You're gonna kill me traduction Turc
664 traduction parallèle
The next thing, I suppose, that you're gonna ask me to believe is this phantom accomplice, who never killed anybody in the first place, of course, comes back the next night to kill my wife.
Sanırım, benim inanmamı isteyeceğin bir sonraki şey şu hayali işbirlikçidir, elbette hiç kimseyi öldürmeyen bu hayali kişi, ertesi gece karımı öldürmek için geri döner.
You're not really gonna kill me, are you?
Beni gerçekten öldürmeyeceksin, değil mi?
And you're really gonna kill me?
Yani beni gerçekten öldürecek misin?
- You're gonna kill me?
- Beni öldürecek misin?
You're gonna marry me tomorrow, or I'll tell the newspapers everything, then I'll kill myself!
Yarın benimle evleneceksin. Yoksa her şeyi gazetelere anlatırım. Sonra da kendimi öldürürüm!
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmek zorunda kalacaksın.
You're gonna kill me?
- Beni öldüreceksin.
If I don't the worst that can happen is that you kill me and you're gonna do that anyway.
Yapmazsam en kötü ihtimalle beni öldürürsün ve bunu da zaten yapacaksın.
You're a-gonna kill-a me?
Tanrım! Başka bir oyununa daha başlıyoruz.
They do this to me... they're gonna kill you!
Bana bunu yapan... seni öldürür!
Now, you may kill me, but if you don't come to your senses and throw it down, they're gonna kill you.
Beni öldürebilirsin, ama aklını başına toplayıp, teslim olmazsan, seni öldürecekler.
You're gonna let him take me. I'll kill -
Onun beni götürmesine izin verirsen seni öldürece -
You're gonna kill me.
Beni öldüreceksin.
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmeniz gerekecek.
If you're gonna kill me...
Çok adi!
You want my land, you're gonna have to kill me.
Toprağımı istiyorsun,.. ... beni öldürmek zorundasın.
You're gonna get my seats wet, and my boss is gonna kill me.
Koltukları ıslatırsın sonra da patronum beni öldürür.
- You're still gonna kill me?
- Beni hala öldürecek misin?
You're not gonna kill me the slow way by leaving cigarettes in trees.
Ağaçlara sigara bırakarak beni yavaşça öldüremezsin.
That you're gonna kill me if I don't watch out.
- Eğer dikkat etmezsem beni öldüreceğini.
You killed my sister, and now you're gonna kill me.
Sen kız kardeşimi öldürdün şimdi de beni öldüreceksin.
You're gonna have to kill me, Ace.
ÖIümü çiğnemen gerek Ace.
I pay off a $ 25,000 debt, and for that, you're gonna kill me?
$ 25,000'lık borcu kapatıyorum, ve karşılığında beni öldürecek misin?
You're gonna kill me?
Beni öldürür müsün?
Let me tell you, I don't like people saying they're gonna kill me.
İnsanların beni öldüreceklerini söylemelerini sevmem.
You're just gonna have to kill me.
Beni öldürmeniz gerekecek.
If that's not enough, I guess you're gonna have to kill me.
Bu yetmeze, sanırım beni öldürmek zorunda kalacaksın.
You want any of this, you're gonna have to kill me for it.
Bundan biraz istiyorsan, beni öldürmen gerekecek.
Dooley, you're gonna kill me!
Dooley, beni öldüreceksin.
You're gonna have to kill me.
Beni öldürmek zorundasın.
You're gonna have to kill me to keep me away from Lula.
Beni Lula'dan uzak tutmak için, beni ancak öldürmeniz gerekir.
You're gonna have to kill me.
O zaman beni öldürmeniz gerek.
And even though I might be perturbed you're gonna kill me, I gotta salute your toughness.
Beni öldüreceğinden endişe duysam da, önünde saygıyla eğiliyorum.
But if you're gonna kill me...
Ama beni öldüreceksen...
Now, you gotta promise me you're not gonna kill anyone, right?
Bana artık hiçbir insanı öldürmeyeceğine dair söz ver tamam mı?
You're not gonna kill me.
Beni öldüremezsin.
I said, "If you're gonna kill yourself, do it already and stop bothering me."
Ben de dedim ki "Bak, eğer kendini öldüreceksen yap da beni daha fazla sıkma."
If you're gonna kill me, get it over with.
Beni öldürmeye kalkışırsan atlarım.
They're not gonna let that guy out and you're gonna have to kill me.
O herifi serbest bırakmayacaklar. Sen de mecburen beni öldüreceksin.
You're gonna have to kill me!
Beni öldürmek zorundasın!
You're not gonna kill me.
- Beni öldürmeyeceksin.
You're not gonna kill me Bridget. You're gonna kill me if I don't do what you say, right Mike? Get offa me.
Eğer usulüne uygun yapmazsam sen de beni öldürmeyeceksin.
You're gonna have to kill me if you want your stinkin'piece of gold.
O iğrenç altını istiyorsan beni öldürmen gerekecek.
If you're gonna kill me, then do it!
Beni öldüreceksen, öldür o halde!
'Cause if you kill me, Gail, you're gonna spend the rest of your life wondering if you had to kill me.
Eğer beni öldürürsen Gail, hayatın boyunca bunu yapmama gerek var mıydı diyeceksin.
You're gonna have to kill me, because I'm not dragging those people in that house into this.
Beni öldürmek zorundasın, çünkü evdeki insanları bu olayın içine sürüklemeyeceğim.
I don't mind so much you plowing into my car and calling me names but you go after my child, you're gonna push a button on me and then I'm gonna lose control and kill you.
Arabama bodoslamadan girişmen, bana küfretmen... umurumda değil... ama çocuğuma bulaşacak olursan, tepem atar... sonra kontrolümü kaybeder ve seni öldürürüm.
I hear you're gonna kill me.
Beni öldürecekmişsin.
I won't kill you fast. No matter how much you're gonna want me to.
Ne kadar istersen iste... seni hemen... öldürmeyeceğim.
You're gonna have to kill me first.
Önce beni öldürmelisin.
You're gonna kill me.
Beni öldüreceksiniz.
you're gonna have to kill me 35
you're gonna die 167
you're gonna make it 72
you're gonna love it 213
you're gonna be okay 646
you're gonna be fine 581
you're gonna do great 68
you're gonna pay for this 33
you're gonna be ok 87
you're gonna regret this 40
you're gonna die 167
you're gonna make it 72
you're gonna love it 213
you're gonna be okay 646
you're gonna be fine 581
you're gonna do great 68
you're gonna pay for this 33
you're gonna be ok 87
you're gonna regret this 40