Womb traduction Turc
1,342 traduction parallèle
To capitalise on good times the mother can support a production line one joey in the pouch one at foot and another in the womb as an embryo
Elverişli zamanlardan yararlanmak için anne, kesesindeki yavrusu için bir tane ve rahmindeki embriyo halindeki diğer yavrusu için başka bir üretim hattı oluşturabilir.
You've always suffered from the womb rabies.
Hep azgın bir seks manyağıydın.
Regret at having emerged from your mother's womb.
Annenin rahminden çıktığına pişman olmak.
I remember my mother's womb.
Annemin rahimindekileri bile hatırlıyorum.
Screaming face in a plastic womb.
Plastik bir rahimde bağıran bir surat gördüm.
Yeah, not one that could heal herself from the womb.
Kendini rahminden iyileştirebilen biri değil.
Studies show that babies can hear and remember songs from the womb.
Araştırmalar bebeklerin duyabildiğini ve karındayken şarkıları hatırlayabildiğini gösteriyor.
Recreating the womb.
Rahmi yeniden yaratıyorduk.
You were an unbridled spirit from the womb.
Daha annenin karnındayken dizginlenemeyecek bir ruh olduğunu biliyordum.
The very process we need to grow in the womb to regenerate ourselves systematically eating us alive.
Rahimde büyümeye ihtiyaç duymamız, kendimizi yeniden oluşturmamız, sistematik olarak bizi canlı canlı yemesi süreci.
It's just that around here the Harvard brainwashing starts in the womb.
Burada Harvard ile beyin yıkama, daha anne karnında başlar.
Poor thing's gonna pop out of her womb and land in a tutu. - Boy, I hope not.
Zavallıcık doğduğu gibi bir balerin eteğinin içine düşecek.
If it died while it was still in its mother's womb, it technically wasn't a person, so it's not murder.
Anne karnında öldüyse, kanuna göre insan sayılmaz. O yüzden cinayet olmaz.
And blessed is the fruit of thy womb...
Ve onun rahminin kutsal meyvesi...
And now, WOMB, warm and safe radio, takes you back to the golden age of radio theater.
Sıcak ve güvenilir radyo WOMB, şimdi sizi radyo tiyatrosunun altın çağına götürecek.
She keeps it up, she'll be back in the womb.
Biraz daha devam ederse ana rahmine dönecek.
Before thou camest forth from the womb, I sanctified thee.
Daha rahimden çıkmadan kutsadım seni.
This wildebeest has nourished her baby within her by means of a remarkable organ growing on the wall of her womb, a placenta - a circular pad, rich in blood vessels, connected to her baby by a cable, the umbilical cord,
Bu öküz başlı antilop, içindeki yavrusunu rahminin duvarında gelişen olağanüstü bir organ olan plasenta ile besliyor. Bu organ zengin damarlara sahip ve yavrusuna göbek bağı adı verilen bir kordonla bağlanıyor.
Whether mammals lay eggs or give birth to live young, whether their babies develop in a womb or in a pouch, they've managed to live almost everywhere.
Yani memeliler yumurtlasa veya yavrularını doğursa da yavrular rahimde veya kesede gelişse de dünyanın neredeyse her noktasında yaşamayı başarıyorlar.
The mother has nourished them inside her womb, so they arrive comparatively well-developed.
Anneleri onları rahminde beslediği için nispeten gelişmiş doğarlar.
I awakened to consciousness in my mother's womb.
Ben annemin rahminde bilinçli olarak uyandım.
It did, Mrs Mehra, when you fell on your stomach during the accident... it caused an injury to the baby's brain... Who was in your womb and this part of his brain was damaged. That's why he doesn't have a normal mental growth and is weak in studies.
- Oldu Bayan Mehra, kaza sırasında karnınızı çarptığınızda bebeğin beyninde bir hasar oluştu o rahminizdeydi ve beynin bu kısmı darbe aldı bu yüzden normal olmayan zihinsel bir gelişim süreci geçirmesine sebep oldu sekiz yaşında olmasına rağmen onun beyni 1,5-2 yaşında korkarım ki, büyüdüğü zaman bu onun zihinsel yeteneklerini engelleyecek.
You don't want your baby coming out of the womb talking about, "Where the liquor at?"
"içkim nerede?" diye konuşan bir bebek doğurmak istemezsin
What, you shat me out of your womb?
Ne yani? Beni sen mi doğurdun?
You shat me out of your womb?
Bana analık taslama.
Suppose they don't pop out of her womb as white as you?
Senin kadar beyaz doğmayacaklarını düşünsene.
Blessed art thou among women, and blessed is the fruit of thy womb, Jesus.
Tanrı geride kalan karılarını ve çocuklarını korusun.
Blessed art thou among women and blessed is the fruit of thy womb, Jesus.
Ölüm saatimizde bizim için dua et... Amin.
And blessed is the fruit of thy womb, Jesus.
Rahminin meyvesi İsa yüce olsun.
But the abomination growing in her womb was a betrayal of me and of the coven!
Ama rahminde büyüyen iğrenç şey bana ve topluluğa ihanetti!
When you're in the womb, before you're born, it's all quiet.
Anne karnında olduğunda ortalık ne kadar da sessizdi.
Blessed are you among women, and blessed is the fruit of your womb, Jesus.
... kadınlar arasında en kutsalsın ve kutsaldır... İsa'yı veren rahmin. Kutsal Meryem...
Came out of her womb two years later with a full set of teeth.
İki yıl sonra onun rahminden 32 dişiyle doğmuş.
Once you get into a bureaucracy like the Post Office it's a womb and ultimately he may have hated it but it was a regular paycheck.
"Birisi bizleri Miki Fare'den kurtarmalıdır." Miki Fare'yi küçümserdi.
The Lord is with thee blessed art thou among women and blessed is the fruit of thy womb.
Yüce İsa seninle,.. ... ve o seni yoktan var etti.
Claire... the one in your womb.
Claire... rahminde olan.
He certainly cannot enter his mother's womb and be born a second time.
Elbette annesinin rahmine yeniden giremez ve yeniden doğamaz.
The spikes grow to full size in the womb.
Çıkıntıları rahimde tam boyutuna gelir.
Maybe it was the 11 months he spent in the womb.
Belki annenin karnında 11 ay geçirdiği içindir.
Well, the shushing sound supposedly reminds them of the womb.
Peki, shushing ses sözde rahim hatırlatır.
Three weeks, the fetus is viable outside the womb.
Üç hafta sonra fetus rahim dışında yaşayabilir.
Literally ripped from your mother's womb by some lunatic.
Kelimenin tam anlamıyla manyağın teki tarafından annesinin karnından kopartıldı.
Blessed art thou among women... and blessed is the fruit of thy womb, Jesus.
Kadınlar içinde mübarek olasın ve tohumunun meyvesi mübarek olsun, Yüce İsa.
One in which I lived in my mother's womb
Birincisi, annemin karnında yaşadığımdır.
And so I was part fish and part frog while still living in my mother's womb with gills in my throat and fins on my sides swimming between two seas in my round, elastic aquarium
Yani, daha anamın karnında iken kısmen balık, kısmen kurbağaydım. Boynumda solungaçlar, böğrümde yüzgeçlerle. Yumuşak ve şişkin akvaryumumda iki su arasında yüzüyordum.
I've never seen such a heart, lungs, or a womb like that...
Hiç böyle kalp akciğer veya bunun gibi bir rahim görmedim. Hiç.
Yeah, and it's not about reversing the violation of your blessed womb.
Evet, ve bu kutsal rahmine yapılan tacize karşı koymakla alakalı değil.
And I am here to guide you through the journey that your child is gonna take from the womb to the pink or blue bedroom.
Ve çocuğunuzun rahimden çıkıp pembe veya mavi... yatak odasına gidene kadarki yolculuğunda... size burada rehberlik yapacağım.
The first week at bat was a lot like the first week out of the womb for Stan.
Sopanın başına geçtiği hafta Stan ana karnından yeni çıkmış gibiydi.
In my womb, I carried my avenger!
Kinimi, dölyatağımda yaşattım!
It's a high ransom she charges for nine months'lodging in the womb.
Rahminde 9 ay taşımasının diyeti çok yüksek!