Wired traduction Turc
2,031 traduction parallèle
Hard-wired switch mounted under the dock.
İskelenin altına kablo çektim ve anahtar yerleştirdim.
Weaver's house is wired.
Weaver'in evi izleniyor.
Well, I've probably got the wrong idea, but I've wired up an integrator.
Muhtemelen yanlış bir fikirdir, ancak önceden bir toplayıcı bağlamıştım.
His apartment wired. His possessions await your interest.
Tüm eşyaları emrine amade.
He wired your car.
Arabana bomba yerleştirdi!
Kitt, The bank is wired with explosives.
Kitt, bankaya patlayıcı döşenmiş.
The bank is wired with explosives.
Bankaya patlayıcılar döşenmiş. Bankaya patlayıcılar döşenmiş.
Is the bank wired or not?
Bankada patlayıcı var mı yok mu?
Aisha Ward had $ 500,000 wired into her savings account from an offshore bank just before the break-in.
Aisha Ward, hırsızlıktan hemen önce tasarruf hesabına yabancı bir bankadan $ 500,000 havale yapmış.
500 grand wired to your account.
500 bin dolar hesabına havale edilmiş.
The whole area is wired with pressure sensors.
Tüm bölge hareket sensörleriyle çevrelenmiş.
The money was supposed to be wired from my bank in Paris, but they used the wrong routing number apparently.
Paranın Paris'teki bankadan aktarılması gerekiyordu, ama Görünüşe göre yanlış numaraya aktarmışlar.
No, I'm too wired.
Olmaz çok iş var.
What'd you find? That account the money was wired from?
- Paranın aktarıldığı o hesap numarası vardı ya?
If there's one thing I've learned through all my adventures and conquests, it's that some people are wired for success.
Eğer yaşadıklarımdan, başarılarımdan öğrendiğim bir şey varsa o da bazı insanların başarıya bağlı olduklarıdır.
If the rest of her team is wired and you confront her, she could hit a remote and kill them all.
Eğer diğer takımın üyeleri de böyleyse ve sen onu zorlarsan uzaktan hepsini öldürebilir.
- Are you wired?
Evet, evet, var.
That's not something you learn.It's something you're wired with.
Bu öğrenebileceğin bir şey değildir. Böyle doğarsın.
Black powder, electric blasting cap wired to the ignition.
Patlayıcılar, elektrik kablosuyla kontağa bağlanmış.
The whole world got itself wired up.
Bütün dünya birbirine bağlı.
It was wired to my account.
Hesabıma yatırıImış.
Well, their brains are better wired for mental arithmetic.
Beyni hesap yapmak için daha donanımlıdır.
The offices are wired to the building's alarms.
Ofisler, binanın alarmına bağlı.
I wired $ 5 million to your bank account.
Banka hesabına 5 milyon dolar transfer ettim.
As agreed, $ 10 million less my 10 percent- - so $ 9 million was already wired to your account.
Anlaştığımız gibi, 10 milyonun yüzde 10'u bende böylece hesabına 9 milyon aktarıldı.
Ballistic vest and Cal helmet, reinforced with contoured carbon-Armour plates and wired for cellular and radio communication.
Balistik yelek ve kask karbon-zırh levhalarla güçlendirilmiş ve şekillendirilmiştir. Ve hücresel telsiz iletişimi eklenmiştir. Nedir bu?
Hu Zongnan wired.
Hu Zongman telgraf çekti.
President, we wired him several times urging him to go south, but he ignored us.
Başkanım ona bir kaç kez telgraf çektik ama bizi dikkate almadı
I've already got the whole place wired, so I'll give you the rundown.
Benim buradaki herkesle zaten bağlantım var sana kısa biz özet geçerim.
- Wired to his gps.
- GPS sistemine bağladım.
- Yo, E, no. I've got the room wired.
Odayı kameralarla donattım.
Now that they've got the whole square Wired for wi-fi.
Şimdi de bütün burayı Wi-Fi ile donattılar.
One week ago, O'Neill receives an unusually large deposit- - a hundred grand- - wired from an Asian bank.
Bir hafta önce, O'Neill beklenmedik bir şekilde büyük bir avans çekmiş ve bir Asya bankasına 100 bin dolar transfer etmiş.
I just figured it was wired.
Mikrofonlar olur diye düşündüm.
THE GIRL GOT ALL WIRED AND CALLED CALVIN KLEIN
Kız telaşlandı Calvin Klein'ı falan aradı
I want that money wired to the account number specified.
Parayı belirttiğim şekilde yatıracaksınız.
People are just wired differently. OK?
İnsanlar değişik şeylerden zevk alır, tamam mı?
And maybe, we don't necessarily like the way we're wired, but thats the way it is.
... ve bazen de zevk aldığımız şeylerden zevk almak zorunda da değiliz. Belki olması gereken de budur.
Triple wired.
3 yönlü.
His caribbean connections are wired into afghan dope.
Onun Karayib'deki bağlantıları Afgan esrarının içine bağlı.
I know you're wired into all the clubs.
Bütün kulüplerle bağlantın olduğunu biliyorum.
He walked out the front door, hot-wired a maintenance truck in the parking lot.
Ön kapıdan çıkmış, park yerindeki bakım kamyonuna düz kontak yapmış.
I read about it in Wired.
Konuyla ilgili Wired'da bir yazı okumuştum.
When you told me you'd find my father. I didn't know you wired my house.
Babamı bulmaya yardım edebileceğini söylediğinde evime kablo döşediğini bilmiyordum.
All physical attributes that a heterosexual male is biologically wired to desire.
Heteroseksüel bir erkeğin, biyolojik olarak arzulama tepkisi verebileceği bütün fiziksel niteliklere sahip.
You wired $ 5,000 into his account last month?
Geçen ay onun hesabına 5000 dolar havale yapmışsınız.
I have wired the neurostimulator to the same frequency.
Aynı frekansta bir de sinirsel stimulanı telle sararak yerleştirdim.
He's not the only one. I'm basically wired the same way.
Ben de aslında aynı şekildeyim.
- Are you wired?
- Hayır, yok.
It was wired for two months.
İki ay telli kalmıştı.
- Your friend wired me.
- Arkadaşın telgraf çekti.