Where are you off to traduction Turc
569 traduction parallèle
Where are you off to in such a hurry?
Böyle acele nereye gidiyorsunuz?
Where are you off to now?
Şimdi nereye gidiyorsun?
- Where are you off to?
- Nereye gidiyorsun?
- Where are you off to?
Nereye gittiğini sanıyorsun?
Where are you off to?
Gel! Nereye gidiyorsun?
Where are you off to?
Sen nereye gidiyorsun.
Where are you off to?
Bu saatte nereye gidiyorsun?
Where are you off to?
Nereye?
- Where are you off to? - Piazza del Popolo, with a friend.
- Arkadaşımla Piazza del Popolo'ya.
- Hey, hey, you! - Where are you off to now?
- Şimdi nereye gidiyorsun?
Where are you off to?
Nereye gidiyorsun?
- Where are you off to?
Nereye gidiyorsun?
- Where are you off to?
Niye?
Where are you off to so early in the morning?
Sabahın bu erken saatinde nereye gidiyorsun?
- Where are you off to?
- Nereye böyle?
Renzo, where are you off to? Stop!
Renzo nereye?
Where are you off to, Corporal?
Onbaşı, nereye gidiyorsun?
Where are you off to?
Nereye gidiyorsun Adrian?
- Where are you off to tonight?
- Bu gece nereye gidiyorsunuz?
- Where are you off to, John?
- Nereye gidiyorsun, John?
Where are you off to?
Hadi!
Now where are you off to?
Nereye gidiyorsun?
Where are you off to?
Nereye gidiyorsun Campbell?
Where are you off to?
Nereye dışarı mı?
And where are you off to?
Sen nereye gidiyorsun?
- Where are you off to now?
- Özür dilerim efendim. - Nereye gidiyorsun?
- Where are you off to?
- Nereye gideceksiniz?
- What's all this? - Where are you off to?
Bir de küçük, nefis bir likör?
Where are you off to today?
Yolculuk nereye?
So where are you off to in Giorgio's suit and that stuff in your hair?
Giorgio'nin takım elbisesiyle nereye gidiyorsun?
- Where are you off to?
- Nereye gidiyorsun şimdi?
Hey Miss, where are you off to?
Hey bayan, Nereye?
Where are you off to?
Nereye gidiyordun?
Where are you off to?
Ne yapıyorsun?
Where are you off to?
Nerdesin?
Where are you off to?
- Nereye gidiyorsun?
- Where are you running off to?
- Nereye gidiyorsun böyle?
I don't know where you're aimin'to go when you leave us, Jesse, or what you plan on doin'once you get there but, whatever it is, you ain't gonna be no better off than you are now.
Nereye gideceksin ve bizi ne zaman terkedeceksin ya da gittiğin yerde ne yapacaksın, bilmiyorum, Jesse ama ne olursa olsun, şu anki durumundan daha kötü olmazsın.
Where are you running off to?
Nereye kaçıyorsun?
He'll say to the Gestapo, "If you let me off I'll show you where some Jews are hiding."
Gestapo'ya diyecek ki, "eğer beni bırakırsanız size bazı Yahudiler'in saklandığı yeri gösteririm".
Where are you sneaking off to?
Gizlice nereye gidiyorsun?
- Where are you running off to?
Nerelere kayboldun?
Where are you running off to?
Nereye? - Size söyledim.
And where are you creeping off to now, my son?
Şimdi nereye gidiyoruz, evlat?
If the king finds out that you are not a lady the police will take you to the Tower of London where your head will be cut off as a warning to other presumptuous flower girls.
Eğer kral bir leydi olmadığını anlayacak olursa... polis seni Londra kulesine götürecek ve kafanı kesecekler. Diğer kibirli çiçekçi kızlara örnek olsun diye.
Where are you off to?
İyi olacağız.
Well, where are you all off to?
Sizler ne tarafa? Yukarı mı, aşağı mı?
Hey, where are you guys off to?
Hey, nereye gidiyorsunuz?
You tear off half of the nail, bruising the spots where it is attached to the flesh ; you tear away the cuticle nearly all the way back to the top joint until beads of blood start to appear, until your fingers are so painful that, for hours, the slightest contact is so unbearable that you can no longer pick things up and you have to go and immerse your hands in scalding hot water.
Tırnağının yarısını koparıyorsun, etine tutunduğu yerden sökerek kaldırıyorsun ölü derileri artık kanayana parmakların saatlerce en ufak temasta hiç bir şeyi tutamayacak, artık dayanamayıp elini sıcak suya sokacak derecede acıyana kadar.
Where are you running off to?
Nereye gidiyorsun?
Where the devil are you off to at this hour?
Bu saatte nereye gidiyorsun?