English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Whopper

Whopper traduction Turc

157 traduction parallèle
A whopper, to speak in the vernacular of the peasantry.
Ya da köylü dilinde söylemek gerekirse, dev rüzgarı.
This is a whopper.
Kocaman birşey.
They say it's a whopper.
Söylediklerine göre muazzammış.
A whopper!
Ne kadar büyük!
But tune in again next week... when we have a real whopper to tell you.
Sizlere anlatacak gerçek bir yalan için önümüzdeki haftayı bekleyin.
- It must have been a whopper.
- Çok kötü bir şey olmalı.
Ain't he a whopper?
Kocaman bir şey değil mi?
Remember that whopper we caught just before the war?
Savaştan önce yakaladığımız o koca şeyi hatırlıyor musun?
" Pull out the stopper Let's have a whopper
" Açın şişeleri Doldurun kadehleri
" Come on, pull out the stopper Let's have a whopper
" Hadi, açın şişeleri Doldurun kadehleri
Oh, it's a whopper!
- Kara sinek!
You see, Frosty, since he was made of snow himself was the fastest belly-whopper in the world.
Malum, Frosty kardan yapıldığı için kendisi dünyanın en hızlı göbek kayıcısıydı.
Got a whopper.
İçimde bir his var.
And it's a whopper!
Hem de dev gibi!
Here comes a whopper!
Kocaman bir tane geliyor!
A real whopper.
- Gerçek bir yalan.
Home of the Whopper.
Kocaman bir yuva.
Yep. It's a whopper all right.
Evet, gerçekten kocaman.
I felt like a big Whopper. Turn me over.
Kendimi büyük bir hamburger gibi hissettim.
Well, you may need it for your career, you know- - three Whoppers, large fries, and a Coke.
"Üç Whopper, büyük patates ve kola." Bay Bundy!
You must have told her some tall tale, a whopper.
Ne yalanlar atmışsındır sen, kuyruklusundan.
Well, I guess he's not finished with your father's "Home of the Whopper" jockey shorts.
Heralde babanın üstünde "Koca Şeyin Evi" yazan binici şortuyla işi bitmedi.
Mrs. Carlisle, I've got your laundry and a Whopper.
Bayan Carlisle, çamaşırlarınızı ve Whopper'ınızı getirdim.
What do they call a Whopper?
- Whopper'a ne diyorlar?
Otherwise known as "Home of the Whopper."
Ayrıca devlerin evi olarak da bilinir.
I sent you a whopper of a virus.
Sana müthiş bir virüs yolladım.
One whopper for the copper.
Polis için bir Whopper.
And one whopper headache for Elmer Fudd.
Ve Elmer Fudd için büyük bir dert.
- Was he a whopper?
- Topaç gibi mi?
- I could go for a Whopper.
- Boşver. - Whopper yiyelim.
It's a whopper!
Bu kocaman bir şey!
This one's turning out to be a whopper, the biggest one we've seen by far.
Bu şey, bağrışarak dönüyor, ve bu güne kadar gördüğümüzün en büyüğü.
Well, where I come from, that's what we call a whopper.
Şey, benim geldiğim yerde, buna çılgınlık derler.
Boo-yah! Wow, you must've told a whopper to unload that death trap.
O ölüm yuvasını satmak için okkalı bir yalan uydurmuş olmalısın.
- Fancy a Whopper? - Sure.
- Burgera ne dersin?
I've given myself a real whopper.
Şimdi başımı çatlatmayı başardım.
I bet you could stand for a big ol'Whopper right now.
Eminim şu anda kocaman bir Whopper yutabilirsin, ha?
~ A big ol'Whopper right now ~
Şu anda kocaman bir Whopper
Woman : I need a Whopper with cheese. Bobby :
- Peynirli bir burger istiyorum!
Whopper?
- "Whooper" mı?
I got a whopper on the line with a 1 00lb test.
İşin ucunda terfi var.
I got a whopper on the line with a 100-pound test.
İşin ucunda terfi var.
A combo... club.
Bir double whopper.
It's 9 : 1 5. Yeah, my stomach just growls for a Whopper.
Evet, 9'u çeyrek geçe dedin mi midem Whopper için can atar.
That I'd take a WHOPPER over kimchi in a heartbeat. - Now you're just going crazy.
Ya da gözümü kırpmadan "kimçi" nin üzerine Whopper yiyebileceğimi.
The whole thing was one big stinking whopper.
Her şey koca bir oyundu.
Two Whoppers, hold the onion, extra ketchup. Toast the bottom bun only, medium well-done. Two large fries, extra well-done.
İki Whopper, soğansız, bol ketçaplı, ekmeği tost edin, et yanmasın... iki büyük patates, iyi kızarsın, iki çikolatalı milkshake... kıvamı şefe kalmış.
I don't know, but whatever it is, it's a whopper. He's too big to catch with a diaper pin.
Biraz ucuz kereste de aldım.
- It's not a whopper.
- Palavra değil.
Go get your Whopper.
Git hamburgerini al.
That was a whopper.
Bu kocaman kuyruklu bir yalan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]