Woogie traduction Turc
119 traduction parallèle
Once when you leaned over my shoulder to correct my spelling of the word "boogie-woogie," I could feel your breath on my ear.
Bir kez'boogie-woogie'derken telaffuzumu düzeltmek için omzuma yaslandığında nefesini kulağımda hissettim.
But remember, no woogie-boogie.
Ama unutmayın, dalga geçmek yok.
Some boogie-woogie?
Biraz melodi? Yukarï.
- There's a new boogie-woogie joint...
- Caz çalan yeni bir mekan...
Now, what do you know about this little boogie-woogie joint?
Şimdi, bu yeni caz mekanı hakkında neler biliyorsun bakalım?
No boogie-woogie!
Caza gitmek falan yok!
What's that?
- Boogie Woogie mi?
Never heard of boogie-woogie?
- Hiç duymadınız mı? - Boogie Woogie'yi bilmiyor musunuz?
- Has this boogie-woogie been going on for some time?
- Çok uzun zamandır. - Bu Boogie Woogie uzun süredir mi var?
- Woogie-boogie?
- Boogie Woogie'nin mi?
But he sure can do the boogie-woogie.
Ama eminim boogie-woogie yapabiliyordur.
Boogie-woogie, corny magazines!
Boogie-woogie, bayat dergiler.
Tonight you'll dance the boogie-woogie
Bu gece boogie-woogie yapacaksın.
Play your boogie-woogie.
Çal bakalım şu boogie-woogie müziğini.
- Boogie-woogie and twisting'up yourself in my yard.
- Benim evimde jazz dinliyorsun ve kıvırtıyorsun.
They don't have boogie-woogie anymore, Preacher.
Artık Jazz falan kalmadı efendim.
He was a boogie-woogie composer who had the most terrific style.
Çok kötü bir tarza sahip olan caz müziği bestekarıydı.
In first place, the coolest, Brooklyn's Fred Astaire, the boogie-woogie man.
Birinci sırada, Brooklyn'in Fred Astaire'si, dans kralı.
It'll boogie-woogie on your brain.
Beyninde dümbelek çaldıracak.
Now, that's old reet, Jack. One of our better boogie-woogie suits.
Bu en iyi boogie-woogie elbiselerimizden biri.
We're gonna be boogie-woogie-ing our way right out across the street soon.
"Birazdan sokağın hemen karşısında boogie-woogie yapmaya başlıyoruz." "Bu kanalı dinlemeye devam edin."
No boogie-woogie.
Öyle "çalkalamak" falan da olmaz.
I'm the noogie-noogie-woogie.
Ben noogie-noogie-woogie'yim.
Tokyo boogie-woogie
Tokyo boogie-woogie
Tokyo boogie-woogie,
Tokyo boogie-woogie,
You're not suggesting that an artiste of Liberace's stature can be likened to the boogie-woogie of a gum-chewing country bumpkin?
Liberace'nin artist figürünün geri zekalı şehir Blues'cularına benzemez mi demeye çalışıyorsun?
Boogie-woogie on the piano?
Piyano ile caz çalma!
I heard she's going with some guy named Woogie.
Woogie adında biriyle berabermiş
Woogie from Bore-rington High?
Barrington dan Woogie mi?
Sounds like a loser.
Woogie Eyalette en iyi futbolcu, ve en iyi basketbolcu Tam bir salaktır eminim
What happened to Woogie?
Woogie ye nolmuş
Mary went to the prom 20 minutes ago with Woogie.
Mary Baloya gitti 20 dakika önce Woogie ile gitti
Woogie?
Woogie
Woogie!
Woogie
Woogie's got a sense of humour.
Woogie daha şakacı biriydi.
None of this ever happened to Woogie!
Bunların hiçbirisi Woogie ye olmamıştı.
Woogie?
Woogie?
Who the hell is Woogie?
Woogie de kim?
Woogie, you know you're not supposed to be within 400 yards of me.
Woogie benim yanıma 400 metreden fazla yanaşamazsın biliyorsun.
That's great, Woogie.
Harkia Woogie.
Woogie... I did not come back into your life, OK?
Woogie.. senin hayatına dönmedim.tamam mı?
Woogie, I caught you red-handed!
Woogie seni suçüstü yakalamıştım kırmızı ayakkabılarımı çalarken.
Woogie, you're starting to make me a little nervous.
Woogie. Beni sinirlendiriyorsun.
Woogie, I'm asking you to leave.
Woogie gitmeni istiyorum.
Woogie!
Woogie!
Woogie?
Woogie mi?
You're Woogie?
Woogie senmisin?
* You see, I am the boogie-woogie... *
§ Görüyorsun, ben blues ruhuyum- - §
* You see I am the boogie-woogie king *
§ Görüyorsun ben boogie-woogie ( caz ) kralıyım §
- I didn't do all of that, did I? - That's just plain boogie-woogie.
Bütün bunları ben mi yaptım?
- Boogie-woogie.
- Boogie Woogie çalıyordu işte.