Who's the other one traduction Turc
266 traduction parallèle
Who's the other one?
Diğeri kim?
Who's the other one for?
Öteki kim için?
- Who's the other one?
- Öteki kim?
It's a person who's two different people and neither one knows the other exists.
Biri ötekini tanımayan biri anlamına geliyor.
Well, that was when this other woman... the one who calls herself Eve Black... was trying to get out. Out of where?
Kendisine Eve Black diyen öteki kadın dışarı çıkmaya çalışırken ağrılar, bayılmalar oluyordu.
In every gun fight, there's one who walks to the bar and buys the drinks and there's the other who gets his name carved into a stone.
Her silahlı düelloda, her zaman bara gidip içkileri alan biri ve adı mezar taşına yazılan bir diğeri vardır.
The guy who fights his way on a subway after a hard day's work... hangs onto a strap with one hand and a newspaper with the other... doesn't want to wade through a dull explanation...
Yorucu bir günün sonunda metroda evine dönmeye çalışan... bir eliyle tutunurken diğer elindeki gazeteyi okuyan adam... sıkıcı açıklamalara kafa yormak istemez...
Suppose I get his permission to hold the rites of Rha-Gon upon the soil of Israel, to set up a pagan god in the face of the great Jehovah, the one god who commands the Israelites to have no other god before him?
İsrail topraklarında Rha-Gon'un öğretilerini yaymama izin vereceğini umuyorum,... onların tanrılarının karşısına, bir pagan tanrısı dikeceğim, İsrail'lileri yöneten tek tanrıya karşılık bizim taptığımız bir pagan tanrısı.
- Who's taken the other one?
- Geçenlerde tümünü eve götürmüştünüz!
And who's the other one with her?
Öbür kız kim peki?
Who's the other one?
Peki diğer adam kim?
You have poor instincts, my dear. It's the other one, Ogden Mears, who has the money.
İçgüdülerin çok zayıf sevgilim, servet sahibi olan diğeri ;
One of them is Adolf Hitler, who cannot give him enough fuel, the other is me, who's going to blow up the little he has.
Birisi ona yeterli yakıtı veremeyen Adlof Hitler. Diğeride elindeki az miktardaki yakıtı patlatacak olan ben.
Also there was one other soul, aside from myself, who knew the secret but, as of today... No more...
Ayrıca bugünden itibaren sırrı bilen bir kişi daha var...
This sequence, like all those away from court ( in other words, one out of two ) is narrated by Vladimir and Rosa who point out the general theme.
Bu sekans, mahkeme dışında olan diğer hepsi gibi diğer bir deyişle, ikisinden biri genel temayı işaret eden Vladimir ve Rosa tarafından anlatılıyor.
'At the banquet tonight, MMI dedicated the Hollister Exhibit''in their Memorial Hall,''the General thereby joining other select alumni'who have distinguished themselves in the defence of their country.'
Böylece General, vatan savunmasında öne çıkan diğer ünlü kişilerin saflarına katılmış oldu.'
I mean the other one, the one who's been dead...
Yani diğeri, hani şu ölmüş olanı...
One boxer has the other one on the ropes, but the man who is about to be the victor... has his second throw the towel in.
Boksörlerden biri diğerini iplere sıkıştırmıştı. Ama kazanmak olan adam tam bitirici yumruğu vuracakken kenardan birisi havluyu atmıştı bile.
You're the one who's supposed to be giving me insights into sex and other world-shattering phenomenon.
Üstelik seks ve dudak uçuklatan fenomenler konusunda bana fikir verecek olan sensin.
Who's the other one?
Diğeri kim olacak?
The right of ownership and use of all movable and immovable company assets, with the exception of the above limitations, and of my entire personal estate, with the exception of the above limitations, shall pass in one moiety to Maria Braun, who gave me more joy than any other person in the world.
Taşınabilir ve taşınamaz şirket mallarının yukarıda belirtilen kısıtlamalar dışında kullanımı ve mülkiyeti ve tüm kişisel mal varlığım yukarıda belirtilen kısıtlamalar dışında tek bir hissede bana dünyadaki her insandan daha çok neşe veren Maria Braun'a geçecektir.
- Let us, like him hold up one shoe and let the other be upon our foot for this is his sign that all who follow him shall do likewise!
- Onun gibi bir ayakkabıyı kaldıralım diğeri ayağımızda kalsın çünkü bu ona inananların aynısını yapacağının işareti!
If one dies, it is the other's obligation to marry his widow. - Who's died?
Biri ölürse, diğeri onun dul karısını alır.
He's the only other one that knows who we are on this island.
Bu adada kim olduğumuzu bilen tek kişi o. Emin misin?
Because no matter who is executed first, I win, because the other one's mine.
Çünkü önce kim ölürse ölsün, diğeri benim olacak.
What's one got to do with the other? That's the guy who attacked me that night.
O gece bana saldıran adam bu.
There's a growing number of people on the other side of that door who believe that you are not one of us, Mr. Jakara.
Şu kapının öteki tarafında sizin bizden biri olmadığınıza inananların sayısı hızla artıyor, Bay Jakara.
The'64 Skylark had a regular differential which, anyone who's been stuck in the mud knows, you step on the gas, one tyre spins, the other does nothin'.
1964 model Skylark'ta düz diferansiyel vardır ve çamura saplanan herkesin bildiği gibi, gaza basarsınız, tek lastik döner, diğeriyse hiçbir şey yapmaz.
Squire, Squire, Hackham and... Who's the other one?
.. Squire, Squire, Hackham.. diğeri neydi?
Who advices us to take the right path on the one hand, and on the other who punishes those who walk along that path.
Düne kadar yanlış yolda yürüyordum. İnsanları eziyordum, o zaman mutlumuydun? Bana merhametini gösterdin ve bugün beni öldürdün, ödülü bu mu?
- Who's the other one?
- Öbür adam kim?
So who's the other one?
Peki, öteki kim?
He's the other one who doesn't look like Elvis.
Babam diğeri. Elvis'e benzemeyen.
One time, I'm walking along Riverside Drive, it's like ten PM, and these two guys are coming in my direction on the other side, they cross over and my radar should have gone off, but you know, who knows?
Bir keresinde aksam 10'da Riverside Yolu'nda yürüyordum. Caddenin diğer tarafındaki iki adam da karşıdan geliyordu. Benim tarafıma geçtiler.
- You say friends, and yet, one of them, he is a journalist who has just written something about you that is most unflattering, and the other is a businessman who has decided that he will do with you no further business.
Dostlarımla özel bir yemek yemek istedim... "Dostlarım" diyorsunuz, ancak yine de, biri bir gazeteci, ki sizin hakkınızda son derece nahoş bir yazıyı daha yeni yazmış birisi, diğeri bir iş adamı, ki kendisi bir daha sizinle iş yapmamaya karar vermiş birisi.
One son who can't say boo to his wife... and the other one, the other one... he just gives up.
Oğullarından biri karısına ses çıkaramıyor... ve diğeri de, diğeri de hemencecik pes ediyor.
As a matter of fact, who's the other one?
Diğer yazar kim? Hani aynı konuda...
And so this friend of mine, you know, got a big hoop as a nose ring... and one day, while she was running to make a class... she got it caught in somebody else's hair who was running in the other direction.
Sonra arkadaşım, biliyorsun, burnunda burun halkası niyetine çember olan... bir gün, sınıfa girmek için koşarken... çemberi öteki yöne doğru koşan başka birinin saçına taktı.
So now he's got one brother locked up, the other brother, who's king, is sick.
Şimdi kardeşlerinden biri zindanda. - Kule kapısını açın.
Who's the other one?
Peki diğeri kim?
- Who's the other one?
- Öbürü kim?
- Who's the other one?
Diğeri kim?
The name given to the one who will hunt down the forces... that control God's power is the Other Kamui.
Evet. Kamui. Tanrı'nın Gücü'nü kontrol eden kuvvetlerin peşine düşecek olana verilen isim "Diğer Kamui" dir.
Dad reckons it's important to be noble in victory, so he spoke to the other Q.C.... Oh, hey. ... the one who had a go at Wayne.
Babam kazanılan zaferi asaletle karşılayarak, Wayne'e atarlanan KHD'ye şunları söylemiş :
Okay, who's the other one?
Peki diğeri kim?
If... if you and I both go into Carl's office tomorrow afternoon and we both claim the other one killed Dwight Stephanson, who... who do you think he's gonna believe, huh?
Eğer sen ve ben, ikimiz de yarın Carl'ın bürosuna gidecek olsak, ikimiz de diğerimizin Dwight Stephanson'u öldürdüğünü iddia etsek sence hangimize inanır, ha?
She's one, shooter's two, Tyler's three, the drunk who shouted the signal's four, and whoever was on the other end of that radio is five.
O, bir. Tetikçi iki. Tyler üç.
" The idea of a separate peace treaty with the GDR was put forward mainly by Ulbricht, who wanted to bind the GDR into fixed treaties and link it politically with other countries.
ADC ile ayrı bir barış anlaşması fikri genel olarak, ADC'ni sabit anlaşmalarla yasal olarak bağlayarak politik manada diğer ülkelerle bağlantı kurma niyetinde olan Ulbricht tarafından öne sürülmekteydi.
One tries to scan the other, who blocks.
Bir taramaya, diğeri engellemeye çalışıyor.
What would she want with you... other than the fact that you're the only one who would stick around... after her biological alarm clock buzzed?
Biyolojik saatinin alarmı çalınca onunla kalacak tek kişi olman gerçeği dışında senden ne isteyebilir ki?
Until one of you leaves and rips the still-beating heart from the other, who's now a broken, hollow mockery of the human condition.
Derken bir gün biriniz gitti ve diğerinin kalbini daha atarken söküverdi. Geriye insanlıktan çıkmış kırık, boş bir kabuk kaldı.
who's the boss 36
who's there 1391
who's the boy 23
who's the girl 101
who's the father 60
who's they 76
who's the lucky lady 21
who's the lucky girl 24
who's the bitch now 16
who's the new guy 29
who's there 1391
who's the boy 23
who's the girl 101
who's the father 60
who's they 76
who's the lucky lady 21
who's the lucky girl 24
who's the bitch now 16
who's the new guy 29
who's the guy 76
who's the victim 32
who's the lucky guy 36
who's the man 43
who's them 17
who's the kid 27
who's the woman 22
who's the client 19
who's the 33
who's the target 36
who's the victim 32
who's the lucky guy 36
who's the man 43
who's them 17
who's the kid 27
who's the woman 22
who's the client 19
who's the 33
who's the target 36
who's the buyer 17
the other one 318
other one 18
who's that 2692
who's 564
who's your daddy 65
who's your boss 16
who's here 116
who's next 520
who's with me 150
the other one 318
other one 18
who's that 2692
who's 564
who's your daddy 65
who's your boss 16
who's here 116
who's next 520
who's with me 150
who's in 88
who's he 503
who's this 1325
who's your friend 173
who's that man 35
who's that guy 128
who's calling 145
who's back 18
who's in charge 85
who's that girl 108
who's he 503
who's this 1325
who's your friend 173
who's that man 35
who's that guy 128
who's calling 145
who's back 18
who's in charge 85
who's that girl 108