Without you traduction Turc
37,892 traduction parallèle
Was it unusual for your mom to go to Dr. Krieg's office without you?
Annenin gitmesi alışılmadık mıydı
What good will it be for me to live without you?
Sensiz yaşamamın ne anlamı olacak?
After that, I will be able to live well in a world without you.
Ondan sonra sensiz bir dünyada güzelce yaşayacağım.
We'll cross that bridge when we get there... without you.
Onu da zamanı gelince hallederiz. Sen olmadan.
I don't know what I'd do without you, kiddo.
Sen olmadan ne yapardım bilmiyorum evlat.
If you are without your weapon, the environment can be your weapon!
Silahsız kalırsan çevre senin silahın olabilir.
You have returned and without your amulet.
Dönmüşsün, hem de tılsımın olmadan.
How am I supposed to do this without you?
Nasıl ı sensiz bu yapacağım?
It wouldn't have been the same without you.
Sizsiz olmazdı.
What would I do without you?
Sensiz ne yapardım ben?
You know, I just learned Amy went to a theme park without me, but I'm not going to ruin her birthday.
Haklı. Amy'nin bensiz eğlence parkına gittiğini öğrendim ama bunun doğum. gününü mahvetmesine izin vermeyeceğim.
I'm gonna tell the carnies you snuck in without paying.
Yoksa ödeme yapmadan içeri kaynadığını söylerim.
Even through the windy rainstorm, though the sun may be burning down on me, Though I'm lonely and without anyone by my side, and even if it's somewhere I've never been before, I will endure it all and be sure to go to you.
Yağmur fırtınası savurup güneş beni yakıp kavursa da yalnız olsam bile, hiç gitmediğim diyarlara gidecek olsam bile hepsine göğüs gereceğim ve mutlaka sana geleceğim.
Why do you think your mother left you without a word?
Neden tek kelime etmeden gitti sanıyorsun?
You should have lived without knowing!
- Öğrenmeden de yaşayabilirdin! Sen bir şey söylemesen dahi...
You've manage to bring all this stuff without trouble?
Onca eşyayı sorun çıkmadan getirebildin mi?
We never know where you are half the time, you blow back in here, you bark orders, you leave without saying a word.
Nerede olduğunu genellikle bilmiyoruz. Birden bire geliyorsun emirler yağdırıyorsun tek kelime etmeden de çekip gidiyorsun.
Then I feel I must tell you that while the Eye is our court of last resort, it does not come without a price.
O hâlde size şunu söylemeliyim. Göz en önemli eser ama bunun için bir bedel ödenmesi gerekiyor.
Dad, I thought you said you would not make a decision without consulting us.
Baba, bize danismadan karar almayacagini soylemistin.
- Even if you do, without the receipt...
Size zaten söyledim. Makbuzu getirmeniz lazım ki...
And while you're listening, hear me out without getting the wrong idea.
Yemek yerken diyeceklerimi yanlış anlamadan da bir dinleyiver.
For you to invoke that danger without just cause...
Yeri olmadan bu tehlikeden bahsetmen...
You must catch Aaarrrgghh without reliance upon your amulet or the sword it manifests.
Tılsımına ve ortaya çıkardığı kılıca bel bağlamadan Aaarrrgghh'ı yakalamalısın.
Let's see how tough you are without cars to throw at people, shall we?
İnsanlara atacak arabalar yokken ne kadar sertsin görelim, olur mu?
We knew you were going in, with or without our approval.
Biz onaylasak da onaylamasak da gideceğini biliyorduk.
It's making you switch between super light and super heavy without warning!
Seni uyarmadan aşırı hafifle aşırı ağır arasında geçiş yapıyor.
So, that's how you get a ring off someone without them knowing.
Demek birinin yüzüğü haberi olmadan böyle alınıyormuş.
So why did you come here without measures?
Ölçmeden biçmeden ne diye geldin ki?
No matter what you say, I'll stay by yourself without giving up, so don't get angry from not being able to say what you want and just say it.
Ne dersen de vazgeçmeyip yanı başında kalacağım. Dilediğin şeyi söyleyemediğin için sinirlenme. Söyle gitsin.
You shouldn't take pictures like this without a direct permission.
İzinsiz fotoğraf çekmemelisin.
You can't leave without even saying goodbye.
Veda bile etmeden gidemezsin.
Dad, I thought you said you would not make a decision without consulting us.
Baba, bize danışmadan karar almayacağını söylemiştin.
Whatever you say, you know that I'm the kind of person who will accept it without judgement.
Ne söylersen söyle yargılamadan kabul edecek birisi olduğumu biliyorsun.
I'm tell you, someone put back the piano without being noticed!
İyi ama birisi kimselere görünmeden piyanoyu geri koymuş.
He will go to work without even wearing a cast because he'd be fired if he missed three weeks of work. All because of you.
Üç hafta boyunca işe gitmezse kovulacağından alçı bile takmadan üç hafta çalışması senin suçun.
I'm going to make sure I pull it out in one go next time without hurting you.
Bir dahaki sefere mutlaka bir seferde kılıcın çıkmasını sağlayacağım.
She kissed you without permission.
İznin bile almadan seni öptüğüne göre.
I know. Why are you holding that without saying anything?
Yani neden bir şey demeden o dondurmayı elinde tutuyorsun?
He made a child without a dream or money... take the college entrance exam. He gave that child a dream... and enrolled him in a university. Who do you think that faceless benefactor is?
Arka sokaklardan herhangi bir hayali olmayan bir çocuğun GED'e girmesini, bir hayali olmasını üniversiteye kaydedilmesini sağlayan yüzü olmayan hayırseverin kim olduğunu sanıyorsun?
You shouldn't accept things without knowing who the original owner is.
Bir önceki sahibinin kim olduğunu bilmediğiniz bir nesneyi almamalısınız.
How did you know this place without calling me?
Peki sen, bana telefon bile açmadan burayı nasıl buldun?
I didn't see you all morning so I thought I'd be wed without even seeing your face.
Sabahtan beri seni göremedim. Bu gidişle seni göremeden evleneceğimi sanmıştım.
You can't just jump in without thinking.
Sadece düşünmeden atlamak olamaz.
What else can make you feel so much without a word?
Başka ne tek kelam etmeden bu kadar hissetmeni sağlayabilir zaten?
I moved you can imagine a world without me.
Bensiz bir dünyayı hayal edebildiğinize dokundu.
You can leave without problem.
Sorunsuz gidebilirsiniz.
You know that no one can claw their way to the top without getting a little dirt under their fingernails.
Biliyorsun kimse üste doğru yollarını tırmalayamaz Tırnaklarının altında biraz kir bulmadan.
I dare you to say one thing without the ocean in it.
Okyanus olmadan bir şey söylemeye cesaret ediyorum.
Or to speak without first. To ask you now whether our, thoughts were absolutely necessary.
Ya da konuşmadan önce kendimize düşüncelerimizin önemli olup olmadığını sormamızı.
You're the one place clients can turn to for liquidity without taking huge losses.
Müşterilerin likiditeye dönüşebilecekleri tek yer buradasınız. Büyük kayıp almadan.
Why are they holding you without bail?
Neden kefaleti kaldırdılar?
without your help 31
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
yours 1007
your own 34
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
yours 1007
your own 34
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423