You're a good person traduction Turc
468 traduction parallèle
But in spite of that, you're a good person.
Ama bundan öte iyi bir insansın.
No one can contest that you're a good person to know.
Kimse sana iyi aşçı olduğunu söylemedi.
You're a good person.
Sen iyi birisin.
You're really a good person.
Sen gerçekten iyi bir insansın.
They're just gonna think that I'm not too nice a guy, which I'm not and that you're a hell of a good person for putting up with me, that's all.
Benim pek de iyi bir herif olmadığımı düşünürler, değilim zaten. Senin ise bana katlandığın için dünya tatlısı olduğunu düşünürler, o kadar.
Mr. Lu, we know that you're a... good person.
Bay Lu, iyi bir insansınız. Sizden hapishane ücretlerini almayacağız ama
I know you're a good person and this legal system is the best in the world, but you... you can't seem to hear me!
İyi biri olduğunuzu ve bunun dünyadaki en iyi hukuk sistemi olduğunu biliyorum ama siz beni dinlemiyorsunuz!
You're a good person.
Siz iyi bir insansınız.
BUT TO GO ON LIKE THIS WOULD BE VERY CRUEL. YOU'RE TOO GOOD A PERSON FOR THAT.
Biliyorum, size bir servet borçluyum ve bunu ödeyeceğim.
- Maria, you're a good person.
- Maria, sen çok iyi birisin.
You're a good person.
İyi birisin sen.
You're a good person, but I won't go to heaven. And why?
Siz iyi bir insansınız ama ben cennete gidemeyeceğim.
The salt merchant said you're a good person and told me to come immediately.
Tuzcu "İyi bir kadındır, hemen gidebilirsin." dedi.
Oh, Rose, you're such a good person.
Rose, sen çok iyi bir insansın.
You're a good person, Dorothy.
Sen iyi birisin, Dorothy.
You're a good person, Johnny.
Sen iyi bir insansın.
You're smart and a good person.
Zeki ve iyi bir insansın.
I'm a good person, but you're a great person.
Ben iyi biriyim, fakat sen harika birisin.
You're a good person.
Sen iyi bir insansın.
You're a good person.
İyi birisin.
Um, ma'am, what if you're a really good person, but you're in a really, really bad fight... and your leg gets gangrene, and it has to be amputated.
Bayan eğer gerçekten iyi bir insansanız Fakat gerçekten çok, kötü bir kavgaya karıştıysanız... ve bacağınız kangren olduysa, ve kesilmesi gerekirse.
How could you in good conscience... tell a person they're sloughing their skin like a boa constrictor?
Bu nasıl vicdan... olabilir Bir kişinin bir boa yılanı gibi deri değiştirebilir mi?
Because you're a good person.
Çünkü sen iyi birisin.
I'm sure you're a very nice person and I'm happy to know that my future automotive safety is in your large, very capable hands but I-I really should be going that way so... good-bye.
Araba güvenliğimin büyük ve yetenekli ellerinizde olmasından memnunum. Şu yöne doğru gitmem gerekiyor ve... Hoşça kalın.
You see, I'm sure you're a good, warmhearted person.
Görünüşte iyi, sıcak kalpli bir insansınız, bundan eminim.
but how you are hasn't changed if you have been a real bastard you're a bastard with one eye if you have been a good person you're a good person with one eye that's all
Bir elinizi ya da gözünü kaybettiniz ama nasıl olduğunuz değişmez. Eğer adi biriyseniz tek gözlü ama yine adi birisinizdir. Eğer iyi bir insansanız, tek gözlü iyi bir insansınızdır.
You know, because you're such a good person that I...
Biliyor musun, bu kadar iyi bir insan olduğun için sana...
You're a good person, Frank.
Sen iyi birisin Frank.
Well, George, I just want you to hear me say to Anna that you're a good and decent person.
George, Anna'ya çok iyi ve dürüst, birisi olduğunu söylemek istiyorum.
And you're a good person, or you wouldn't be out here.
İyi bir insan olmalısınız. Yoksa burada olmazdınız.
You're a good person.
Sen iyisin.
You're a good and beautiful person... and I won't let you walk out on me.
Sen güzelsin. Beni terk etmeni istemiyorum.
He's such a good person. I'm glad you're making him the suit.
Gerçekten çok iyi bir insan, ona takım yapman çok iyi oldu.
I think you're probably a very good person, Molly.
Bence çok iyi bir insansın, Molly.
When we first met. Your hands made me think you're a good person.
Seninle ilk tanıştığımızda ellerini görmüş ve iyi bir insan olduğunu düşünmüştüm.
You're a good person, Georgia.
Sen iyi bir insansın, Georgia.
You're a good person who does good things.
Seni iyi şeyler yapan iyi bir insansın.
Phoebe, you're a good person.
Phoebe, sen iyi birisin.
Because you're a good person, Brendan.
Çünkü sen iyi birisin, Brendan.
I know that you're a good person.
İyi biri olduğunu biliyorum.
See, you're a good person and this place can help draw that goodness from you.
Görüyorsun, sen iyi bir insansın... ve bu yer o iyiliği senden çekmeye yardım edebilir.
If you're a good person I'll work with you.
İyi bir insansanız sizinle çalışırım.
- Linda, you're smart, a good person.
- Linda, sen zekisin. İyi bir insansın.
You're a good person and a good boyfriend and... and I'm in love with you.
Haklıysalar ne olmuş? Sen iyi bir insan ve iyi bir erkek arkadaşsın. Sana aşığım.
You're a good person who wants to do the right thing, but for whatever reason, can't.
Sen doğru şeyi yapmak isteyen iyi bir insansın ama bir sebepten dolayı yapamıyorsun.
You're a good person, but listen until I go away from London, it's not safe for you to go out.
Sen iyi bir insansın, ama dinle... ben Londra'dan gidene kadar dışarı çıkman güvenli değil.
You're too good a person to see the shit I have inside.
İçinde olduğum bu pisliği anlamak için çok iyi bir insansın.
Everyone said : "Don't go to New York." But I think good things will happen if you're a good person with a good attitude.
Herkes "New York'a gitme." dedi. Bence iyi ve iyimser biriysen iyi şeyler olacaktır. Ne dersin?
You're a good person, Jen.
Sen iyi birisin, Jen.
You're a good woman a good person
Sen iyi bir kadınsın iyi bir insansın
You're a good person and you deserve better than to be locked up in an institution because it's more convenient for your aunt and uncle.
Iyi bir insansın ve bir yere kapatılmaktan daha fazlasını hak ediyorsun. bir enstitü sırf halan ve amcan için daha elverişli diye.
you're awesome 166
you're all set 139
you're a big girl 34
you're alone 132
you're an idiot 459
you're all mine 16
you're a liar 408
you're an asshole 211
you're annoying 54
you're an artist 77
you're all set 139
you're a big girl 34
you're alone 132
you're an idiot 459
you're all mine 16
you're a liar 408
you're an asshole 211
you're annoying 54
you're an artist 77