You're gonna have to come with us traduction Turc
45 traduction parallèle
You're gonna have to come with us, so why don't you just make it easy on yourself?
Bizimle gelmen gerekecek bu yüzden kendin adına işi zorlaştırmasan iyi edersin.
Mrs. Dade, you're gonna have to come with us.
Bayan Dade, bizimle geleceksiniz.
You're gonna have to come with us now.
Bizimle gelmelisin.
Daddy, please! Okay, we're not gonna cuff you in front of her, but you have to come with us now.
- Seni onun önünde kelepçelemeyeceğiz ama hemen bizimle gelmelisin.
We're gonna have to ask you and your son to come with us.
Sizin ve oğlunuzun bizimle gelmesini istemek zorundayız.
I'm really sorry, but I'm afraid you're gonna have to come with us while we grab a bite, and then we'll go get your money afterwards, OK?
Çok üzgünüm ama korkarım biz bir şeyler yemeye giderken sen de bizimle gelmek zorunda kalacaksın. Paranı almaya sonra gideriz, tamam mı? Her neyse...
You're gonna have to come with us.
Bizimle gelmek zorundasın.
You're gonna have to come with us.
Bir akrabanız da ilgilenebilir. Bizimle gelmek zorundasınız.
Lucas, you're gonna have to come with us right now.
- 15 mi? Lucas, bizimle gelmek zorundasın.
Now, you're gonna have to come with us.
Bizimle gelmelisiniz.
You're gonna have to come with us right now to the station.
Bizimle şimdi karakola gelmek zorundasınız.
You're gonna have to come with us, sir. Why?
Beni buradan çıkarın!
I can give you a few minutes, Mr. Powell, but then I'm afraid you're gonna have to come with us.
Size birkaç dakika verebilirim, Bay Powell, ama sonra, korkarım bizimle gelmeniz gerkiyor.
We're gonna have to ask you to come with us.
Bizimle gelmeni istemek zorundayız.
I think you're gonna have to come with us.
Sanırım bizimle gelmeniz gerekecek.
Ma'am, you're gonna have to come with us.
Bizimle gelmeniz gerekiyor hanımefendi.
Mrs. Darling, we're gonna have to ask you to come with us.
Bayan Darling, bizimle gelmeniz gerekiyor.
You're gonna have to come with us.
Bizimle gelmeniz gerekiyor.
You're gonna have to come with us.
- Bizimle gelmeniz gerekiyor. - Hayır, hayır, olmaz.
Well, you're gonna have to come with us till you do.
Peki, hatırlayana kadar bizimle gelmen gerekiyor.
2 th--I don't know what you're talking about. You're gonna have to come with us.
Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
You're gonna have to come with us, gene,
Olay saati tanığını doğrulayana dek, bizimle gelmen lazım Gene.
You're gonna have to come with us until we can find that gun.
Şu tabancayı bulana dek bizimle gelmen lazım.
You're gonna have to come with us, ma'am.
Bizimle gelmeniz gerekiyor, bayan.
You're gonna have to come with us.
- Bizimle geliyorsun.
I'm afraid you're all gonna have to come with us down to the station. They had nothing to do with this.
Korkarım ki hepinizi karakola götürmek zorundayız.
"with big duck costumes, they're not gonna... " Then they have a reason to not let us in, " but if we're wearing what other people are wearing, then they really can't say,'you can't come in.'"
Eğer ördek kıyafetiyle gidersek, bizi almamaları için bir nedenleri olur ama başkalarının giydiklerini giyersek gelemezsin diyemezler.
Yeah, well, smart-ass, you're gonna have to come with us.
Tamam, ukala, bizimle geliyorsun.
You're gonna have to come with us, son. What?
- Bizimle gelmen lazım.
You're gonna have to come with us.
Bizimle gelmen gerekecek.
You're gonna have to come with us.
Bizimle gelmeniz gerekecek.
I'm afraid you're gonna have to come with us, Ed.
Korkarım ki, bizimle gelmek zorundasın, Ed.
Okay, you're gonna have to come with us, sir.
Bizimle gelmeniz gerekiyor beyefendi.
You're gonna have to come with us.
Bizimle gelmek zorundasınız.
You're gonna have to come with us now. Turn around.
Bizimle gelmek zorundasın.
Rudy, you're gonna have to come with us.
Rudy, Sen bizimle gelip geçireceğiz.
But if you need it that quick, you're gonna have to come scrounge it up with us.
Ama hemen istiyorsan sen de bizimle birlikte aramaya geleceksin.
We have a search warrant, and we're gonna need for you to come with us, ma'am.
- Arama emrimiz var bizimle gelmenizi istiyoruz hanımefendi.
Sir, you're gonna have to come with us. I-I can't.
- Efendim bizimle gelmeniz gerekiyor.
You're both gonna have to come with us.
İkiniz bizimle gelmelisiniz.
Look, if you don't come with us, we're gonna have to turn this matter over to Shawn.
Hemen şimdi bizimle gelmezsen Shawn'a bildirmek zorunda kalacağız.
Sir, you're gonna have to come with us.
Bayım, bizimle gelmeniz gerekecek.