English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Who's here

Who's here traduction Turc

8,520 traduction parallèle
And here we have our cook who's preparing the ship's very first meal.
Ve aşçımız burada bize gemimizin ilk yemeğini hazırlıyor.
Anyway, there's a lot of people out here who are anxious to say hello to you.
Neyse, burada sizi bekleyen size merhaba demek için can atan bir sürü insan var.
Here's a woman who faced down that Creature in the theater without blinking.
Bu kadın tiyatrodaki yaratığı gözünü bile kırpmadan alt etti.
Here's a woman who held her ground against Satan himself.
Bu kadın şeytana bile boyun eğmedi.
Who's the liar here?
Buradaki yalancı kim?
Who dares to make trouble here?
Hangi densiz bela çıkarmış?
I'm just gonna stay at my current job until I get old and die and then end up here being embalmed by some weirdo who had to go to school for three years just to cut my guts open.
Şimdiki mesleğimde kalacağım. Sırf bağırsaklarımı açmak için 3 sene okulda sürünen bir ezik tarafından ellenmek için yaşlılıktan ölüp de buraya gelene kadar işimi yapacağım.
The parish council's not here to make a quick buck for somebody who already has more than enough.
Kasaba heyeti zaten yeterince parası olan birini kısa yoldan zengin etmek için toplanmıyor.
Hey, Jules, if we're both here, who's keeping an eye on Tom?
Jules, ikimiz de buradaysak, Tom'a kim göz kulak oluyor?
[Sighs deeply] There's some strange people here, but no one who looks like they're into sex fighting.
Burada tuhaf insanlar var ama hiçbiri seks kavgası yapıyor gibi durmuyor.
Someone. I'm not sure who she is or why she's here and I don't care.
Kimdir bilmem, sebebi de umurumda değil.
Well, look who's here.
- Kimler varmış burada?
So... so, you're saying that Kubra found a girl who was headed to prison or, better yet, convinced someone to get arrested, charged, sent to prison, and then manipulated it so that they would be assigned here specifically so they could get you?
Yani diyorsun ki sırf seni öldürmek için Kübra hapse girecek ya da bilerek giren birini buldu ve kayıtlarla oynayıp buraya düşmesini mi sapladı?
She probably was the person who took you on a tour when you first got here. She's fine.
O iyi.
Having a contemporary in here who isn't A : a woman, and B : a thieving, lying, crazy, murderous, drug-addled woman has been a godsend.
Burada kadın olmayan birinin çağdaş olması ve hırsız, deli, yalancı, katil, uyuşturucu bağımlısı kadın olması Tanrı vergisi bir şey.
Yeah, he's the freak who lived here before you.
Evet, senden önce burada oturan ucube.
You're the one who's on trial here, Paul.
Mahkemede yargılanan sensin, Paul.
The reason I'm really here is to see this friend of yours who's beaten Frieza.
Buraya gerçekten gelme sebebim Frieza'yı yenmiş olan adamı görmek.
Who's name you see tattooed here?
Burada kimin adının dövmesi var?
Here we have a model who feels something for another model... because she's dead and mutilated and displayed like a piece of meat.
Burada bir mankenle empati kuran diğer bir manken var. Çünkü ölmüş, sakatlanmış ve bir parça et gibi sergilenmiş.
Who do we have here?
Bakalım kim varmış.
If you're here, who's driving back there?
Eğer sen buradaysan, arabayı kim sürüyor?
Look who's here, Glory.
Bak kim gelmiş Glory.
We were to save a colonial commander who failed to defend our borders here.
Sınırlarımızı korumakta başarı sağlayamayan bir koloni kumandanına yardıma gelmiştik.
Look who's here.
Bak kim geldi.
What's going on is you're being very unprofessional by not unlocking the doors for all these nice people who are here for gymnastics lessons.
Olan şu, sen kapıları jimnastik dersi için gelen bu iyi insanlara açmayarak hiç profesyonelce davranmıyorsun.
Well, I am not gonna let you rot in this shitbox, even if there's plenty of other folks who want to pretend like you ain't here.
Seni bu bok çukurunda çürümeye bırakacak değilim. Gerçi sen burada değilmişsin gibi davranan bir sürü tip var ama.
Hey, look who's here.
Bakın kim gelmiş.
Wait. Who's the banker here?
Dur bakalım, buranın bankacısı kim?
It's dying. People who stay here, die with it.
Ada ölüyor, burada yaşayan insanlarla birlikte.
- Who do we have here?
Burada kim varmış bakalım?
Oh, darling. Hmm? Look who's here.
Canım bak burada kim var.
No offense to the alumni who have been here since the very first-ever Glee Club meeting.
İlk Glee toplantısından beri burada olan mezunlar alınmasın.
Henry, who's here?
Henry, burada kim var?
- Who's here?
- Burada olan kim?
It was him who decided we should steal from fires, and I just went along,'cause if anyone is the candy-ass here, it's me.
Yangınlardan çalmamız gerektiğine verilen kadar onundu ve ben sadece eşlik ettim, çünkü buradaki yavşah her kimse... o benim.
And now I'm stuck here, making plans to go and see someone who's moved across the country, started a new life, and can't even find a second to return any of my stupid emails.
Ve burada sıkışıp kaldım, ülkenin öteki ucuna taşınmış ve yeni bir hayata başlamış biri için saçma sapan planlar yapıyorum ve o aptal e-postalarımdan birini bile geri alamıyorum.
You're just a bunch of sad, boring, bumpkins, who were born here, and will die here and accomplish nothing in between.
Sizler burada doğmuş ve burada ölecek, hiçbir şeyin farkında olmayan bir avuç sıkıcı, pısırık ve kaybedenler sürüsüsünüz.
There's no shortage of not so clever nurses around here all hired by you who've already given you a chance and then some.
Hastanemizde kafası az çalışan hemşire kıtlığı yok. Hepsini de siz işe aldınız. Size zaten bir şans verdiler.
But let's be frank here, your daughter isn't the only person in the family who has a problem.
Ama açık konuşalım, ailenizde sorunu olan tek kişi kızınız değil.
Algie, look who's here.
Algie, bak kim geldi.
Call the police! You're the one who's guilty of a crime here.
Burada bir suçlu varsa o da sensin.
And yet here you sit with your wife, a wonderful host who's prepared this delicious meal.
Buna rağmen, bu harika yemeği hazırlayan muhteşem ev sahibi karınla yan yana oturuyorsun.
Then don't, but there's a reason lawyers who take whistle-blower cases don't work here, and it's because corporations don't appreciate shakedown artists.
Ama muhbir davalarına bakan avukatların burada çalışmamasının bir sebebi var, o sebep de şirketlerin para sızdırmak isteyenlerden hoşlanmaması. Ya amaç para sızdırma değilse?
It's just the kids who come here, they treat me like some outcast, and I don't belong with them.
Ama buraya gelen çocuklar bana... sanki serseriymişim ve onlara yakışmıyormuşum gibi davranıyorlar.
I can see who called here and for how long.
Burayı kim aramış, ne kadar konuşmuş öğrenebilirim.
Around here, it's not hard to find people who cry out to become a little antojito, or big meal.
Buralarda ufak aperatifler veya büyük yemekler haline gelmek isteyen insanları bulmak zor değil.
Who's here?
Kimler burada?
And look who's here.
Bak kim geldi.
God's not who I came here to find.
Buraya bulmak için geldiğim kişi, Tanrı değil.
She's the one who came over here.
Jess buraya geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]