You'd be traduction Turc
41,612 traduction parallèle
Yeah, you'd be surprised.
Öyle diyorsun ama ah bir bilsen...
I'd love to be the guy who sweeps you off your feet and is your hero and can save your mother and take care of you and maybe we hook up.
Seni ayağından süpüren adam olmayı çok isterim Ve kahramanınız ve annenizi kurtarabilirsiniz Ve sana bakmak ve belki de takılmaktır.
So I need you to be that girl who just takes your box and walks outta this office before you draw any more attention to the fact that I don't know what I'm doing.
O halde ben o kız olmalısın Kutuyu alır ve bu ofisten dışarı çıkıyor. Daha fazla dikkat çekmeden önce
He'd definitely be less mopey than you.
- Senden daha eğlenceli olacağına eminim.
Didn't think you'd be joining us today.
Bugün bize katılmazsın diyordum.
- I got the call you'd be showing up.
- Görüşürüz. Sen geliyormuşsun
They said you'd be coming, and if I called the police, they'd kill zooey.
Geleceğini söylediler. Ve polisi çağırırsam, Zooey'i öldürürler.
These must be frozen before you can step on them.
Bunlar donmalı olmalıdır onlara adım atmadan önce.
It'd be nice to see you, get to, you know, spend some time together.
Seni görmek güzel. Birlikte biraz vakit geçirirdik.
Every guy here'd love to be you, Gaston
Elalem kıskanır seni Gaston
Secondly, doctors are pretty tough, you'd be surprised.
İkincisi, doktorların ne kadar ağır abi olabileceklerine inanamazsın.
So if there's anything that you could do it'd be great.
Yani eğer yapabileceğiniz bir şey varsa harika olur.
And the giraffe baby will be at the city zoo for just two more weeks, so you'd better get down there.
Yavru zürafa hayvanat bahçesinde iki hafta daha kalacak, yani vakit varken gidip görmelisiniz.
- What? I thought he'd be afraid of you.
Senden korkar sanıyordum.
Told him you'd be here tonight.
Bu gece buraya geleceğini söyledim.
I'm just saying that you've said it before, and it could be... maybe it's different.
Ben de diyorum ki daha önce de böyle demiştin ama... Belki farklıdır.
Keep thinking if your mum was still with us, she'd be out there now, kicking doors down, trying to find the little bastards that did that to you.
Düşünüyorum da annen hâlâ bizimle olsa kapı kapı gezer bunu sana yapan o küçük piçleri bulmaya çalışırdı.
I always thought you'd be the one to go places.
Hep bir şeyler başaracağını düşünürdüm.
How can you be glib?
Nasıl gıdıklanabilirsin
He'd rather be a Hollywood playboy than a real father to you... -... and we're hiding for a reason. - Not this again.
Sana babalık yapmak yerine Hollywood'da zamparalığı tercih etti.
Andy, you told me that you'd be out for the night.
Andy, gece dışarı çıkacağım demiştin.
You said we'd be able to leave if there was trouble.
Sorun olursa gidelim dedik sen.
- You'll get into big trouble. - Be quiet!
Sana dışarda bir lider lazım benim gibi.
They got it all hopped up on homemade meth, you know, so it'd be amped up enough to run through the hallways.
Hepsi ev yapımı bardaklarda sıçradı, bilirsiniz, Bu yüzden koridorlarda dolaşmak için yeterince amper kalırdı.
Hey, I thought you'd be happy.
Hey, mutlu olacağını düşünmüştüm.
I told you, you'd be the first to see Our World when I make it
Söylemiştim. "Our World" bitince görecek ilk kişi sen olacaksın diye.
If you're going to be a parent, especially to my daughter, I'd like you to learn that lesson. Fast.
Eğer ebeveyn olacaksan, özellikle kızıma ebeveyn olacaksan bunu hızlıca öğrenmen gerekiyor.
I thought you'd be more excited.
Daha çok heyecanlanırsın sanmıştım.
Come on, she'd be devastated if you left, you can't go.
Hadi ama, sen gidersen çok üzülür.
You said it'd be safe.
Bunun güvenli olacağını söylemiştin.
I'd rather die than have my child be raised by you.
Çocuğumun senin elinde yetiştiğini görmektense ölürüm daha iyi.
Yes, you may have nothing but a limbless torso, but there'll be traces of ink in the lymph nodes under the armpits.
Evet elinde uzuvsuz bir vücut dışında hiçbir şey olmayabilir ama koltuk altındaki lenf bezelerinde mürekkep izleri olacak.
- Godfather, we'd like you to be godfather.
- Vaftiz baba olmanı istiyoruz. - Farklı çoraplar mı? Kayınbiraderi tutukla.
'Oh you'd be amazed at what a receptionist picks up.'
Resepsiyonistlerin neler duyduğunu bilsen şaşarsın.
I thought you'd be pleased.
Memnun olursan diye düşünmüştüm.
You'd better be right, Sherlock.
Haklı olsan iyi edersin, Sherlock.
'You'd be amazed at what a receptionist picks up.
Resepsiyonistlerin neler duyduğunu bilsen şaşarsın.
i knew that all the time guys, I'm talking about making this my best season yet we were hoping you'd say that the thing is if I'm gonna be faster than storm
Dostlar, Bunu en iyi sezon haline getirmekten bahsediyorum Bunu söylemeni umuyordum İşin özü şu Storm'dan hızlı olacaksam
How you'd be mad about the simulator
Ben simulator yüzünden kızarsın sanıyordum
You have no idea how excited I was to get you here because I knew I knew you'd be back this gonna be the comeback story of the year but your speed and performance just aren't where they need to be
Seni buraya getirdiğimde ne kadar heyecanlıydım bilemezsin Çünkü senin döneceğini biliyordum Yarın geri dönüş haberi olması gerekiyordu
Wow, you don't mince words around here do you truth is always quicker, kid
Yoksa son bir şans mı arıyorsun. Vayy be buralarda lafı hiç dolandırmıyorsunuz Gerçek her zaman hızlıdır, evlat
I think you'd be a great ceo.
Bence harika bir ceo olacaktın.
Unless I missed my guess, my uncle... no, my father is going to be pulling up and you smuggle me out in that box you've been carrying.
Tabi tahminim doğruysa, amcam... hayır, babam... senin elinden beni gizlice taşıdığın kutuyu... çoktan almış olması gerekiyor.
Doyle : Detective Johnson said you'd be good to talk to.
Dedektif Johnson seninle konuşmamın işe yarayabileceğini söyledi.
She'd still be alive if it wasn't for you.
Sen olmasaydın belki hâlâ hayatta olabilirdi.
That'd be great, thank you.
- Çok iyi olur, teşekkürler.
I told you we'd be famous.
Ünlü olacağımızı söylemiştim.
I thought you'd be killed.
Öldürüleceğini sandım.
If I was a Sniper, you'd be dead already.
Keskin nişancı olsaydım, çoktan ölmüş olurdun.
If you'd found it you'd be home by now.
Onu bulsaydınız şimdiye evinizde olurdunuz.
You'd be surprised how long people wait.
İnsanların ne kadar uzun süre beklediğine şaşarsın.