Yerself traduction Turc
33 traduction parallèle
- Set it yerself.
Yediye. - Kendin kur.
- Switch it out yerself.
- Sen kendin kapat.
What you gonna do with yerself tonight, love?
Bu gece tek başına neler yapacaksın, canım?
Get yerself some pop and some crisps.
Kendine bir gazozla çips al.
Killing yerself, that's what you want!
Ne olmuş yani? Sen canına susamışsın, olan o.
Try heaving'them onto the drays day in day out without crippling yerself.
Onları yük arabasıyla bir içeri bir dışarı taşımayı deneyin. Stanton umursamıyor.
Sometimes ye find yerself on a path you never expected.
Bazen kendini hiç ummadığın bir yolda bulabilirsin.
Is that why you wrap yerself up in tinfoil, you nutty bugger, eh? Well, I bloody do!
- Bal gibi biliyorum işte!
You'd make a fine advocate yerself.
Kendini savunmak için iyi bir avukat olurdun.
Please yerself.
- Keyfin bilir.
Ye go yerself, then, and good luck to ye.
- Kendin git o hâlde şansın açık olsun.
Oh, no. Dinna fuss yerself.
Hayır, kendini yıpratma.
You only have yerself to blame for this.
- Bunun için yalnızca kendini suçlaman gerek.
I heard tell, all that happens is ye shit yerself.
Duyduğum şeylere göre tüm bu olacaklar altına etmektir diyebilirim.
I wondered when ye'd show yerself.
Ne zaman ortaya çıkacağını merak ediyordum.
Suit yerself then.
Keyfin bilir o hâlde.
It's been a hard year, as ye said yerself.
Senin de söylediğin gibi zor bir yıldı.
I thought you must have done something to bring it upon yerself.
Bu belayı üzerine getirmek için bir şey yapmış olman gerektiğini düşündüm.
But then out at the mill pond, when I saw the scars on yer back, scars made by a lash laid down wi'such fury... you dinna fash yerself about it anymore.
Ancak sonra değirmenin göletinden çıkarken sırtındaki yara izlerini gördüğüm zaman... Böylesine bir öfkeyle bir kırbaçla yapılmış olan yara izleri... - Bu konuda daha fazla canını sıkma artık.
Ye needn't have troubled yerself.
- Zahmet etmene gerek yoktu.
I see ye helped yerself to Ian's tobacco.
Ian'ın tütünleriyle keyif yaptığınızı görüyorum.
Now, you said it yerself. You're a known man.
Tanınmış bir adam olduğunu kendin söyledin.
Brother, if you were half as popular as you believe yerself to be, then there would be more men here today in this army of yours.
Kardeşim, senin inandığının yarısı kadar seviliyor olsaydın o zaman buradaki ordunda bugün çok daha fazla adam olurdu.
Have her home in time to dress for dinner, if you expect to eat yerself.
Yemek yemeyi istiyorsan akşam yemeği için giyinmesi için onu vaktinde eve getir.
If you wilna allow me to kill him, then kill me now yerself.
Onu öldürmeme izin vermeyeceksen o hâlde ellerinle hemen beni öldür.
If ye willna avenge yerself, ye must leave me be.
Öç almak istemiyorsan beni rahat bırak.
So, unless yer planning on declaring yerself a visitor from the future and describing what will happen if we dinna fight and win, then I dinna see I have much choice.
Tabii gelecekten gelen bir misafir olduğunu söylemeyi ve savaşa girmez ve kazanmazsak olacakları anlatmayı düşünüyorsan o başka. Fazla seçeneğim olduğunu sanmıyorum.
And, uh, is it yerself ye're nominating?
Aday olarak kendini mi öneriyorsun?
You tell yerself that the raid's success or failure is dependent on yer actions.
Baskının başarısının veya başarısızlığının senin eylemlerine bağlı olduğunu kendine söylersin.
Dinna fash yerself, that blubber no doubt protected his innards.
Canını sıkma. Şu şişko bağırsaklarını muhakkak korumuştur. Evet.
Trying to talk yerself did ya?
Kendinizi ya yaptığı konuşmaya çalışıyorum?
Have you asked yerself why the world is a-changing?
ha?
I had no notion about yerself and...
- Seninle ilgili hiçbir fikre kapılmadım.