You're doing a great job traduction Turc
280 traduction parallèle
You're doing a great job.
Sanırım anlıyorum.
Greg, you still have the solo to complete, and, technically, you're still a trainee, but you're doing a great job.
Greg, sen hala öğreniyorsun, ve, teknik olarak bu işte hala yenisin, ama iyi iş çıkarıyorsun.
- You're doing a great job, Colonel.
- Harika çalışıyorsunuz, Albay.
You're doing a great job.
İyi iş çıkarıyorsun.
You're all doing a great job, honey, uh... We're proud of you.
Harika bir iş çıkarıyorsunuz, tatlım, ah... sizinle gurur duyuyoruz.
"You're doing a great job?"
"İyi iş yapıyorsunuz" mu?
Well, it's great to be here, cos you're doing such a wonderful job, all of you.
Ben de geldiğime sevindim. Harika bir iş çıkarıyorsunuz.
Well, you're doing a great job of that.
Görülüyor ki çok iyi başarıyorsun bu işi!
You're doing a great job.
Harika bir iş yapıyorsun, evlat.
- You're doing a great job.
Çok iyi görünüyorsun.
Maybe it doesn't mean much, but I think you're doing a great job.
Belki sizin için önemli değil ama işinizde çok iyisiniz.
You're doing a great job.
İyi iş yapıyorsun.
I think you're doing a great job.
- Bence gayet iyi gidiyorsun.
Rachel, you're doing a great job running this hospital.
Rachel, bu hastaneyi çok iyi yönetiyorsun.
You're doing a great job and I want you to know that.
Çok iyi çalıştığını, bilmeni isterim.
You're doing a great job.
Harika çalışıyorsunuz.
Meghan, you're doing a great job.
Meghan, sen büyük bir iş yapıyorsun.
I'm sure you're doing a great job.
Eminim işinizi iyi yapıyorsunuzdur.
I mean, you're doing a great job.
Yani, harika bir iş yapıyorsun.
You're doing a great job.
Harika bir iş çıkarıyorsun.
Wolf, I'm not gonna fire you. You're doing a great job.
Wolf, seni kovduğum yok, hadi ama, harika iş çıkarıyorsun.
I think you're doing a great job.
Bence çok iyi iş çıkarıyorsun.
You're doing a great job.
White Album mü?
Well, I think you're doing a great job. Really.
Senin gerçekten iyi iş çıkardığını düşünüyorum.
I think you're doing a great job too.
Ayrıca işini çok iyi yapıyorsun. Duruşu çok iyi. Bu çok önemli.
You're doing a great job. Some grown women can't hang in there like that.
Yetişkin kadınlar bile bu kadar dayanamaz.
You're doing a great job.
İyi iş başardınız.
- Princess, you're doing a great job.
Öğrenmek için böyle bir hata yapmam gerekiyormuş. - Prenses çok iyi bir iş yaptınız.
They're really cheering tor you. You're doing a great job.
Tezahürat sana.
You're doing a great job, here.
- Teşekkür ederim.
And by the way, you're doing a great job.
Bu arada, harika bir iş yapıyorsun.
You're doing a great job, Muriel, and you're prettier than Mamie Van Doren.
Çok iyi iş çıkarıyorsun, Muriel ve Mamie Van Dorren'den bile daha güzelsin
You're doing a great job at the museum.
Müzede cok basarılısın.
Everybody's been telling me that, like, " you're doing a great job. Just keep on going.
Herkes bana durmadan, " Harika bir iş çıkarıyorsun tırmanmaya devam et.
You're certainly doing a great job of it.
Çok iyi iş yapıyorsun.
You're really doing a great job here.
Gerçekten harika iş çıkarıyorsun.
You're doing a great job. I just think you might be more helpful taking over sorting out the files for Priscilla, and, Priscilla, I'm gonna take you off the files and put you on the copier.
Sen harika bir iş çıkarıyorsun ama bence Priscilla'dan dosyaları ayırma işini devralırsan çok daha faydalı olabilirsin.
Look, look, everyone, you're all doing a great job. OK?
Bakın, hepiniz de harika bir iş çıkarıyorsunuz.
Jonas, you're doing a great job.
Jonas, büyük iş yapıyorsun.
You having fun planning the wedding? - Yeah - You're doing a great job
Gözlerin çikolatalı, davetkâr puding çeşmeleri gibi.
You're doing a great job.
Harika bir iş çıkartmışsınız.
You're doing a great job.
Harika işler yapıyorsun.
Hey, daddy, you're doing a great job, and you're a good man.
Baba, sen çok başarılıydın.
You're doing a great job on your own.
Kendi başınıza harikalar yaratıyorsunuz.
Homie, you're doing a great job driving on the left.
Homie, solda sürerek büyük bir iş yapıyorsun.
I know it is, and you're doing a great job.
Öyle olduğunu biliyorum ve çok iyi iş çıkartıyorsun. Charlie seni gerçekten seviyor.
- You're doing a great job.
- Harika bir iş çıkarıyorsunuz.
Sharon, I think you're doing a great job.
- Aferin.
- You're doing a great job.
- Çok iyisin.
You're doing a great job. Give me a smile.
Harika bir iş yapıyorsun.
You're doing a great job, Rebecca.
Harika bir iş yapıyorsun, Rebecca.