Windstorm traduction Turc
32 traduction parallèle
she said, i must be going but he cried, no, no, it's snowing and the wintry windstorm blows
"gitmeliyim" dedi. kanarya yalvardı, hayır, hayır, çok soğuk! tipi bastırdı.
Hailstorm, rainstorm, windstorm, a hurricane.
Dolu fırtınası, yağmur fırtınası, rüzgâr fırtınası, hortum.
One hard rain or windstorm will wreck this place completely, out here.
Şiddetli bir yağmur veya fırtına burayı tamamen harap eder.
Heh heh... feel like a fart in a windstorm.
Fırtınada gaz çıkarmaktan farkı yok.
A polar windstorm came up suddenly and Skyfire and I were separated.
Ansızın gelen bir fırtınaya yakalandık, Skyfire ve ben ayrıldık.
Just as the mighty oak snaps and falls in a windstorm, so the weeping willow bends and lives to see another day.
Tıpkı fırtınaya eğilen büyük meşe ve yeni bir güne boyun büken gözü yaşlı söğüt ağaçları gibi.
Have anything I could use to create the impression we're having a windstorm?
Korkunç bir kasırga yaşadığımız izlenimini oluşturabilecek herhangi bir şey var mı elinde?
I spoke to the local constabulary, but they're about as helpful as a fart in a windstorm.
Bölge yetkililerini aradım. Ama onların da hiçbir faydası olmadı.
A windstorm's moving across the northern continent.
Kuzey kıtasına doğru büyük bir fırtına ilerliyor.
There was a windstorm, she hurt her knee and....
Bir fırtına vardı, dizi yaralandı ve....
It's the wrong time for this... right feeling again. It's like runnin'in a windstorm, just can't win.
Bu doğru düşünceler için yanlış bir zaman sanki bir fırtınada koşmaya benziyor, ama kazanamıyorsun kışa benziyor ama baharı hissettiriyor aklım hayır diyor ama kalbim şarkılar söylüyor
I remember when the Paceco fell during that windstorm.
Paceco'da fırtınadan dolayı işlerin nasıl durduğunu hatırlıyorum.
She's done everything she can to get rid of us, even that weird windstorm.
Bizi başından atabilmek için herşeyi yaptı hatta şu garip fırtınayı bile
My grandma used to say, " God is like a prairie windstorm.
Büyükannem derdi ki... Tanrı düzlükteki fırtına gibidir.
Because without me that bird book's about as meaningful as a fart in a windstorm.
Ben olmadan o kuş kitabı rüzgarlı havadaki bir osuruk kadar önemli olur.
Teddy just took me up in a windstorm for 500 bucks.
Teddy beni fırtınada uçurmak için 500 dolarımı da aldı.
A horse can feel a mosquito land on their butt in a windstorm.
Bir at fırtınada kalçasına konan sivrisineği hissedebilir.
Come and dance like windstorm... we are ready to rock the stage with a folk song...
Gel ve fırtına gibi dans et... Biz dansımızla sahneyi sallamaya hazırız...
Uh, well, there was a, uh... windstorm.
Şey... Bir çeşit fırtına vurdu.
A windstorm?
Fırtına mı?
I'll be as insignificant as a whisper in a windstorm.
Fırtınadaki fısıltı kadar fark edilmez olacağım.
It says that when Sodom was razed for its sins, a windstorm buried it in the salt dunes that made it so wealthy.
Sodom günahları yüzünden yıkıldığında tuz tepelerinden gelen bol tuzlu fırtına tarafından gömülmüştür.
When sodom was razed for its sins, it was buried by a windstorm in the salt dunes that made it so wealthy.
Sodom günahları yüzünden yıkıldığında tuz tepelerinden gelen bol tuzlu fırtına tarafından gömülmüştür.
Pete, w-what if the handful of artifacts that were created by the windstorm weren't the objects that the salt covered, but the salt itself?
Pete, peki ya nesne, fırtına tarafından yaratılan tuza bulanmış bir avuç obje değil de tuzun kendisiyse?
Witnesses said it was like being in the middle of a windstorm, only there was no wind outside.
Tanıklar fırtına olduğunu söylüyorlar ama dışarıda rüzgâr bile yoktu.
I can be in a windstorm.
fırtınada olurum.
I can do a kite in a windstorm.
rüzgarda uçan uçurmada olabilirm.
We were in one of those dinky little planes and we hit a windstorm.
Küçük bir uçaktaydık ve fırtınaya kapılmıştık.
You see, gentlemen, you just walked into a windstorm of flying elephant shit.
Gördüğünüz gibi beyler, çok boktan bir duruma bulaştınız.
So if we can somehow cool the air that is feeding the funnel, specifically the rear flank downdraft, by 15 degrees, then we can go from twister to very severe windstorm.
Yani bir şekilde hortumu besleyen havayı soğutursak özellikle arka kanat aşağı çekişi 15 derece soğutursak kasırgayı şiddetli fırtınaya çevirebiliriz.
A windstorm!
Sahara rüzgarı!
It was a major windstorm.
Ciddi bir kasırgaydı.