Whirlpool traduction Turc
155 traduction parallèle
It's been like riding down the side of a whirlpool.
Bir girdabın yanından kayıp gitmek gibiydi.
It's the second-biggest whirlpool in Europe.
Avrupa'nın en büyük ikinci girdabı.
"Corry" means cauldron or whirlpool.
"Corry" kazan ya da girdap anlamına geliyor.
The whirlpool.
Girdap.
Drawn into a whirlpool.
Girdaba kapılmışlar, Beyim.
In life's whirlpool of days
Hayatın kasırgasında.
In life's whirlpool of days
Hayat kasırgasında
In life's whirlpool of days
Hayatın kasırgasında
It's like a crazy whirlpool.
Çılgın bir girdap gibi.
Whirlpool.
Girdap.
It would be a hundred times worse than the whirlpool.
Girdaptan yüz kat daha kötü olur.
Must've been jarred loose during the whirlpool.
Girdap sırasındaki sarsıntı gevşetmiş olmalı.
Tell me, this whirlpool gadget that Dr Krugman prescribed.
Dr. Krugman'ın tavsiye ettiği şu girdap zımbırtısından söz et.
- And that whirlpool bath?
- Bir de şu girdap banyosu.
- A rub in a whirlpool. - No, no.
Hem masaj, hem de- -
Yes, we recommend the 1 5-minute soak in Calistoga volcanic ash, that's followed by an Aqua-Surge whirlpool dip.
Evet, onbeş dakika Calistoga volkanik külleriyle ıslanmayı tavsiye ediyoruz, ve Aqua-dalga havuzuyla devam ediyor.
That was like trying to climb out of the whirlpool.
Bu da bir anafordan kurtulmaya çalışmak gibiydi.
I tried to save them.. but was sucked down into a black whirlpool that grabbed my clothes.
Onları kurtarmaya çalıştım ama beni elbisemden yakalayan derin bir girdap tarafından yutuldum.
It's a whirlpool bath sir.
Bu, dalgalı suyu olan banyo, efendim.
The training room, the whirlpool, the adhesive tape...
Antrenman salonu, jakuzi, yapışkan bantlar...
Old Doli's whirlpool broke again.
İhtiyar Doli'nin girdabı yine bozulmuş.
I thought I told you to fix the whirlpool.
Sana girdabı tamir etmeni söylediğimi sanıyordum.
The whirlpool is treacherous, it sucks you down and swallows you.
Hortumlar sinsice yaklaşır, insanı içine çeker ve yutar.
What happened to the new whirlpool we were supposed to get?
O almamız gereken yeni baloncuklu makinaya ne oldu?
We'll simply have to fix the old whirlpool.
Eski makineyi hallederiz şimdi.
We need to warm them up quickly in a whirlpool bath.
Onları çabucak burgaçlı bir havuzda ısıtmalıyız.
What about my whirlpool therapy?
Bekle bir dakika, havuz terapim ne olacak?
I'm installing a whirlpool spa next week, and Friday I'll have...
Haftaya su çevirimli sıpa inşa edeceğim, ve cuma günü elimde...
Then Poseidon created Charybdis The mighty whirlpool, as a reminder.
Sonra Poseidon Charybdis'i, güçlü girdabı yarattı, hatırlatıcı olarak.
- The whirlpool is still there.
- Girdap hala orada.
When the time is right, throw her into the whirlpool and you and your men will be free again.
Doğru zamanda onu girdap at... - ve sen ve adamlar tekrar özgür olacaksınız.
are hurled into a whirlpool of democratic-market relations...
ve boşlukta koşturur. Bu potansiyel hayata geçirilmelidir.
Maybe the plane's over there in the whirlpool.
Belki uçak şu havuzdadır.
Imagine what it must have been like for him to be suddenly gone in a violent whirlpool, cascading him.
Düşünsenize, onun için, aniden bir girdaba kapılıp, gitmek kim bilir ne kadar zor bir şeydir.
With one breath, Acathla will create a vortex, a kind of erm..... whirlpool that will pull everything on Earth into that dimension,..... where any non-demon life will suffer horrible and...
Acathla, tek bir nefesiyle, dünyadaki her şeyi o boyuta emecek bir girdap yaratacak. İblis olmayan bütün yaşam formları orada ebedi eziyet. ve acı çekecek.
Ulysses sailed between the whirlpool Charybdis... and the island monster, Scylla.
Ulysses Charybdis girdabının arasından geçti... ve canavar adasına gitti, Scylla...
How are the whirlpool jets?
Jakuzi nasıl?
When it burst into view, this whirlpool of colour and light, the people around me were in awe.
Bir renk ve ışık cümbüşü halinde karşımda belirdiğinde etrafımdakiler huşu içindeydi.
There's a whirlpool.
Girdap var.
It will get stuck in the whirlpool or it can go down with a waterfall and crash!
Bir girdabın içine girecek veya bir şelaleden aşağı düşecek ve kırılacak.
A whirlpool!
Anafor!
I had the idea that Helmut had drawn me into a whirlpool of perversion.
Helmut'un beni bir sapıklık girdabına soktuğu fikrine kapılmıştım.
I heard the car guy across the street is opening a Whirlpool laundromat.
Yolun karşısındaki adamın çamaşırhane açacağını duydum.
It's like a whirlpool.
Girdaba benziyor.
Man, marble countertops, whirlpool tub, bidet.
Adamım, mermer tezgah, gömme banyo, taharet küveti.
swirling around the whirlpool that fills the apartment!
... ve daireyi dolduran girdabın içinde dönmeye başlarlar!
Vortex, whirlpool, I don't know, whatever.
Vortex, jakuzi, l, ne bilmiyorum.
Well, if it's a whirlpool, there would probably be some water.
Bir jakuzi, ise Eh, belki biraz su olacaktır.
The jets in the whirlpool anticipated my every move when it was working. And $ 3 for a local call?
Ayrıca otelin havuzundaki kaydırağı kullanmak için 3 dolar ödemem gerekti.
Into a whirlpool?
Girdaba mı?
Like a whirlpool, it never ends. A little lower.
Biraz daha aşağı.