English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You're not going to kill me

You're not going to kill me traduction Turc

67 traduction parallèle
You're not going to kill me.
beni öldürteceksin.
You're not going to kill me.
Beni öldürmeyeceksin.
You're not going to kill me?
Beni öldürmeyeceksin değil mi?
Your skill is remarkable... as very few can resist 10 attacks from me But I feel strange. You're not going to kill me, but just to keep me here.
yeteneğin etkileyici... çok az kişi bana 10 vuruş kadar direnebilir ama içimden bir his, amacının beni öldürmek değil, oyalamak olduğunu söylüyor.
You're not going to kill me?
Beni, öldürmeyecek misin?
If you're not going to kill me...
Eğer beni öldürmeyeceksen...
I'm not going to tell you again. You're going to kill me!
Beni öldürecek!
You're not going to kill me with that thing.
Beni o şeyle öldüremezsin.
You're not going to kill me. are you?
Beni öldürmeyeceksin, degil mi?
You're not going to kill me, are you?
Beni öldürmeyeceksin, değil mi?
You're going to kill me with that you'll find it when you're not looking for it.
Bunun için beni öldürüp.. bulamadığında onları bulacaksın.
Don't talk to me about life and death... it's not like it's you they're going to kill.
- Sen içki için dışarı mı çıkıyorsun - Bana ölüm kalımdan bahsetme
But you're not going to kill me.
Ama beni sen öldüremeyeceksin!
So you're not going to kill me?
Yani beni öldürmeyecek misin?
You're not going to kill me?
Beni öldürmeyecek misiniz?
Andre... You're not going to kill me, aren't you?
Andre...
But you're not going to kill me, aren't you?
Beni öldürmeyeceksin, değil mi?
You're not going to kill me?
Beni öldürmeyecek misin?
You want me to kill myself and you're not going to.
Sen kendimi öldürmemi istedin ama sen kendini öldürmeyecektin.
now I don't know what's gonna happen... but if I feed I might lose control and you're not going to have a choice... kill me.
Herhangi bir şey ya da herhangi biri. Neler olacak, bilemiyorum. Ama beslenirsem kontrolümü kaybederim.
Hey, hey, we're cool, you are not going to kill me, are you?
Hey, hey, sorun yok, beni öldürmeyeceksin değil mi?
Ralph, you're not really going to kill me?
Ralph, beni öldürmeyeceksin, değil mi?
You want me to kill myself, and you're not going to.
Sen intihar etmemi istedin, ve sen etmeyecektin.
- You're not going to kill me, I know.
- Beni öldürmeyeceksin, biliyorum. - Hayır.
- ¯ Mamá going to kill me? I will support you, not just re-do.
Ben seni kollarım ama bunu bir daha tekrar etmeyeceksin.
Pretty sure you're not going to kill me, so...
Beni öldürmeyeceğine de eminim.
- You're not going to kill me.
- Beni öldürmeyeceksin.
You're not going to kill me, then?
O halde beni öldürmeyecek misin?
We both know you're not going to kill me.
İkimiz de beni öldürmeyeceğini biliyoruz.
You... you're not going to kill me?
Beni öldürmeyecek misin?
The reason you're going to trust me is because I'm not gonna kill you, right here and right now.
Bana güveneceksin çünkü seni hemen şuracıkta gebertmeyeceğim.
You're not going to kill me.
- Beni öldürmeyeceksin.
You're not going to kill me?
Beni öldürmeyecek misin yani?
If you're not going to kill me you don't have a choice -.
Beni öldürmeyeceksen başka bir şansın yok.
Oh, you're not going to kill me.
Beni öldürmeyeceksin.
Wait, you're not going to kill me?
- Beni öldürmeyecek misin?
How do I know you're not going to kill him and me anyway?
Onu da beni de öldürmeyeceğini nereden bileyim?
You're not going to kill me sacrificing your own life away, are you?
Sırf beni öldürebilmek için kendi hayatını riske mi atacaksın?
You're not going to kill me.
Beni öldürmeyecek misin?
If I let you out, how do I know you're not going to kill me?
Eğer seni çıkartırsam beni öldürmeyeceğini nasıl anlayayım?
I am not going to kill you, but you need to trust me, or we're both dead.
Seni öldürmeyeceğim, ama bana güvenmelisin, yoksa ikimizde ölürüz.
I am not going to kill you, but you need to trust me, or we're both dead.
Seni öldürmeyeceğim. Ama bana güvenmelisin yoksa ikimiz de ölürüz.
- You're not going to kill me?
Beni öldürmeyecek misin? Yok ya.
And since I know you're not going to try to kill me until there's a full moon, get out of my way.
Dolunaya kadar beni öldürmeye çalışmayacağını bildiğim için önümden çekilsen iyi olur.
We've already established you're not going to kill me.
Beni öldürmeyeceğin belli yani.
You're not sorry, because you're not going to kill me.
Üzgün değilsin çünkü beni öldürmeyeceksin.
Does this mean you're not going to kill me?
Beni öldürmeyeceğin anlamına mı geliyor bu?
If you're not going to torture me or kill me, may I go home to my children?
İşkence görmeyeceksem ya da öldürülmeyeceksem, evime, çocuklarımın yanına dönebilir miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]