English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / Ya'd

Ya'd traduction Turc

20,168 traduction parallèle
We don't know what's going on, or who's out there.
Neler olduğunu, ya da kimin dışarıda olduğunu bilmiyoruz.
Well, if she is, then she's infected.
Ya dışarıdaysa ve virüs bulaştıysa.
You either suck up and rise the ranks or you fight back, and then they give you the boot.
Ya ayak uydurup yükselmene bakacaksın ya da mücadele edeceksin, ve seni kapı dışarı edecekler.
What really happened, what's really going on inside me, I-I feel like I-I'd scare them or - - or I'd bring everybody down, you know? [Sighs heavily]
Gerçekten ne olduğunu, içimde gerçekten neler koptuğunu, onları korkuturmuşum gibi ya da herkesin moralini bozarmışım gibi hissediyorum. 1 yıl önce hayatımın en korkunç gecesiydi.
Or if you'd rather, I could call on your husband.
Ya da arzu ederseniz kocanızdan alabilirim.
Only persons of mature years personally known to the shopkeeper...
Sadece yetişkinler ya da eczacının bizzat tanıdığı kişiler -
Now, the call couldn't be connected because either the phone or the SIM Card was out of service.
Arama bağlanılamadı çünkü telefon ya da sim kart kullanım dışı.
There was, erm... sometimes there'd be a car or a minibus and they'd take us to a hotel, or a guesthouse, or some big some big private home.
Bazen bir araba ya da minibüs ile bizi otele götürürlerdi. Bir misafir evi ya da... Büyük özel bir eve.
Did any of the boys at Sands View complain about sexual abuse to you or any of the officers you knew of?
Sands View'daki çocuklardan herhangi biri size ya da tanıdığınız bir memura cinsel istismar şikâyetinde bulundu mu?
If that was me... I'd take the opportunity to recce a safe spot, and then hide the list - or a backup copy - that night, under the cover of darkness.
Ben olsaydım güvenli bir nokta arar ve sonra listeyi saklardım ya da o gece, karanlık bastığında, bir kopyasını alırdım.
I'd be scared of getting depressed here.
Burada yalnız kalmaktan ya da bunalıma girmekten korkarım.
I also request that you remove A.D.A. Leigh from the case based on bias against my client as a result of said hearing.
Aynı zamanda A.D.A'nın davadan alınmasını istiyorum. duruşmada söylenilenler yüzünden ön yargıya dayanarak.
If Papa's condition should continue to improve, well, I thought I'd ask if we might return to Malta.
Babamın durumu iyiye giderse Malta'ya dönebilir miyiz diye sorabilirim.
You can redeem yourself as Secretary of State over the next four years, or go down in history as a fluke, who bungled the Middle East and couldn't even close the deal in Brandenburg.
Önümüzdeki 4 yıl için Dışişleri Bakanı olarak kendini kurtarabilirsin. Ya da Orta Doğu'yu karıştırıp Brandenburg'de uzlaşma bile sağlayamayan bir dönek olarak tarihe geçersin.
And I'd love to talk about it for five to seven minutes.
ve sadece 5 ya da 7 dakika bu konuda seninle konuşmak istiyorum.
If you want to make it here, if you want to make it out there, you're going to have to accept the fact that we all have strengths... and weaknesses.
Burada ya da dışarıda bir şeyler başarmak istiyorsanız, Hem güçlü hem de zayıf yönlerimiz olduğu gerçeğini kabul etmelisiniz.
Right now, I gotta go out and clear my head and go get some roll of the rock or some sunset shots.
Şu an dışarı çıkıp kafamı temizlemeliyim Ve biraz kaya ya da günbatımı çekimleri yapın.
I always told myself that if I had a daughter or a wife, I'd teach them how to defend themselves.
Kendime daima eğer bir kızım ya da karım olursa onlara kendilerini nasıl savunmaları gerektiğini öğreteceğimi söylerdim.
Even when you first laid eyes on me, from the bar, from outside, from wherever you were, you should have seen through me and kept on moving, but you didn't.
Beni barda, dışarıda ya da herhangi bir yerde ilk gördüğün anda kim olduğumu anlayıp giderdin, ama gitmedin.
You figured at some point, you'd get impatient or lose your nerve or have a really bad day.
Bir noktadan sonra sabırsızlanacağını ya da cesaretini kaybedeceğini ya da gerçekten kötü bir gün geçireceğini de.
Okay, Yukio has no records and no I.D.
Yukio'nun herhangi bir kaydı ya da kimliği yok.
Going forward, you will not discuss NZT or your work here with anyone outside of the CJC.
Devam edelim, NZT'yi ya da buradaki işini CJC dışında kimse ile konuşmayacaksın.
While we've managed to combine 3-D printing technology and human cells to manufacture functioning human tissues, something like a kidney or a liver isn't just tissue...
3-D yazıcı tekniği ile insan hücreleri üretimini birleştirerek çalışan insan dokusu üretmiş olsak bile böbrek ya da ciğer gibi bir şey doku değildir...
If you would like to stay with a friend or a relative, or if you'd like to stay here tonight, I will park my own ass outside.
Eğer arkadaş ya da bir akrabanız da kalmak isterseniz ya da burada, dışarıda kıçımın üstüne oturup bekleyeceğim.
Okay, if I was in Sarah's shoes, I'd be on the next flight to Australia or some remote island in...
Tamam, ben Sarah'nın yerinde olsaydım bir sonraki uçakla Avustralya'ya ya da daha uzak bir adaya giderdim...
Yeah, because I'd wear a brown belt with black shoes?
Ben de siyah ayakkabıyla kahverengi kemer takarım ya sanki.
So far all I know is he stepped outside for a smoke and the guy just jumped him.
Şimdiye kadar tek bildiğim, bizimki dışarıya sigara içmeye çıkmış sonra adam birden üzerine atlamış.
What about Porthos and d'Artagnan?
Peki ya Porthos ve d'Artagnan?
I'd be delighted to drive all the way to Malibu.
Malibu'ya kadar sürmek benim için bir zevktir.
The outside.
Dışarıya.
We were out on a walk and we were talking about Eddie and how you were with him, and I was thinking to myself how I missed a lot while I was in that coma.
Dışarıya çıkmıştık Eddie ile ilgili konuşuyorduk ilişkinden bahsediyordun, ben de kendi kendime komadayken kaçırdıklarımı düşünüyordum.
Why'd you leave me, Owen?
Neden beni terkettin, Owen? Niye ya?
Stick out your tongue.
- Dilini dışarıya çıkart.
Yeah, normally, I'd go to a meeting.
Evet, normalde toplantıya giderim.
We will confront the inhuman.
İnsan dışı olanla karşı karşıya geleceğiz.
They won't be accompanying us to Xanadu as I'd hoped.
Umdugum gibi Xanadu'ya kadar bize eslik edemeyecekler.
He'd already printed them off and I figured maybe there'd be some answers in here, but what if we do go under by'88?
Zaten çıktılarını almıştı belki burda bir yerde aradığım cevaplara ulaşabilirim. Ya 1988'e kadar iflas bayrağını çekersek?
What if Lobos is out there looking for you?
- Hadi ya Lobos, dışarıda seni arıyorsa?
They don't need outside investors.
Dışarıdan bir yatırımcıya ihtiyaçları olmaz.
Get out.
Çık dışarıya.
I got called out to
Dışarıya çağırıldım
Mrs Clarke, did Jakob Marosi ever ask you to smuggle letters out for him?
Mrs Clarke, Jakob Marosi senden onun için mektuplarını dışarıya çıkarmanı istemiş miydi?
- I don't know, but you let her go outside for a comfort break, yesterday afternoon? - Yeah.
- Bilmiyorum ama dün öğlen rahatlasın diye dışarı çıkmasına izin vermiştin ya hani?
He went out the window.
Dışarıya pencereden çıkmış.
Will you join me outside? Why not?
- Benimle dışarıya gelecek misin?
What else would you have them do, after they have rescued the crew and brought goods ashore?
Onlara başka ne yapmasını söylerdiniz? Mürettebatı kurtardıktan ve malları kıyıya taşıdıktan sonra?
If D.C. finds out that Brian brought NZT into Russia, this becomes an entirely different kind of manhunt.
Eğer Washington'da, Brian'ın Rusya'ya NZT soktuğu öğrenilirse bu bambaşka bir boyutta insan avına dönüşür.
If D.C. finds out that Brian brought NZT into Russia, this becomes an entirely different kind of manhunt.
Eğer D.C Brian'ın Rusya'ya N.Z.T. soktuğunu farkederse bu bambaşka bir kelle avına döner artık.
After everything I'd put her through by running off to Russia, I didn't really see it coming, but...
Rusya'ya kaçarak ona yaptığım bunca şeyden sonra bunun geleceğini görmemiştim ama...
Brewster knew we'd bring all the co-conspirators to the CJC for questioning.
Brewster, tüm komplo işbirlikçilerini sorgu için ÇTYK'ya götüreceğimizi biliyordu.
What if Tom is the brains, and he's got someone on the outside being the brawn?
Ya Tom düşünüyor, ve dışarıdaki birilerine yaptırıyorsa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]