English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Wraith

Wraith traduction Turc

1,653 traduction parallèle
Or even some piece of information that could lead to the downfall of the Wraith?
Ya da Wraithleri yok edebilecek küçük bir parçayı?
The whole Wraith connection thing and her nightmares make me nervous.
Bütün bu Wraith bağı ve kâbusları beni endişelendiriyor.
We have a Wraith in the city.
Kesinleşti. Şehirde bir Wraith var.
How can a Wraith get inside the city?
Şehrin içine bir Wraith nasıl girer?
The Wraith dart that scanned us.
Bizi tarayan Wraith dartı.
So the pilot of the Wraith dart scanned us, transmitted his information to the hive ships, beamed down here, and destroyed his ship?
Bizi tarayan Wraith dartının pilotu, istihbaratını kovan gemilerine yolladı buraya ışınlandı ve gemisini mi yok etti?
That is precisely the time I started to sense the Wraith continually.
Ben de tam o andan itibaren Wraithleri sezmeye başladım.
The Wraith must have been doing recon.
Wraith keşif yapıyor olmalıydı.
What we do know for sure is that we have a Wraith intruder in the city that we have to track down.
Emin olduğumuz tek şey şehrimizde bulmamız gereken bir Wraith var.
Wouldn't it have picked up on the Wraith?
Wraith'i bulması gerekmez miydi?
Well, it requires significant amounts of power, so we narrowed its field of focus to scan solely in the gate room, figuring that was the only place that the Wraith,
Bayağı bir güç gerektiriyor, Biz de sadece geçit odasını taraması için odaklanma alanını kısalttık.
The Wraith's ships are too close.
Wraith gemileri çok yakında.
And then come get me once the satellite has taken care of the Wraith's ships.
Uydu Wraith gemilerini hallettiğinde gelip alın beni.
Then there'll be no way for the Wraith to realize We've brought it back online. All right, we'll cloak
O zaman Wraithler onu tekrar çalıştırdığımızı anlayamaz.
Our plan to stop the Wraith armada has failed.
Wraith donanmasını durdurma planımız başarısız oldu.
That satellite is the only thing standing between the Wraith and Atlantis.
O uydu Wraithler ile Atlantis arasında duran tek şey.
And you think it's powerful enough to take out a Wraith hive ship?
Bir Wraith kovan gemisini yok edebilecek kadar güçlü mü sence?
The Wraith are not interested in destroying Atlantis.
Wraithler Atlantis'i yok etmekle ilgilenmiyorlar.
Get to a safe distance, then come get me once the satellite has taken care of the Wraith ships.
Güvenli bir mesafeye gir, sonra uydu Wraith gemilerini halledince beni gelip alın.
You have three Wraith hive ships bearing down on your position and precious little to defend yourselves with.
Buraya üç tane Wraith kovan gemisi geliyor ve kendinizi savunacak çok az şeyiniz var.
You think I may once again fall under the influence of the Wraith?
Bir kez daha Wraithlerin etkisi altına gireceğimi mi düşünüyorsun?
They were probably used defending Atlantis the first time the Wraith attacked the Ancients.
Wraithler ilk defa saldırdıkları zaman Atlantis'i savunmak için kullanılmışlar muhtemelen.
The Wraith must have harvested them from this system's asteroid belt and accelerated them towards us from a safe distance.
Wraithler bu sistemin asteroid kuşağından çıkarmış olmalı onları güvenli bir mesafeden buraya doğru ivmelendirmişler.
This is the status of the Pegasus galaxy before the Ancients encountered the Wraith.
Kadimler Wraithlerle karşılaşmadan önce Pegasus Galaksi'sinin durumu bu.
No matter how many Wraith ships they destroyed, more kept coming here.
Ne kadar çok Wraith gemisi yok etseler de, daha fazlası buraya gelmeyi sürdürmüş.
The Wraith... they are in Atlantis.
Wraithler... Atlantis'teler.
The Wraith piloting the kamikaze ships beam into the city right before they hit.
Kamikaze gemilerini kontrol eden Wraithler çarpışmadan önce şehre ışınlandılar.
It can't differentiate between Wraith and human, but if we confine all base personnel to the designated areas, the blips that show up out of bounds will be the likely targets.
İnsanlarla Wraithleri ayıramıyor ama bütün üs personelini belirli alanlara koyarsak sınırların dışında görünen noktalar hedeflerimiz olur.
She is the one who sensed the Wraith presence in the first place.
Wraithlerin varlığını sezen zaten oydu.
The Wraith are at our doorstep.
Wraithler kapımızda.
We have an opportunity for you to test your weapon at no risk to yourselves, and a chance to strike at the Wraith.
Silahınızı test etme fırsatımız var size karşı herhangi bir risk olmayacak ve Wraithlere karşı bir saldırı şansınız olacak.
The Wraith have come, Doctor.
Wraithler geldi, Doktor.
So far as the Wraith are concerned, this planet is no longer of interest to them.
Wraithlerin bildiği kadarıyla bu gezegen artık onların ilgisini çekmiyor.
The Wraith just took out one of our generators.
Wraithler az önce bir jeneratörümüzü yok etti.
I am offering you the chance to test your weapon design on a Wraith hive ship, at no risk to your own people, and still have enough to build dozens more.
Silah dizaynınızı bir Wraith kovan gemisinde test etme şansını öneriyorum size ve kendi halkınıza karşı herhangi bir risk olmayacak ve hâlâ düzinelerce yapacak kadar yeterli malzemeniz olacak.
Jumper four has just informed us the Wraith hive ships are approaching the planet.
Jumper Dört Wraith kovan gemilerinin şehre yaklaştığını haber verdi.
You have some wraith DNA.
Sende biraz Wraith DNA'sı var.
The Wraith... they are in Atlantis.
Wraithler Atlantis'te.
We still have Wraith all over the city
Şehrin her yerinde hâlâ Wraithler var...
Sir, the Wraith fighters are regrouping.
Efendim, wraith savaşçıları yeniden form oluştuyorlar.
What about the Wraith fleet?
Wraith filosu ne oldu?
We could use some help with the Wraith in the city.
Şehirdeki wraithler için yardım gerekebilir.
Shall I just explain to the rest of the Wraith left on the base, that you're unavailable to fight?
Üsteki Wraithlere savaşamaz durumda olduğunu açıklamam gerekiyor mu?
Well most of our sensors are still down, but we do know that there are at least a handful of Wraith still in the city.
Radarlarımızın çoğu çalışmıyor ama şehrin içinde bir avuç kadar Wraith olduğundan eminiz.
We've neutralised the hive ships, activated the shields and we've mustered as many people as we can, making sure there are no Wraith hiding in the shadows.
Kovan gemilerini yok edip kalkanları açtık elimizden geldiğince çok insanla gölgelerde saklanan Wraithler olmadığından emin oluyoruz.
There are no Wraith life signs?
Wraith yaşam sinyali yok mu?
It's possible he may have beamed up into one of the Wraith Darts.
Wraith dartlarından birine ışınlanmış olması muhtemel.
We still have no idea how it works, but during the Wraith feeding process, the victim is injected with a special enzyme.
Nasıl olduğunu hâlâ bilmiyoruz... fakat Wraith beslenme sürecinde, kurbana özel bir enzim enjekte ediliyor.
I can only ascertain that the Wraith died quite suddenly and that Lt Ford's system became flooded with it.
Tek emin olduğum şey Wraith'in çabucak öldüğü ve Teğmen Ford'un sistemini enzimle doluvermesi.
I'd like to harvest it from the Wraith bodies in the morgue.
Morgtaki Wraith cesetlerinden çıkarmak istiyorum.
The Wraith's faster than light travel is not as the Asgard hyperdrive aboard the Daedalus.
Wraithlerin ışıktan hızlı yolculuğu Daedalus'taki Asgard hipersürücüsü gibi verimli değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]