You're gonna have to kill me traduction Turc
117 traduction parallèle
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmek zorunda kalacaksın.
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmeniz gerekecek.
You want my land, you're gonna have to kill me.
Toprağımı istiyorsun,.. ... beni öldürmek zorundasın.
You're gonna have to kill me, Ace.
ÖIümü çiğnemen gerek Ace.
You're just gonna have to kill me.
Beni öldürmeniz gerekecek.
If that's not enough, I guess you're gonna have to kill me.
Bu yetmeze, sanırım beni öldürmek zorunda kalacaksın.
You want any of this, you're gonna have to kill me for it.
Bundan biraz istiyorsan, beni öldürmen gerekecek.
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmek zorundasın.
You're gonna have to kill me to keep me away from Lula.
Beni Lula'dan uzak tutmak için, beni ancak öldürmeniz gerekir.
You're gonna have to kill me.
O zaman beni öldürmeniz gerek.
They're not gonna let that guy out and you're gonna have to kill me.
O herifi serbest bırakmayacaklar. Sen de mecburen beni öldüreceksin.
You're gonna have to kill me!
Beni öldürmek zorundasın!
You're gonna have to kill me if you want your stinkin'piece of gold.
O iğrenç altını istiyorsan beni öldürmen gerekecek.
You're gonna have to kill me, because I'm not dragging those people in that house into this.
Beni öldürmek zorundasın, çünkü evdeki insanları bu olayın içine sürüklemeyeceğim.
You're gonna have to kill me first.
Önce beni öldürmelisin.
YOU'RE GONNA HAVE TO KILL ME! WHAT SHALL WE DO WITH A DRUNKEN SAILOR
Dış dünyaya ulaşmamı
If you want the money... you're gonna have to kill me.
Eğer parayı istiyorsan... beni öldürmek zorunda kalacaksın.
You're gonna have to kill me first.
- Beni öldürmeniz gerekecek.
You say "Look, you've given me you're money, you've been a good sport... I do apologise but I'm gonna have to kill you."
Diyorum ki.. "Bana parani verdin, cok sempatiksin, uzgunum ama seni oldurecegim."
You wanna kill Bo, you're gonna have to kill me too.
Bo'yu öldürmek istiyorsan, Beni de öldürmek zorundasın.
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmen gerekecek.
- Well, you're gonna have to kill me.
- O zaman beni öldürmen gerekecek.
That means if anything should go wrong with Angelus you're gonna have to kill me.
Bunun anlamı Angelus'la işler ters giderse beni öldürmek zorunda kalabilirsin. - Tamam.
- Because you're gonna have to "Kill Bill" me to get me into that...
Çünkü onu giymem için bana Kill Bill'deki gibi yapman gerek.
But you're gonna have to kill me, too.
Ama beni de, öldürmek zorundasın.
You're gonna have to kill me, Sharp.
Beni öldürmek zorunda kalacaksın Sharp.
Then you're gonna have to kill me, Lucas.
Öyleyse senin beni öldürmen gerek Lucas.
But if you wanna fight, you're gonna have to kill me.
Ama kavga istiyorsan, beni öldürmen gerekecek.
You want to take me out of here, you're gonna have to kill me first.
Beni buradan çıkartmak için önce öldürmen gerek.
now I don't know what's gonna happen... but if I feed I might lose control and you're not going to have a choice... kill me.
Herhangi bir şey ya da herhangi biri. Neler olacak, bilemiyorum. Ama beslenirsem kontrolümü kaybederim.
but happy birthday Timothy we just have to last until midnight... you're gonna be OK Timmy... don't open the door... shit... here you've gotta kill me... swear it to me... swear it to me Rachel you have no choice... it's not for another hour..
Ve başka seçeneğin kalmaz.
- You're just gonna have to kill me.
Yapmayacağım. Beni öldürmen gerekecek.
You're gonna have to kill me, Morgan!
Beni gebertmek zorunda kalacaksın, Morgan!
You're gonna have to fucking kill me, Morgan!
Beni gebertmek zorunda kalacaksın, Morgan! sson daedalus
You're gonna have to kill me, Morgan!
Beni öldürmek zorunda kalacaksın, Morgan!
You're gonna have to fucking kill me, Morgan!
Beni gebertmek zorunda kalacaksın, Morgan!
- No, no more, you kill her, you're gonna have to kill me.
- Hayır, yeter artık onu öldürürsen beni de öldürmen gerekecek.
If you kill her, you're gonna have to kill me first.
Eğer onu öldüreceksen önce beni öldürmelisin.
So, i guess you're gonna have to kill me.
Sanırım beni öldürmen gerek.
You're gonna have to kill me here.
Beni burada öldürmen gerekecek.
You're gonna have to kill me!
Beni öldürmen gerekecek!
Well, thank you,'cause they're gonna have to kill me, too.
Teşekkürler, çünkü beni de öldürmeleri gerekecek.
Well, if she's not leaving, you're gonna have to kill me.
Eğer onun burada kalmasını istiyorsan, beni öldürmen gerekecek.
So, you're gonna have to kill me.
- Yani beni öldürmek zorundasın.
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmek durumundasın.
Until we find out who's trying to kill us, you're gonna have to stay with me.
Bizi kimin öldürmeye çalıştığını bulana dek benimle birlikte kalmak zorundasın.
You're gonna have to kill me before I let you get to her.
Cesedimi çiğnemeden ona dokunamazsın.
I do so have a right. If you're gonna come into my house threatening to kill people and lying to me.
Evime gelip bana yalan söyleyip insanları öldürmekle tehdit edersen böyle bir hakkım olur.
You're gonna have to kill me.
Cesedimi çiğnersiniz ancak.
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmek zorunda kalacaksınız.
If you wanna stop me, you're gonna have to kill me.
Beni durdurmak istiyorsan beni öldürmek zorundasın.