
İşte böyle... bununla nereye gidiyorsun?
Where are you going with that canteen?
O matarayla nereye gidiyorsun?
- Where are you going with that samovar?
- O semaverle ne yapıyorsun?
Where are you going with that mouse?
Sikecen mi lan fareyi?
Where are you going with that plant?
O bitkiyle nereye gidiyorsun?
Gerry, where are you going with that?
Onunla nereye gidiyorsun?
- Where are you going with that gun?
- Nereye gidiyorsun o tüfekle?
Hey, where are you going with that green bucket?
Hey, o yeşil kovayla nereye gidiyorsun?
Where are you going with that whip?
O sopayla nereye gidiyorsun?
Where are you going with that?
Onu alıp nereye?
Where are you going with that lamp?
- O lambayı nereye götürüyorsunuz?
Where are you going? Hey, where are you going with that?
Nereye gidiyorsun?
- Where are you going with that?
- Nereye varmak istiyorsun?
Where are you going with that old thing?
Şu külüstür ile nereye gidiyorsun?
Where are you going with that shovel?
O kürekle nereye gidiyorsun?
- Where are you going with that chart?
- O dosyayla nereye gidiyorsun?
- Where are you going with that?
- Onunla nereye gidiyorsun?
- Where are you going with that?
- Bununla nereye gidiyorsun?
Where are you going with that trash bag?
Bu çöp torbasıyla nereye gidiyorsun?
Where are you going with that?
Basacam kıçına şaplağı!
Hey, where are you going with that?
Onunla nereye gidiyorsun?
Where are you going with that?
Nereye gidiyorsun öyle?
Hey, where are you going with that?
Onu nereye götürüyorsun?
Where are you going with that hair of yours?
Bu saçlarla nereye gidiyorsun?
- Where are you going with that?
- Onu nereye götürüyorsun?
Where are you going with that?
Onunla nereye gittiğini sanıyorsun?
Where are you going with that?
Bununla nereye gidiyorsun?
Where are you going with that thing?
O şeyle nereye gidiyorsun?
Hey, where are you going with that?
Resmimi nereye götürüyorsun?
Where are you going with that? Get rid of it.
Onunla nereye gidiyorsun?
- Where are you going with that?
- Onunla nereye gidiyorsunuz?
Where the hell are you going with that bag?
O çantayı alıp nereye gidiyorsun?
Where are you going? Tell the village chief that I must pass through with my magic post.
Köyün reisine söyle tılsımlı sırığımla köyden geçeceğim.
Where are you going with all of that gear?
Tüm o teçhizatla nereye gidiyorsun?
Where are you going dressed like that? Have you got a date with your cousin?
Her gün daha fazla hayran oluyorum sana.
I mean, are they going, " Hey, where do you think you're going with that?
Yani, şöyle diyorlar mı hiç : "Nereye gittiğini sanıyorsun onunla?"
- Where are you going with all that?
- Evrakları almış nereye böyle?
Niles, where are you going with all that food?
O kadar yiyeceği nereye götürüyorsün Niles?
- Where are you going with that suitcase?
O bavulla nereye gidiyorsun?
Where the hell are you going with that car?
O araba ile nereye gidiyorsun?
- I don't agree with that,'cause you gotta worry about where your arms are going.
Hep hazırdır.
Look, I know it's not a proposal, and I don't know where you are.. but with everything that's been going on and with Emma, I'm..
Bak, bunun bir teklif olmadığını biliyorum ve senin hangi aşamada olduğunu da ama tüm bu olanlardan ve Emma'dan sonra ben...
You need to start going to places where the women keep their underwear on and the men are OK with that.
Tamam, öncelikle kadınların iç çamaşırlarını üstünde tuttukları ve erkeklerin bunu dert etmediği bir yere giderek başlaman lazım.
Where are you guys going with that plane?
Bu uçakla nereye gitmeyi planlıyorsunuz?
I am not comfortable with where we are and this not calling back, and just kind of with everything that's going on, you can understand where I'm at.
Durumumuzdan hiç memnun değilim. Bir de üzerine sen aramayınca olan biteni de düşünürsen ne hâlde olduğumu anlarsın.
Where are you going with that?
Ne yapacaksın onunla?