English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You're so cute

You're so cute traduction Turc

469 traduction parallèle
You're so cute.
Çok tatlısın.
Kang Woo... You're so cute!
- Kang Woo çok şekersin!
Tell me, honey, how come you're so cute?
Söylesene sevgilim, nasıl bu kadar tatlı olabiliyorsun?
How come you're so cute?
Nasıl bu kadar tatlı olabiliyorsun...
How come you're so cute?
Nasıl bu kadar tatlı olabiliyorsun?
You're so cute!
Çok güzelsin!
Oh, you're so cute.
Sen çok şirinsin.
- Oh, Herbert, you're so cute. - Well...
Ah, Herbert, çok şekersin.
You're so cute.
Çok güzel vakit geçiyorduk.
You're so cute.
- Ne küçük bir adamsın.
You're so cute.
Sen çok tatlısın.
You're cute, but I'm not so sure I want anything to develop between us.
Çok sevimlisin fakat aramızda bir ilgi olduğundan emin değilim.
You're so cute.
Sen çok hoşsun.
You're so cute!
Çok sempatiksin.
Oh, you're are so cute. Manuel.
Öyle sevimlisin ki.
It's, like, you're so cute and runty and he's so cute and sickly.
Yani, Sen çok tatlı ve sıska ve o ise çok tatlı ve hastalıklı gibi.
You're so cute.
Çok şirinsin.
But, Officer, you're so cute I just couldn't resist.
Ama, memur bey, o kadar tatlısınız ki kendime engel olamadım.
You're so cute! I never knew you had a figure.
Fiziğinin düzgün olduğunu bilmiyordum.
How come you're so cute?
Ne kadar tatlısınız.
- Oh, you're so cute.
- Çok hoşsun.
You're so cute when you get tipsy.
Çakırkeyif olduğunda çok tatlı oluyorsun.
Oh, you're so cute.
Oh, çok şirinsin.
I still think you're kind of screwed up, Russell... but you're so cute.
Hala kafadan çatlak olduğunu düşünüyorum, Russell ama çok şirinsin.
You act so cute, but you're just an animal!
Şirin kız ayaklarına yatıyorsun ama hayvandan başka bir şey değilsin.
You're just so cute.
Çok şirinsin.
Why don't you get a Pekinese, the're so cute.
Ben bir Pekinees istiyorum, onlar çok tatlı oluyor.
Oh, don't... God, you're so cute!
Tanrım, o kadar şirinsiniz ki.
You're just so cute... wait.
Bekleyin.
You're so cute.
Çok iyiydin.
Kid, you're so cute.
Çok tatlısın.
# # You're so cute # # # #
# Sen çok çekicisin #
You're so cute. [LAUGHING] Steve, I know I've seen her before.
Çok şekersiniz.
Look at you. You're so cute. You're all tensed up like a ticklish little kid.
Gıdıklanan küçük bir çocuk gibi gerginsin!
You're so unbelievably cute.
İnanılmaz derecede şirinsin.
Nadine, what I'm here to say to you is... Seeing how you're with Mike now... It's so cute the way you get embarrassed.
Nadine, şimdi sana söyleyeceğim Mike'la nasıl olduğunuzu gördükten sonra...
- Dr. Menville, you're so cute.
- Dr. Menville çok tatlısınız.
But you're so cute.
Ama çok şirinsiniz..
So just stop assuming that we're all idiots... and don't you judge people by how cute they are.
Bize geri zekalı gibi davranmayı bırak ve şirinlik oranımıza göre değerlendirme.
Oh, Thomas, you're so cute when you get mad.
Oh, Thomas, kızdığında çok tatlı oluyorsun.
You're so cute.
Çok şekersin.
You're so cute.
Çok hoşsun.
Oh, Al, you're so cute.
Al, çok tatlısın.
You're so cute.
- Çok tatlı.
Well, you're cute too. So, what do you say?
Sen de çok sevimlisin, evet ne yapıyoruz?
Nickolai, you're so strong and, Bud, you're so cute.
Nickolai sen çok güçlüsün ve Bud, çok tatlısın
Don't get so snotty. You're not as cute as I thought you were.
Bu kadar bozulma, düşündüğüm kadar şirin değilsin.
You're getting to be more of a wise-ass Polack every day... and it ain't so cute no more.
Giderek kendini bir halt sanan o Polonyalılara benzemeye başladın. Bu da hiç hoş değil.
Pan-chan, you're so cute, and kind, and graceful...
Pan-chan, sen çok hoşsun, ve iyi kalpli, ve güzel...
They're so cute. Honey, you shouldn't say things like that to Daddy after he's just been trained to use a gun.
Tatlım, tam da silah kullanmayı öğrenmişken babana böyle şeyler söyleme istersen.
- You're so funny and cute and tall.
Evet. - Çok şakacı, sevimli ve uzun boylusun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]