English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Why don't you go

Why don't you go traduction Turc

8,448 traduction parallèle
Why don't you just say, "I don't want to go to your - dumb gym anymore?"
Neden sadece "Artık senin o aptal spor salonuna gelmek istemiyorum" demiyorsun?
Roy. Hey! Why don't you go home, man?
Roy!
Why you don't want us go and have dinner?
Neden yemeğe çıkmamızı istemiyorsun?
Why don't you go hook up with hotel security, see if they got something? Thanks.
Otel güvenliğine git bakalım bir şey var mı?
Why don't you go back to the hospital and check in with Keri?
Sende hastaneye gidip Keri'yi kontrol eder misin?
Why don't you go deal with it, and I'll stay here and be invaluable to this family.
Neden sen gidip halletmiyorsun? Ben burada kalır ve bu aile için kıymetli olurum.
Well, why don't you go talk to her?
Neden gidip konuşmuyorsun?
Why don't you just go ask them if you can hang out with them sometime?
Neden gidip bir ara takılabilir miyiz diye sormuyorsun?
Why don't you go play with one of those spirits?
Neden gidip şu ruhların biriyle oynamıyorsun?
If you're so antsy to do something, why don't you go and collect some mushrooms for dinner?
Bir şeyler yapmaya o kadar hevesliysen neden gidip akşam yemeği için biraz mantar toplamıyorsun?
"why don't you go write a real joke about..."
"Neden gidip doğru düzgün bir espri bulmuyorsun?"
Why don't you go down there?
Neden oraya gitmiyorsun?
Why don't you go, just the two of you?
Neden siz gitmiyorsunuz, sadece ikiniz?
Why don't you just go and make a naughty list?
Neden gidip yaramazlar listeni hazırlamıyorsun?
- Why don't you go to sleep?
- Neden uyumuyorsun?
- Why don't you go to sleep?
- Sen neden uyumuyorsun?
She's exhausted. Why don't you and I go for a walk?
Çok yorgun, neden biraz yürüyüşe gitmiyoruz?
Why don't you go back to Santa Barbara?
Niçin Santa Barbara'ya geri dönmüyorsun?
Why don't you go somewhere, anywhere but here?
Niçin burası hariç bir yere, herhangi bir yere gitmiyorsun?
- Hey, boss, it seems like every time you come up with a plan, it kind of backfires on you. If you really don't want to go to summer camp so bad, why don't you just tell your parents how you feel?
- Hey patron. görünen o ki her zaman bir plan yapıyorsun ama sanki sana geri tepiyormuş gibi duruyor. gerçekten yaz kampına gitmek istemiyorsan neden sadece ebeveynlerine nasıl hissettiğini söylemiyorsun.
Why don't you go wait for her downstairs?
Neden gidip onu aşağıda beklemiyorsun?
Honey, why don't you go look in the laundry?
Tatlım, neden çamaşır bakmak gitmedin?
No. Why don't you go ahead?
Neden kendin göz atmıyorsun?
Why don't you go back to your room now so we can start getting used to what that feels like?
Şimdi odana git de buna alışmaya başlayalım.
Why don't you go flash those baby blues of yours at Dr. Lambchop over there?
neden zahmet edipte dr.lambchop la gidip konuşmuyorsun?
So why don't you go ahead and take it out to our car?
Hadi sen de gidip bizim arabaya koy.
Why don't you go talk to the guy on the Rascal?
Neden gidip akülü sandalyeli adamla konuşmuyorsun?
Why don't you go ahead and order?
Neden ilerleyip sipariş vermiyorsun?
Why don't you go ahead and leave it in park?
Arabayı bırakıp yoluna devam et.
- I don't know who you are, but why don't you go back to where you came from?
- Kim olduğunuzu bilmiyorum ama neden geldiğiniz yere geri dönmüyorsunuz?
So I tell you what, why don't you just go with Bones, you take her, it'll be a good way for me to see how you handle working with her.
Sen Bones'la git. Böylece onunla birlikte nasıl çalıştığını da görebilirim.
I tell you what, why don't you just enjoy the spotlight for now and go finish the case, huh?
Bak şimdilik ünlü olmanın keyfine bak ve gidip vakayı bitir.
Just... why don't you go ahead and take a seat?
Şuraya geçip de oturmuyorsunuz?
I don't know why you won't let this go.
Neden hala peşini bırakmadığını anlamıyorum.
Well, while you keep guessing, why don't I go see if we can switch these seats, huh?
Sen tahmin yapmaya devam ederken, ben de koltukları değiştirip... -... değiştiremeyeceğime bir bakayım.
Um... why don't you go get comfortable in your skin.
Neden biraz gidip yeni derine alışmaya çalışmıyorsun.
Why don't you go and fetch it yourself?
Niye kendin gidip almıyorsun?
Why don't you go crawl in bed with your mom, OK?
Annenin yanına yatağa git tamam mı?
Why don't you raise the stake and go all in with the money?
Tüm bu paralarla ortaya konan parayı neden yükseltmeyelim ki?
Why don't you guys go ask for directions, and I'll just wait out...
Neden sizler yol sorarken ben de burada sizi bekle...
Uh, look, why don't you, um, take a walk and, um, go buy us some ice cream, okay?
Ah, bak, neden biraz yürüyüşe çıkmıyorsun. Git biraz dondurma falan al olur mu?
Why don't you go to the cops?
Neden polisi aramadın?
Hey, why don't you go put them in a vase?
Onları neden vazoya koymuyorsun?
So why don't you go somewhere else, out of Catherine's sight?
Neden Catherine'in seni göremeyeceği bir yere gitmiyorsun?
Why don't you go and talk to him?
Gidip konuş onunla.
I don't know why you're so angry all of a sudden, a second ago you wanted to go home and make the sweet-sweet love.
Neden birden bire sinirlendiğini anlamıyorum Bir saniye önce eve gidip tatlı-tatlı sevişmek istiyordun.
Why don't you go and do a bit of fishing.
Niçin biraz dinlenip balığa gitmiyorsun?
So, why don't you guys go ahead and split? We'll take over.
Siz gidin hadi, biz devralıyoruz.
Hey, uh, Louis, why don't you go get dressed and-and I'll make you some oatmeal, and then you can get going.
Bisiklet nasıl birleştirilir biliyor musunuz acaba? Şu anda kafam, elimde bir alet olması için aşırı güzel.
Why don't you take a seat and I'll go grab you a beer?
Otursana, gidip sana bir bira alayım.
Why don't you go help her bring them out?
Gidip onları getirsen olur mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]