Yep traduction Turc
18,861 traduction parallèle
Yep.
Evet.
Yep. She's right on the law.
Kanun konusunda haklı.
- Yep. Awful, huh?
Korkunç, değil mi?
Yep, I am all-in.
Evet, kesinlikle.
Yep, it was all going well until...
Her şey iyi gidiyordu, ta ki...
Yep, Axl was in love... and April accidentally took my coat.
Evet, Axl aşık olmuştu ve April yanlışlıkla benim ceketimi almıştı.
- Yep.
- Evet.
- Yep.
- Tamamdır.
Yep, I looked it up!
Evet, araştırdım!
Riley : Oh, yep, he's definitely dead.
- Bu adam ölmüş.
Yep and yep.
Evet, evet.
- Brutal. - Yep.
- Vahşet!
Yep, we noticed that.
Evet, fark ettik.
Yep.
Aynen.
Yep. Enjoy your salad.
Sorun salatanın keyfini çıkar.
Yep, star of the "Apocalypse Runner" movie franchise.
Evet, "Apocalypse Runner" filmlerinin yıldızı.
Yep, I noticed that, too.
Evet, onu ben de farkettim.
Yep.
Evet!
Yep.
- Evet.
Yep. It took a while because i had to check every call For a ten-hour period only to find out no call was made.
Biraz vakit aldı, çünkü 10 saatlik dilimi kontrol etim ve hiçbir arama yapılmamış.
Yep. I'll wait up to hear from nick okay?
Nick'ten haber gelmesini bekleyeceğim, tamam mı?
- Yep.
- Peki.
Big part of it is when she starts telling me about how her day is goin', I... I turn my bad ear toward her... and every once in a while say, " Yep.
En çok da, bana gününün nasıl geçtiğinden söz etmeye başlayınca... duymayan kulağımı ona verip... arada bir " Evet.
Yep, there was no question about it.
Evet bu konuda hiçbir sorun yoktu.
Oh. Yep, as a parent, sometimes you have 2-star days, sometimes you have 10-star days.
Bir ebeveyn olarak bazen 2 yıldızlı gün geçerirsiniz bazen de 10 yıldızlı günleriniz olur.
Okay, you gotta go now. - Seriously? - Yep.
- Ciddi misin?
You and the vultures and the ants and Kovacs, you all have brand-new genes on a brand-new strand of DNA.
Sen, akbabalar, karıncalar ve Kovacs hepiniz DNA'nızda yep yeni bir sarmalda, yepyeni bir gen taşıyorsunuz.
Yep, and he had help.
Evet, ve yardım da almış.
Yep.
Bir Colt? - Evet.
- All right. - Yep.
Pekala.
Okay. Cool. Yep.
- Pekala, Güzel.
- Yep.
- Evet.
Yep, feudal Japan is my jam.
Feodal Japonya'yı çok severim.
Shut off his comms? Yep.
- Evet, bağlantısını kestim.
Yep, way ahead of you, Cap.
- Evet, senden bir adım öndeyim Kaptan.
Yep, all her life.
Evet, hep öyle olmuş.
Okay, yep. Yep.
- Tamam, pekala.
- Yep, all right.
- Evet, peki.
Yep, the Democrats are at it again.
Evet, Demokratlar tekrar iş başındalar.
If by "right wing" you mean we're right, then... yep.
Eğer "Sağcı gruptan" kastın bizim haklı olduğumuz ise evet.
- Yep. - All right.
- Pekâlâ.
Well, good, I'm glad to hear it. Yep.
- Güzel, duyduğuma sevindim.
- Um, yep.
- Evet.
Yep, I just might bring the family car by and get me a set of tires.
Evet, aile arabamı getirip yeni bir set lastik alabilirim o zaman.
- Yep, Grindhouse is hiring.
Grindhouse için.
Yep.
- Aynen.
Yep.
- Tamam.
Yep. Can I drink that water?
Şu suyu içebilir miyim?
- Blank dog tags? - Yep.
Özelliklerini bizim yazılıma programlayarak ona yer altında ne aradığımızı söylüyoruz.
Yep.
Onu kaybedebilirsin ama bu seninle değil Paige'le, tüm ekiple Ralph'la alakalı. Evet.
- Yeah? - Yep. - Yeah.
- Bence ne yapacağımızı biliyoruz.