You're all traduction Turc
44,867 traduction parallèle
You know you're the one that's going to have to clean up all this cardboard once he takes up, carpentry.
İlgisini başka bir şeye yöneltince bütün bu kartonu sen temizleyeceksin mesela marangozluk.
Dee, I-I don't know what you're doing, because n-none of this is playing, and you're not funny at all and...
- Dee, ne yapıyorsun bilmiyorum çünkü bunların hiçbiri işe yaramıyor ve hiç komik değilsin.
You're lucky your mom's in the credit sequence at all.
Annen jenerik sekansında olduğu için bile şanslısın.
- Yeah. Well, if you're asking me if I like wild animals slobbering all over me, then, yeah, I guess I'm not really a... - not really a dog lover then.
Vahşi hayvanların üzerime salya akıtmasını seviyor muyum diye soruyorsanız o zaman evet, köpek düşkünü değilim pek.
- You know, we're all having a little bit of a hard time right now.
Hepimiz biraz zor bir dönemden geçiyoruz.
All right, you know what, Dad, don't listen to them,'cause we're gonna win this war.
Baba, dinleme onları, çünkü bu savaşı biz kazanacağız.
- All right, just think about what you're doing, Dee.
- Ne yaptığını düşün bir Dee.
You're gonna be editing all this, right?
Bütün bunları düzenlersin, değil mi?
You're gonna be editing all this, right?
Sen olacaksın bunları düzenleme, değil mi?
Jess, you're sure you're all right?
Jess, iyi olduğuna emin misin?
But I'm happy that you're all here because I have an announcement to make.
Ama burada olduğunuz için mutluyum çünkü yapılacak bir duyurum var.
All right, so you're gonna go slither a little more over that way, please.
Pekâlâ, o halde biraz daha kürek çekip gideceksin, lütfen.
I don't know if you're aware of this, but it's all just sand around here.
Bunun farkında mısın bilmiyorum, ama hepsi sadece burada kum.
You're all going to pay!
Hepiniz ödeyeceksiniz!
I'm going to be with you all the time you're here, to make sure you understand everything that's happening.
Tüm süreç boyunca yanında olacağım ve yapılanları anladığından emin olacağım.
OK, we're gonna take all this one step at a time and there'll be plenty of us around to support you.
Adım adım ilerleyeceğiz. Bu konularda destek olmak için yanında bizden bir sürü kişi olacak.
All right, you're new, we forgive you.
Pekala yeni olduğun için seni affediyoruz.
At some point, either you're gonna come to the conclusion, or someone in authority is going to spell it out for you that the child's best interest is all that matters.
Bir an durup kendi kendine mi anlarsın yoksa otoriteler mi zorla anlamanı sağlasın... Burada meselemiz çocuğun iyiliği.
You're all out of moves.
Elin kolun bağlı.
So, I hope you're all okay.
Umarım hepiniz iyisinizdir.
You know you're not allowed to be out here all alone.
Biliyorsun burada yalnız başına durmamalısın.
If you don't sign this contract, you're probably not gonna get a penny for all of this.
Eğer bu sözleşmeyi imzalamazsanız, Büyük olasılıkla 1 kuruş dahi alamayacaksınız.
You're equipped with defense against all physical damage,
Tüm fiziksel hasarlara karşı savunma ile donatılmışsın,
Every single serious talent I've ever worked with, and you know my résumé, they're all a mess before they get on stage.
Beraber çalıştığım her büyük yetenek, ki öz geçmişimi bilirsin, hepsi sahneye çıkmadan önce gergin olur.
You're the fucking instruments, - and y'all need to remember that shit.
Siz enstrümansınız, bunu unutmamalısınız.
All you have to do is agree to the terms and you're free.
Tek yapman gereken şartları kabul etmek ve özgürsün.
Look, man, I know you're scared. All right? I would be scared.
Bak adamım, korktuğunu biliyorum, tamam mı?
Then not too long after that, you're sitting on your kitchen floor buck naked, you got a gun in your mouth and all you're thinking about is, is today the day?
Ondan sonra bundan çok geç olmadan, mutfak katında oturuyorsun çıplak kıçını, ağzında bir silahın var ve tek düşündüğün şu, bugünün gün mü?
You're telling me, man, my old lady gives me shit all the time about it.
Bana söylüyorsun dostum, yaşlı hanımım bundan dolayı hep bok geçti.
You're gonna be all right.
Sen iyi olacaksın.
Lew the Jew, all his apartment buildings, you're getting graffiti all over the place.
Yahudileri, bütün apartmanlarını, her yere grafiti alıyorsunuz.
Just can't believe after all this, the promises you're making.
Tüm yaşananlardan sonra isteklerini yerine getireceğinize bir türlü inanasın gelmiyor.
You're all right.
Bir şeyin yok.
Yeah, you're all set.
Evet, her şey tastamam.
You're no kind of cop at all!
Polislikle alakan bile yok!
You're no kind of cop at all.
Polislikle alakan bile yok.
We're all very excited to have you here.
Sizi aramızda görmekten heyecan duyuyoruz.
But hopefully it can help you to rebuild, because rebuilding is what we're all about.
Ama umarız ki hayatınızı yeniden kurmanıza yardımcı olur, ki amacımız bu.
First rule when you're conning somebody John, it's all about the details,
Bir hile yapmanın ilk kuralı John tamamen detaylarda saklıdır.
But all sports stories have an upside, unless you're a Detroit Lions fan.
Ama her spor hikâyesinin iyi bir yanı vardır tabii ki Detroit Aslanları taraftarı değilseniz.
You're not rusty, all you need to is relax and have fun, that's all!
Paslanmış değilsin. İhtiyacın olan şey biraz rahatlamak, hepsi bu.
Turns out it's actually harder to have a part-time job versus a full-time job because in addition to doing all that work, you're out there scouring for another job.
Fark ettim ki tam zamanlı işe kıyasla yarım zamanlı iş kat kat daha zor. Çünkü onca işinin arasında bir de başka iş aramakla uğraşıyorsun.
In case you hadn't noticed, we've got bags over our heads, we're all tied up and I gotta pee!
Galiba fark etmedin. Kafamıza çuval geçirilmiş, ellerimiz bağlanmış durumda ve işemem lazım.
What, you're gonna leave me? Like all the rest of'em?
Tıpkı diğerleri gibi beni terk mi edeceksin?
You're all right, Danny Fry.
Sen iyi birisin Danny Fry.
You know, I'm real sorry we're putting you through all this.
Sizi bu kadar perişan ettiğimiz için gerçekten üzgünüm.
Since you're taking over, the most important thing you can remember is that Mason is always gonna be the one who's there to save your ass all the time.
Görevi üzerine aldığın için, unutmaman gereken en önemli şey mason her zaman seni kollamak için yanında olacak.
Not at all. You're amazing.
Hiç de bile, harikasın sen.
I really hope that when we figure out who you are, you're one of those guys that says "Oh, don't worry about it, everything's gonna be okay," all the time.
Kim olduğun konusunu anladığını umuyordum, Sen sürekli "Endişelenme, her şey yoluna girecek." diyen adamlardan birisin.
You're wrong about all of this.
Bu konuda yanılıyorsun.
All I know is, is you're my best friend.
Tek bildiğim, sen benim en iyi arkadaşımsın.
you're all set 139
you're all mine 16
you're all clear 18
you're all i've got 43
you're all i have left 22
you're all going to die 16
you're all done 27
you're all grown up 36
you're all good 25
you're all right 945
you're all mine 16
you're all clear 18
you're all i've got 43
you're all i have left 22
you're all going to die 16
you're all done 27
you're all grown up 36
you're all good 25
you're all right 945