English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Would you like to go

Would you like to go traduction Turc

1,439 traduction parallèle
Hi, would you like to go to a movie tonight?
Selam, bu akşam sinemaya gitmek ister misin?
Would you like to go get a cup of coffee, perhaps?
Mersi. Acaba birer fincan kahve içmek ister miydiniz?
If you could take a trip, where would you like to go?
Hayır. Seninle seyahate çıksan nereye giderdi?
Would you like to go out and try coming back in like a human being?
Dışarı çıkıp içeriye insan gibi girmeyi dener misin?
Would you like to go to the prom with me? Hold on a second.
Benimle mezuniyet balosuna gelmek ister misin?
Would you like to go to the prom with me?
Mezuniyet balosuna benimle birlikte gelir misin?
Where would you like to go?
Nereye gitmek istersiniz?
How would you like to go on a shopping spree?
Alışverişe çıkmaya ne dersin?
Would you like to go out with me sometime? No.
- Benimle çıkmak ister misin?
After this, would you like to go to the playground?
Daha sonra oyun alanına gitmek ister misin?
But would you like to go for coffee or something?
Birlikte kahve içmek ister misin?
I know this is coming out of the blue, but how would you like to go away with me next weekend to Belize?
Bu teklif biraz ani oldu ama gelecek hafta sonu benimle Belize'ye gelmek ister miydin?
Would you like to go to a party with me on Saturday?
Cumartesi benimle bir partiye gelmek ister misin? Bayılırım.
Would you like to go to dinner sometime with me?
Bir ara yemeğe çıkmak ister misin? - Benimle.
Would you like to go to dinner sometime... with me?
Bir ara akşam yemeğine çıkmak ister misin? Benimle.
Would--would you like to go for a walk?
- Yürüyüşe çıkmak ister misin? - Yürüyüşe mi?
Would you like to go to dinner sometime?
Bir gün yemek yemek ister misin?
Would you like to go with me?
Benimle gitmek ister misin?
Would you like to go out for a drink with me on Friday?
Cuma günü bir şeyler içmeye gidelim mi?
Would you like to go steady with me?
Seninle çıkmak istiyorum.
- Would... would you like to go?
Sen... gitmek ister miydin?
Hey... would you like to go have Greek food?
Hey, Rum yemeği yemek ister misin?
Excuse me, Chief. What alarm clock would you like to go with?
Hangi çalar saati kullanalım patron?
How would you like to go to bed with a very rich man?
Çok zengin bir erkekle yatmak ister misin?
Would you like to go to your apartment?
Dairenize gitmek ister misiniz?
Would you like to go for a drink?
Bir içki içmek ister misin?
Would you like to go to the movies?
Ne dersin? Bu, sence de güzel olmaz mı?
Would you like to go out with me?
Benimle çıkmak ister misin?
- No. - Would you like to go?
- Gitmek ister miydin?
Would you like to go later?
Daha sonra gitmek ister misin?
Honey, why don't you go see Gerald Plummer at the airport and watch him fix airplanes. - Would you like to do that?
Hayatım git havaalanında uçakları tamir eden Gerald Plummer'ı gör.
I would go to the court if there were women like you.
Senin gibi kadınlarla gidebilirm.
Where would you like to go?
Nereye gitmek istersin?
I was wondering if you would like to go to a movie tonight... and maybe afterwards perhaps accompany me to dinner?
Bu akşam sinemaya gitmek ister misin diye düşünmüştüm belki sonrasında yemekte bana eşlik edersin.
I would really like for you to get dressed so we can go look at this house.
Bir an önce giyinmeni istiyorum, ki gidip şu eve bakabilelim.
You know, Larry, I would just like to go home.
Biliyor musun, Larry, sadece eve gitmek istiyorum.
I'll just go to State for a few semesters and save the money I would've spent on tuition and dorm and I'll meet you there in, like, a year or two.
Sadece bir kaç dönem eyalet üniversitesine gitmem gerekecek. Yurt ve eğitim için gereken parayı biriktirip bir kaç yıl içinde yanına gelirim.
Would you like a broken nose to go along with that black eye?
Mor gözüne eşlik etmesi için burnunu kırmamı ister misin?
You know, what would be awesome is if I can go to the prom with some totally hot older chick like Roz.
Ama baloya Roz gibi hoş bir kadınla gitsem çok iyi olurdu. Kristi perişan olurdu.
He would be lucky to go out with someone like you.
Tristin, senin gibi biriyle çıktığı için çok şanslı.
( Arthur ) Perhaps you two would like to argue further as my feet go numb!
Belki ayaklarımdan uyuşurken biraz daha tartışmak istersiniz.
And where exactly would you like them to go?
Nereye gitmelerini isterdiniz?
Kids, how would you... like to go to... Blockoland?
Çocuklar, BlokoLego diyarına gitmek... ister misiniz?
One that you might like... and one that I would really, really, really... really want to go to.
Bir tanesi senin çok hoşuna gidecek diğeri de benim gerçekten ama gerçekten çok çok çok gitmek istediğim bir etkinlik.
You wouldn't see us go to a sad little place like that, would you, Uncle? I shan't submit to it!
Bizi öyle iç karartıcı bir yere göndermezsin, değil mi amca?
Would you like me to go to Gadsmere and break the news to Mrs. Glasher?
- Haberleri Bayan Glashan'a iletmemi ister misiniz?
How would you like to maybe go out and have a New York City dinner with me?
Şöyle dışarı çıkıp benimle New York akşam yemeği yemeye ne dersiniz?
Well, I'm sure Meg would like to go swimming with you, darling.
Eminim, Meg de seninle denize girmek ister sevgilim?
Would you like me to go with you, ma'am?
Benim de sizinle gelmemi ister misiniz, efendim?
Would you like us to go over to the public library?
Kütüphaneye gitmeye ne dersin?
Now before we go on, I would like you to show me... your ID or some form of identification.
Şimdi bana nüfus kağıdınızı ya da bir kimliğinizi... göstermenizi rica ediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]