Witness protection traduction Turc
806 traduction parallèle
We're holding him on our witness protection program.
Onu tanık koruma programımızda tutuyoruz.
Or even worse... you can try and go into... the Governments witness protection programme... and testify against the Don and Dominic.
Dahası da var. Devletin Tanık Koruma Programı'na başvurarak..... Baba ve Dominic'e karşı tanıklık yapabilirsin.
I mean, we break our backs to get him in the witness Protection Program.
Onu tanık koruma programına alabilmek için çok uğraştık.
No, they got a witness protection program where you enroll and...
Hayır, tanık koruma programları var ona kaydolurum ve...
Hey, look, John. You know, the Witness Protection Program isn't so bad.
Bak Jon, Tanık Koruma Programı fena bir şey değil.
I'm not gonna make it to any witness protection program.
Programdan yararlanacak kadar yaşamayacağım.
Serrano's gonna get to me before I get to any Witness Protection Program.
Serrano, Tanık Koruma Programı'ndan yararlanamadan beni bitirir.
You're trespassing into witness protection.
Yetkisiz olarak tanık koruma konusuna giriyorsunuz.
Witness protection.
Tanık koruma.
You testify, we'll put you in a witness protection program.
Tanıklık et, tanık koruma programına alalım.
UNTIL SEPTEMBER, WHEN HE ENTERED THE FEDERAL WITNESS PROTECTION PROGRAM.
Eylüle kadar, tanık koruma parogramına alınmıştı.
AREN'T YOU CURRENTLY IN THE FEDERAL WITNESS PROTECTION PROGRAM?
Halen tanık koruma programındasınız değil mi?
You mean, in a witness protection programme?
Tanik koruma programindan mi soz ediyoruz?
If he did know something would you guarantee witness protection for him and his family?
Eğer biliyorsa ona ve ailesine tanık koruma güvencesi verilir mi?
Have you ever heard of the witness protection program?
Hiç tanık koruma programını duydun mu?
That witness protection thing sounds pretty good.
Şu tanık koruma şeyi fena değil.
If the body ain't where he said, would we get witness protection?
Cesedi bulamazsak da korunur muyuz?
The Sways enter a witness protection program and they'll choose their new city.
Aile tanık korumaya girecek. Yeni şehri onlar seçecek.
When you enter the witness protection program, you have to sever all ties.
Tanık korumaya girince bütün bağlarını koparman gerek.
It was your boss when you were working with the witness protection programme.
Sen tanık koruma programı ile çalışırken patronundu onu veren.
- We use it for witness protection.
- Şahit korumak için kullanıyoruz.
Witness protection.
Tanık koruma programı.
Witness protection?
Tanık koruma programında mı?
Shouldn't you be in witness protection?
Senin tanık korumada olman gerekmiyor mu?
We'll put you in the Witness Protection Program.
Seni Tanık Koruma Programına alırız.
I got my own Witness Protection Program.
Benim kendi Koruma Programım var.
We'll send this to your Witness Protection buddies.
Bunu Tanık Koruma Programındaki dostarına göndereceğiz.
This is US Marshal John Kruger, of the Witness Protection Program.
Bu ABD görevisi John Kruger. Tanık Koruma Programından.
Let Sammy have his millions, let him have his witness protection.
Sammy'nin milyonları olmasına izin verdik. Onun tanık korumadan yararlanmasına izin verdik.
The Witness Protection Program.
Tanık Koruma Programı.
- Witness Protection Program.
- Tanık koruma programı.
One call to the Witness Protection Program... and we're Steve and Phyllis Goldenberg of Tempe, Arizona.
Tanık Koruma Programına bir arama yeter ve... Steve ve Phyllis Goldenberg olarak Tempe, Arizona'ya yerleşiriz.
Send a couple of agents from the Witness Protection Program.
Tanık koruma programından birkaç ajan gönder.
What's he gonna do, put me in Witness Protection?
Ne yapacakmış, beni tanık korumaya mı alacak?
That's like... like the... like the witness protection program.
bu sanki- - sanki- - tanık koruma programı gibi.
You gotta get Simon into the Witness Protection Program right away.
Simon'ı Tanık Koruma Programı'na dahil etmelisin, derhal.
How'd it go with the witness protection thing?
Tanık koruma meselesi ne alemde?
Told'em when and where Witness Protection is gonna pick'em up?
- Tanık Korumanın onları ne zaman alacağını söyledin mi?
You forged documents to obtain witness protection under false pretenses.
Sahte bahaneyle tanık korumayı elde etmek için evraklarda sahtekarlık yapmışsın.
I'm a United States marshal with the Witness Protection Program.
Ben Tanık Koruma Programı'ndan bir Birleşik Devletler subayıyım.
There's always witness protection.
Tanık koruma programına girebilirim.
I MIGHT BE ABLE TO GET YOU IMMUNITY... OR GET YOU INTO THE WITNESS PROTECTION PROGRAM.
Dokukulmazlıkla seni çıkarabilirim veya tanık koruma programına aldırabilirim.
Wasn't he in witness protection?
Tanık korumada değil miydi?
Hello.... Yeah. Well, um, I'm sorry, but Billy's unfortunately being relocatedinto a witness protection program....
Üzgünüm, ama Billy maalesef tanık koruma programıyla başka bir yere yerleştirildi.
I'm guessing witness protection.
Benim tahminim tanık koruma programı.
And most damaging of all, the prosecution has produced a surprise witness, one Christine Helm, whom the prisoner brought from the rubble of her homeland to the safety of this country, giving her his love and the protection of his name.
Ve son olarak içlerinde en zarar verici olanı iddia makamının sürpriz tanığıydı. Kendisi mahkumun evlendiği ve ülkenin güvenli ortamına getirdiği sevgisini ve adının korumasını verdiği kadın.
I have a star witness who needs protection.
Korunması gereken önemli bir tanığım var.
Your only option is a federal protection witness program.
Tek şansınız federal tanık koruma programı.
I would like to welcome our first witness, the distinguished administrator of the Environmental Protection Agency.
İlk konuşmacımız çevre koruma ajansının saygıdeğer başkanına hoş geldiniz demek istiyorum.
He was in the witness-protection program. Then they kicked him out.
Tanık koruma programındaydı, atıldı.
You're entering a kind of witness-protection programme, for want of a better term.
Açıkça söylemek gerekirse, sen şu anda bir çeşit tanık koruma programındasın.