Will you go away traduction Turc
373 traduction parallèle
- Rather a long swim, isn't it? - Will you go away?
- Yüzmek için bayağı uzak, değil mi?
Will you go away, please?
Gider misin, lütfen?
- Will you go away?
- Beni yalnız bırakır mısın?
- Will you go away?
- Gider misin?
Will you go away?
Hadi gitsene?
Will you go away?
Ne istiyorsun bendem?
A person who says he will not change, and a person who will not go away no matter how much you kick them away. If they come together, who do you think will win?
Ne olursa olsun değişmeyecek kişi ile ne kadar kovarsa kovsun gitmeyecek olan kişi bir araya gelirse kim kazanır sence?
"I could not go away without telling you again that I will love you always".
Seni her zaman seveceğimi tekrar söylemeden uzaklara gidemezdim.
Perhaps some will say... that you should not be allowed to go yet, that you are too young, that you have homes, mothers, fathers, that you should not be torn away.
Belki bazıları size gitmenize izin verilmemesi gerektiğini, çok genç olduğunuzu, yuvanız, anneniz, babanız bulunduğunu hayatınızı değiştirmemeniz gerektiğini söyleyecektir.
- Will you please go away?
- Lütfen çekip gider misiniz?
Susan, will you please go away?
Susan, buradan gider misin lütfen?
If I've offended you, if you want me to go away, I will.
Size rahatsızlık verdiysem, ayrılmamı isterseniz, giderim.
Deep in our hearts, we've known that if ever you go away, I will go too.
Kalbimizin derinliklerinde bunu biliyoruz, eğer uzaklara giderseniz bende giderim.
Go away, Pard, will you?
Git başımdan Pard. Uzaklaş.
- Go away, will you?
- Gider misin?
When I go away, will you go back to that square in the middle of the town and take a good look at it?
Ben gidince, kasabanın merkezindeki meydana git. Oraya iyice bak.
How did you think you could get away with it? Will you go now?
Bunu saklayabileceğini nasıl düşünebildin?
Go away, will you?
Gidecek misin sen.
Will you do something for me before I go away?
Peki sen, gitmeden önce benim için bir şey yapabilir misin?
Will you please go away?
Lütfen gider misiniz?
But if you grow tired of me I will go away and never return.
Günün birinde benden sıkılırsan da hemen, dönmemek üzere giderim, merak etme.
You will go far away maybe in new places but your eyes will see nothing.
Belki çok uzaklara gidersin. Yeni yerlere. Ama gözlerin hiçbir şey görmeyecek.
Will you just go away?
Gider misin?
If things go on, either you will be done away with before we ever get to Africa or you will leave and announce Peterson to the authorities. And that will be the ruin of all my plans and hopes.
Bu gidişle ya Afrika'ya varamadan senin işin bitmiş olacak ya da yaşayacak ve Peterson'u yetkililere ihbar edeceksin ki bu da tüm planlarımı ve umutlarımı suya düşürecek.
You won't go away, will you?
Gitmeyeceksin, değil mi?
Shen Fu, you will go away?
Shen Fu, gidiyor musunuz?
Go away, I tell you, or you will make me mad, too.
Git burdan, sana dedim, yoksa beni de delirteceksin.
Go away, will you?
Kaybol, tamam mı?
Does this mean that he will refuse to go with you when you move away?
Bunun anlamı siz giderken onun gitmeyi reddetmesi demek mi oluyor?
And after you've given the money back, will you still go away?
Parayı verdikten sonra da gidecek misin?
Go away, will you please?
Çek git, olur mu?
- Go away, will you?
- Git buradan, tamam mı?
Will you go right away? Could you do it for me?
Götüreceksin değil mi anahtarları?
Will you girls go away and form your own party?
Siz gidip kendi partinizi yapar mısınız?
Now, will you please go away?
Lütfen artık gider misiniz?
Will you kindly go away? You are not allowed in here.
Rica etsem gider misiniz, buraya girme izniniz yok.
You will go away.
Gideceksin.
I will set you free if you will go away and not make fire.
Ateş yapmazsanız gitmenize izin veririm.
Please go away, will you? Oh, dear, dear!
Lütfen gider misin?
Louise, will you please go away?
Git burdan.
You will go away, back.
Sen de gideceksin.
Will you please shut up and go away!
- Bu, kanunlara aykırı.
Will you all please go away?
Oradan gidermisiniz?
Go away, will you?
Gidermisin lütfen?
If you go away, maybe the Lord will go easy and forget you tried to rob folk of what's theirs.
Giderseniz belki Tanrı sizi bağışlar ve başkasının malını çalmaya çalıştığınızı unutur.
- But you will away go.
- Ama sen gideceksin.
- Will you please go away?
- Lütfen gider misin?
- I go away Already. - I will accompany You on the door.
- Onu kapıya kadar geçireceğim..
You will have to go away.
Eve gitmek zorunda kalacaksın.
Once I've got the money, you and I will go away and never come back.
Paraları aldıktan sonra buralardan gideceğiz bir daha da geri gelmeyeceğiz.
Are you serious when you say that we will go away to live together once you have the money?
Parayı aldıktan sonra.... buradan birlikte gitmek konusunda ki fikirlerinde samimi misin?
will you 5002
will you marry me 800
will you be okay 42
will you forgive me 58
will you come 134
will you come with me 163
will you go out with me 27
will you join me 44
will you go 60
will you please shut up 18
will you marry me 800
will you be okay 42
will you forgive me 58
will you come 134
will you come with me 163
will you go out with me 27
will you join me 44
will you go 60
will you please shut up 18
will you come with us 24
will you excuse me 209
will you help me 291
will you call me 59
will you do me a favor 69
will you join us 62
will you listen to me 75
will you shut up 272
will you do it 111
will you sit down 52
will you excuse me 209
will you help me 291
will you call me 59
will you do me a favor 69
will you join us 62
will you listen to me 75
will you shut up 272
will you do it 111
will you sit down 52