You're something else traduction Turc
514 traduction parallèle
You're thinking about something else, right?
Aklı başka yerde olmalı.
You're something else.
Güldürmeyin.
You're awful sweet and all that, but your mind's always on something else.
Çok tatlısın, ama aklın hep başka yerde.
You're getting something else too : A great newspaperman.
Harika bir gazetecidir de.
You're playing something else too.
Başka bir şey daha oynuyorsunuz.
You're always doing something else and having your mind on something else.
Her zaman başka şeyler yapıyorsun ve aklında her zaman başka birşeyler var.
You could start on the docks while you're looking for something else.
Limanda çalışmaya başla hele, o esnada başka iş de ararsın.
If you're going to murder me, Howie, don't try to make it look like something else.
Eğer beni öldüreceksen, Howie, bunu başka birşeymiş gibi gösterme.
Heberge, if you're done with your work... I'll find something else for you to do.
Heberge, eğer ödevini bitirdiysen yapman için başka şeyler vereceğim.
You're taking this boy for a ride, passing yourself off as something else.
Bu çocukla oynuyorsun. Olmadığın biriymiş gibi yutturuyorsun.
- Maybe, but you don't make any sense at all. Which is all right, because if you're too drunk to talk, we'll find something else to do.
- Belki, fakat sen hiç düşünmüyorsun..... ki bu tamamen doğru, çünkü eğer konuşurken çok içersen, biz yapmak için başka şeyler bulacağız.
But if this detective doesn't find what you're looking for, there's something else he might find for you.
Eğer detektif aradığımızı bulamazsa, sizin için yeni bir şey arasın.
Katherine, you women are always raising hell about one thing when it's something else you're really sore about.
Katherine, siz kadınlar gerçekten duyarlı olmanız gereken konular dışındaki küçük şeyleri hep büyütüyorsunuz.
I don't know if you're just curious or if it's something else, something more.
Sırf meraktan mı yoksa başka bir şey mi var bilmiyorum.
But what you're gonna whisper in her ear is gonna be something else again.
Ama onun kulağına fısıldadığın tamamen başka şeyler olacak.
There's something else. Once we get going, you're on your own.
Unutmayacağın bir şey var, dışarı çıktıkığın anda kendi başınasın.
You're something else.
Sen başka bir şeysin.
You're thinking of something else.
Düşündüğünüz başka şeylerde var.
You're sure you're not hiding something else?
Başka bir şey saklamadığından emin misin?
But you're better of think about something else.
Başka bir şey düşünsen daha iyi olur.
But wait a minute, we've got something else I just know you're going to love.
Bir saniye, bayılacağınızı bildiğim bir şey daha var.
If you think you're something better than what I am, that's something else.
Kendi durumunu benimkinden daha iyi görüyorsan, o başka.
You're not just asking me to score for you. You're asking something else.
Sadece almamı istemiyorsun.
Unless there's something else you're anxious to get rid of like...
Ancak başka bir şey oldu ve sen biraz gergindin çünkü koyduğun şey...
Wow, you're something else.
Şu işe bak!
And think of something soon, or else you're gonna be out on your ass.
Ve bir an evvel birşeyler bul yoksa kıçına tekmeyi yersin.
Not with my mind or intelligence... -... with something else. - You're right.
Aklım ya da zekam değil söz konusu başka bir şey.
You're something else, lady.
İnanılmaz bir şeysin bayan.
You're something else!
Siz başka bir şeysiniz!
Well, you've obviously got something else on your mind. You're not concentrating, You're making these terrible things happen.
Gayet açık ki aklın başka bir yerde ve dikkatini vermediğin için de başına bir sürü korkunç şey geliyor.
What you're telling me is that something you have never seen is slightly less blue than something else you have never seen.
Hiç görmediğin bir şeyin, hiç görmediğin başka bir şeyden biraz daha az mavi olduğunu mu söylüyorsun sen bana?
You're something else, O'Brien.
Sen farklısın, O'Brien.
Alex, you're something else.
Alex, sen bambaşka birisin.
Is this the big secret you've been keeping, that you're a mermaid, or is there something else?
Sakladığın büyük sırrın denizkızı olduğun muydu, yoksa başka bir şey var mı?
you ´ re born of something, somewhere else, in Heaven.
Herhangi bir şekilde, herhangi bir yerde, cennette doğdun.
I REALLY THINK YOU'RE MISTAKING FRIENDLINESS FOR SOMETHING ELSE.
Bana kalırsa sen burada dostluğu, başka birşeyle karıştırıyorsun ALF.
- You're something else, slim.
- Sen bir acayipsin sıska.
When everybody else is out having fun, but you're home, studying, trying to make something of yourself, so that someday you can own the best car in the neighborhood.
Eğer saçlarımı tararsam, seni o cezadan kurtarabilirim. Bak Kelly, gerçekten bazı çocukların gelip soru sormasını bekliyordum.
And I think that all this global impact stuff has to do with something else- - something else you're not telling me.
Bence bu küresel değişim başka bir şeyle yapılmalı... senin bana söylemediğin birşey
Then you're gonna have to do something else.
O zaman başka bir şey yapman gerekir.
- You're something else.
- Sen çok başkasın.
- No, you're something else.
- Hayır, sen başkasın.
Right now, you're gonna do something else.
Ama şimdi başka bir şey yapacaksın.
Now, if you're out there cleaning house, doing dishes or doing something else... stop what you're doing, come on over to the screen... and start dialing 1-800-555-3456...
Şimdi, eğer evinizi temizliyor, bulaşıkları yıkıyor ya da başka birşey yapıyorsanız yaptığınız işi bırakıp ekrana gelin ve 1-800-555-3456'yı arayın.
Then after I don't kill you, you'll show up again and you'll do something else to make everyone in my life think you're wonderful and I'm a schmuck.
Ama seni öldürmesem, sonradan tekrar meydana çıkacaksın. Hayat düşüncemdeki herkesi hallettin, sen harikasın ve ben safım.
- I always take care of my friends! You're something else!
- Müthiş adamsın!
[Chuckles] You're something else, Jeff.
Sen bir alemsin Jeff.
You're something else.
Sen bambaşkasın.
We seniors, we tried. We gave you a chance, but since you prick teasers can't follow instructions, we're gonna have to try something else, won't we? Seniors?
Bizler büyükleriniz olarak hepinize bir şans tanıdık, ama siz kaltaklar emirlere uymayınca başka yollara baş vurmamız şart, öyle değil mi?
- I'll tell you something else you're looking a little chunky yourself.
- Sen de biraz toparlak görünüyorsun.
When you are talking about combat, well, if it is a sport well now your talking about something else, with regulations, and rules but if you're talking about fighting as it is
Bir mücadele sporu hakkında konuşuyorsan, yani eğer o bir sporsa, o zaman başka şeyler hakkında da konuşuyorsundur. Yönetmelikler ve kurallar gibi. Ama eğer kavga etmek hakkında konuşuyorsan..
you're something 28
something else 372
something else is going on 19
else 102
elsewhere 63
you're cute 195
you're welcome 5601
you're right 14205
you're awesome 166
you're so stupid 85
something else 372
something else is going on 19
else 102
elsewhere 63
you're cute 195
you're welcome 5601
you're right 14205
you're awesome 166
you're so stupid 85
you're not my type 58
you're so pretty 112
you're sorry 317
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're 4202
you're so welcome 43
you're doing great 645
you're fired 1000
you're so pretty 112
you're sorry 317
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're 4202
you're so welcome 43
you're doing great 645
you're fired 1000