You're pretty good at this traduction Turc
59 traduction parallèle
I MEAN THIS, UH... YOU KNOW, YOU'RE PRETTY GOOD AT HORSESHOES.
At nalı yarışmasında iyisindir.
You're pretty good at this.
Bu işi çok iyi yapıyorsun.
Indeed... you're pretty good at this.
- Gerçekten... çok kurnazsın.
- You're getting pretty good at this.
- Bu işte çok iyisin değil mi?
- You're pretty good at this.
- Oldukça iyisin.
Videl-san, you're pretty good at this.
Oldukça iyisin, Videl.
Henry, you're getting pretty good at this,
Henry, gayet iyi çalmaya başladın.
Hey, you're pretty good at this.
Hey, Bu işte epey iyisin.
Y-you're pretty good at this, ain't you Trunks?
Bu sefer çok iyiydin, değil mi Trunks?
You're pretty good at this, little girl.
Hiç fena değilsin, eksik etek!
You're getting pretty good at this, aren't you, Gabrielle?
Bunda oldukça iyiye gidiyorsun, öyle değil mi, Gabrielle?
You're pretty good at this.
Bu işi biliyorsun.
You're pretty good at this.
bu iste baya iyisin.
This is not true, bill. Every time i look at you, You look like you're having a pretty good time.
Sana her baktığımda epey güzel zaman geçiriyormuş gibi duruyorsun.
You're pretty good at this.
Bu işte bayağı iyisin.
You know, for somebody who used to look down their nose at tech work... you're pretty damn good at this.
biliyorsun, teknik işlere burnunu sokan birisine göre... bunda oldukça iyisin.
You're getting pretty good at this.
Bu işte gerçekten ustalaşıyorsun, Winston!
You're pretty good at this.
Bunu daha önce yapmış mıydın?
You're pretty good at this stuff.
Bu işlerde oldukça iyisin.
But really, you're pretty good at this.
Böyle olmaması lazımdı. Nedenmiş peki?
We're pretty good at this. - You got it.
Teşekkür ederim, çok yardımcı oldunuz.
[Dave] Hey, you're pretty darned good at this.
Hey, bu konuda oldukça iyisin.
You're pretty good at this.
Bunda çok iyisin.
You're pretty good at this stuff.
Bu işlerde iyisin.
Oh, you're pretty good at this.
Bu işte oldukça iyisin.
- You're pretty good at this.
- Bunda çok iyisin.
Now, I feel as though I'm being a pretty good sport about all this, but... I mean, at some point, you're gonna explain what we're doing here, right?
Sanırım bu konuda oldukça sabırlı davrandım ama bir noktada neler olduğunu açıklayacaksın, deği mi?
You're getting pretty good at this secret meeting stuff.
Bu gizli buluşma işinde hayli iyisin.
Dude, you're pretty good at this, huh?
Dostum, bunda oldukça iyisin, huh?
You're pretty good at this, aren't you?
Bu işi iyi biliyorsun, değil mi?
You're pretty good at this thing.
Bu şeyi iyi oynadığını sana söyleyebilirim.
Meh. I got to admit, you're pretty good at this.
İtiraf etmeliyim, bu işte oldukça iyisin.
You're pretty good at this.
Bu işi bayağı iyi yapıyorsun.
Look, I know you think you're pretty good at this head-shrinking stuff. But thanks to you, my head is about to explode, and I don't know what to do.
Bu kafama soktuğun şeylerin iyi olduğunu düşündüğünü biliyorum ama senin sayende şu an kafam patlamak üzere.
You're pretty good at this stuff.
Bu konularda bayağı iyisin.
You're pretty good at this, you know?
Bunda oldukça iyisin, biliyor musun?
You know, you're actually pretty good at this.
Şaka maka elin epey yatkın bu işe.
You know, Luke, you're pretty good at this, man.
Luke, sen bu işte bayağı iyisin, dostum.
You're pretty good at this whole taking charge thing.
Liderlik konusunda oldukça yeteneklisin.
You're pretty good at this.
- Detroit çocuğuyum ben.
You're getting pretty good at this lying thing.
Yalan söyleme konusunda çok başarılısın doğrusu.
You're pretty good at this.
Bunda bayağı iyisin.
You know, you're pretty good at this.
Bu işte gayet iyisin var ya.
You're pretty good at this, old-timer.
Bu işte gayet iyisin!
You're pretty good at this.
Bu işte oldukça iyisin.
You know, despite our situation here, you're pretty good at this stuff.
Biliyor musun, buradaki durumumuza rağmen, bu işte oldukça iyi sayılırsın.
You're pretty good at this.
- Bu işte bayağı iyisin.
And you're probably pretty good at this game, right?
Sen de bu oyunda çok iyisin, değil mi?
You're getting pretty good at this.
- Sen bu işte iyisin.
Moto : You're pretty good at this.
Bu işte çok iyisin.
You're pretty good at this, Max.
- Sen bu işte çok iyisin, Max.