Work it traduction Turc
41,052 traduction parallèle
So, why couldn't you work it out, Sherlock?
Neden çözemedin Sherlock?
But these technologies work in Harmony with the human spirit, not against it.
Ancak bu teknolojiler Harmony'de çalışıyor Ona karşı değil, insan ruhuyla.
Culverton Smith, all this charity work, what's in it for you?
Culverton Smith, bu hayırseverlik işlerinden çıkarınız nedir?
People don't realise how much work goes into it.
İnsanlar ne kadar uğraştırıcı olduğunu fark etmiyor.
I mean, how does it work?
- Nasıl yürüyor?
Any work? It's not a hospital.
Burası hastane değil.
Get it over with and we can get to work.
İşi hallet de çalışmaya başlayalım.
- It doesn't work on me.
- Bende işe yaramaz.
It's Take Your Kid to Work Day!
Bugün çocukları işe götürme günü!
It will be hard work... and there will be no pay.
Çok zor bir iş... maaşı da yok.
For the bomb to work, we'd actually need to place it on Ego's core.
Bombanın işe yaraması için onu Ego'nun merkezine yerleştirmeliyiz.
It didn't work out for him.
Ama istediği gibi bitmedi.
- Yeah, and it's not gonna work.
- Evet ve bu, işe yaramayacak.
How'd it work?
Nasıl gitti?
Ultimately... it taught me the value of life... of hard work... of never giving up on the things that matter to me.
Nihayetinde bana hayatın çok çalışmanın, benim için önemli olan şeylerden vazgeçmemenin değerini öğretti.
- It didn't work.
- İşe yaramadı.
Well, it won't work.
Ama işe yaramayacak.
I'll work through it.
Atlatırım.
- Alright, we'll work on it.
- Pekala, üzerinde çalışacağız.
If you want to have a good look at it, we can work together.
Onu iyice incelemek istiyorsan bizimle beraber çalışacaksın.
It doesn't work that way.
O iş öyle olmuyor.
What if it doesn't work?
Ya işe yaramazsa?
This isn't gonna work out, it's obvious.
Bu iş olmaz.
I know what you're trying to do and it's not gonna work.
Yapmaya çalıştığın şey işe yaramayacak.
This is what we get, isn't it? For ever thinking we could make it work.
Bu ilişkiyi yürütmeye çalışarak böyle bir sonu hak ettik, değil mi?
Harold has a huge project so yeah, it's not gonna work out.
Harold büyük bir projeyle uğraşıyor, işini bırakıp bir yere gidemez.
Well, you need to understand that just because my family comes from money does not mean it didn't take a lot of hard work and sacrifice.
Bunu anlamak zorundasın çünkü ailemden maddi destek alsam da bu çok fazla çalışmadığım ve fedakârlık yapmadığım anlamına gelmez.
Good, but it's not all about work, okay?
Güzel, ama hep iş değil, tamam mı?
I think it's his best work.
Sanırım yaptıklarının en iyisi.
Then you and the media band will get used to each other, but it has to touch the skin to work.
Daha sonra ortam bandıyla birbirinize alışacaksınız, ama çalışması için teninle temas halinde olması gerek.
How was it supposed to work?
Ne olacağını sanıyordun?
It is exquisite how those people can work together to become the most unbearable force in the world.
Enfes Bu insanlar en çok nasıl olmak için birlikte çalışabilirler Dünyadaki dayanılmaz güç.
In high school, it was my dream to work there, but I was too intimidated to apply because all the cool older kids from school worked there.
Lisede orada çalışmak isterdim ama başvurmaktan korkuyordum çünkü tüm havalı ve daha büyük çocuklar orada çalışıyordu.
Okay. Well, yeah, I mean, if you think that'd work, you should go for it.
Evet, yani işe yarar diyorsan bunu denemelisin.
Good work, keep it up.
İyi iş, devam edin. Buraya gel.
It is work, but think about the reward!
Uzun iş ama karşılığını düşünsenize!
None of this should work, but look at it. It's here.
Bunların hiçbirinin işe yaramaması gerekirdi ama baksana, burada işte.
Listen, people... it does not matter how you people try to ruin this thing. I will make it work, because I'm a genius.
İnsanlar bunu ne kadar mahvetmeye çalışırsa çalışsın bunu başarılı kılacağım, çünkü ben bir dahiyim.
Dude, you're putting the work in, and it's showing, man.
- Emek verdiğin belli oluyor.
You guys all think that work is tricking people. It's not.
Çalışmayı dümen çevirme olarak görüyorsunuz.
- Yeah, if I work all night on it.
- Evet, eğer bütün gece çalışsam.
It might work.
Işe yarayabilir.
- Yes, it is gonna work.
- Evet, işe yarayacak.
I mean, it's not like you need to work.
Çalışmaya pek ihtiyacın yok gibi.
It's a work trip with my boss, who I would like to impress.
Etkilemek istediğim patronumla yapacağım bir iş gezisi.
If you have a problem with my work, then you should take it up with hr. Whoa.
Çalışmamla ilgili bir probleminiz varsa bu meseleyi İK ile konuşmanız gerek.
Well, if anyone can make it work, it's you.
- Bunu başarabilecek biri varsa o da sensin.
It takes focus and hard work, but if you succeed... your name will live forever.
Dikkat ve ciddi çalışma ister ama, olur da başarırsan ismin ebediyen bâki kalır.
Gonna put it on security mode so it should work fine.
Güvenlik moduna alacağım Düzgün çalışacaktır.
Put in the hard work now, you earn your place at my alma mater... it's all smooth sailing from there.
Şimdi çok çalışıp mezun olduğum okula girebilirsen ondan sonrası kolay iş.
I'm willing to work for it.
Bunun için çalışırım.
work it out 99
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72