English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You'll get through it

You'll get through it traduction Turc

141 traduction parallèle
When I get through with you, you'll go back to your packing case on the city dump and relish it.
Seninle işim bittiğinde... şehir çöplüğündeki sandığına dönüp oranın keyfini çıkartacaksın.
You're going through a hard time but you'll get over it.
Çok zor bir zamandan geçiyorsun, ama üstesinden geleceksin.
You'll get it soon enough... right through your head just before we knock it off.
Yakında anlayacaksın... kafanı koparmadan önce.
- It's our only chance. You'll get through.
Başaracaksın.
Come on, now, or you'll get it through a tube.
Ye haydi, yoksa huniyle yedirecekler.
Someday I'll get it through my head you always get back.
Ben birgün başımı alır giderim ama sen hep dönüyorsun.
You help us get these supplies to the settlement, I'll see to it that each one of you gets a grubstake worth 200, 300, 400 dollars - enough food to send you through the winter.
Bu erzakı yerleşkeye götürmemize yardım ederseniz hepinize 200, 300, 400 dolar değerinde madenci avansı ve kışı atlatacak kadar yemek verilmesini sağlayacağım.
Well, that'll be cheaper than what it'll cost when you get through diddling with it.
Onunla işin sona erdiğinde bize mal olacağından daha ucuz.
And I tell you if you try to take it you're gonna wind up dead or in prison and that's the closest you'll ever get to it, through six inches of steel.
Ve sana söyliyeyim eğer almayı denersen sonun ölüm yada hapishane ve o altı inch çelikten buna en fazla yaklaşabileceğin bu.
You'll get two packets so you can make it through the day.
İki paket alacaksın, böylece gün içinde kullanabilirsin.
On Sunday you'll get four packets so you can make it through Tuesday.
Pazar'ları dört paket alacaksn ki, Salı gününe kadar yetsin.
I'll get through it and so will you.
Bu işin üstesinden geleceğim, sen de öyle.
You'll get through it. Yeah?
Öyle mi?
I just sat in the corner of the room oh you know I have so fe so-so low expectations of those readings the cast gelled so well but it was the worst read through we've ever had ever it was that bad it'll probably only get worse
Odanın bir köşesinde oturdum. - O okumalardan çok fazla bir beklentim yoktu. - Ekip birbiriyle çok güzel kaynaştı.
Execute these orders, you'll get through it without a snag.
Bu emirleri uygulayarak, önünüze engel çıkmadan bunu yapabilirsiniz.
If you start to get woozy later, which is quite common stay close to me. I'll get you through it.
Başın dönerse, ki normaldir yakınımda dur.
You know, if we get through to just that one little girl... it'll all be worth it. - Yes.
Yalnızca bir kıza ulaşmamız bile tüm sıkıntılara değer.
- Okay. I'll get you through it.
Sana yardım edeceğim.
Jan, whatever it is, we'll get you through it.
Jan, bu herneyse üstesinden gelecegiz.
I'll walk you through it once I get it straightened out.
Bir düzelteyim, sonra sana anlatırım.
Just breathe deep, don't talk too fast and you'll get through it.
Hızlı konuşmamaya çalış. Üstesinden geleceksin.
And finally, the most important break-up rule : No matter who broke your heart or how long it takes to heal you'll never get through it without your friends.
Sonuç olarak en önemli ayrılık kuralı : kalbinizi kimin kırdığı ya da iyileşmesinin ne kadar süreceği önemli değildir bu zamanları asla arkadaşlarınız olmadan atlatamazsınız.
Well, your mom and I don't get out much, so you'll just have to bear through it.
Annenle ben pek dışarı çıkamıyoruz, o yüzden maalesef idare etmek zorundasın.
Now then, Nancy darlin'... I know that looks massive but you'll get through it.
İşte geldi sevgili Nancy... biraz fazla olduğunu görüyorum ama eminim sen üstesinden gelirsin.
Helena... we're gonna get through this. I promise. - I'll make it up to you.
Helena... her şeyi atlatacağız... sana söz veriyorum.
If you make it through... you'll have received one of the finest educations one can get.
Yapabileceğini düşünüyorsan burada, alabileceğin en iyi eğitimi alacaksın.
I'm sure you'll get us through it safely.
Bizi güvenli bir şekilde götüreceğinize eminim.
- We're just going through a rough time. Everyone knows you'll get us through it.
Zor bir dönem ama bizi bu dar boğazdan çıkaracağınızı biliyoruz.
You'll get through it.
Başaracaksın.
Tell Monte Cristo you'll get his shipment through Customs, but that it will have to stay in port overnight.
Monte Cristo'ya gemisinin gümrükten geçeceğini, ama o gece limanda kalması gerektiğini söyle.
You'll get it to play, and we'll record the music through your comm link, then you'll destroy it.
Müzik çalacak, dinleme cihazından müziği kaydedeceğiz ve sen de onu imha edeceksin.
It's you and it's me, and we'll get through this.
Sen ve ben, birlikteyiz. Bunu birlikte aşacağız.
It's OK. You'll get through this DUl and you'll be a better person for it.
Sorun değil Brian, bu meseleyi atlatacak ve daha iyi biri olacaksın.
Don't worry, son. You'll get through it.
Merak etme oğlum, üstesinden geleceksin.
You're in a bad place, but you'll get through it.
Şu an moralin bozuk olabilir, ama bunu da atlatacaksın.
And if I have to go through both of you... I'll get it.
Ve ikinizi de atlamam gerekiyorsa bunu yapacağım.
In the end, the most important thing to accept is that no matter how alone you feel, how painful it may be with the help of those around you, you'll get through this, too.
Fakat en sonunda kabullenmeniz gereken en önemli şey, ne kadar yalnız hissederseniz hissedin, ne kadar acı verici olursa olsun etrafınızdaki insanların yardımıyla bunu da atlatacağınızdır.
You'll get through it.
Atlatacaksın bunu.
If we find a good impression, maybe we'll get an ID through dental records. You got it.
Eğer bunlardan bir şey bulabilirsek, belki dişçi kayıtlarından da bir isme ulaşabiliriz.
We're heading into some rough weather, but I guarantee you we'll get you through it.
Biraz fırtınalı bir havaya doğru uçuyoruz. Ama atlatacağımıza emin olabilirsiniz.
It's gonna tough for-for a while, but you'll get through it, you're gonna be okay.
Sana karşı dürüst olacağım. Bir müddet zor olacak, ama atlatacaksın, her şey düzelecek.
You know... she'll get through it.
Biliyorsun... Bunu aşacaktır.
Look, I'll get the tickets, you just go get whatever you can out of the trunk, whatever will make it through security, meet me back here in 5 minutes.
Ben biletleri alırım. Sen bagajdan gerekenleri al. Güvenlik... 5 dakika sonra burada buluşalım.
I hope you'll get through it.
Ümit ederim, bunu aşacaksın.
That's right, I'll run it through narco, see if we get any red flags, I'll let you know.
Narkotiği alarma geçiren bir şey var mı bakayım.
You'll get through it.
Atlatacaksın.
I'm sure it's something you'll get through.
Anlıyorum. Eminim üstesinden gelebielceğiniz bir şeydir.
But I know you'll get through it, and I know you need time, and you should know your dad and I are here for you if you need us.
Ama atlatacağını biliyorum zamana ihtiyacın olduğunu biliyorum ve ihtiyacın olursa baban ve ben yanındayız.
We'll get through it together. You and me and Nick.
Beraberce aşacağız- - sen... ve ben... ve Nick.
You'll never get it through the door.
Onu kapıdan içeri sokamazsın.
We can get through this and I'll make it up to you.
Bu sorunu halledip eski günlerimize dönebiliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]