English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You've been working out

You've been working out traduction Turc

92 traduction parallèle
Girl thinks you've been working too hard, man. She said we should get together and go out tonight.
Kız senin fazla çalıştığını düşünüyor.
You know, I've been working out a little bit.
Anlarsın ya, biraz vücut çalışıyordum.
You look great. You've been working out.
İyi görünüyorsun.
- You've been working out!
- Egzersiz yapmışsın!
Don't make me restrain you, because I've been working out, see?
Yapma, canını yakabilirim, biraz vücut çalıştım da.
We've been working for the past six hours to get you out of there.
Son altı saattir, sizi buraya geri döndürebilmek için uğraşıyorduk.
Oh, and confidentially Sozonkel, assistant to the general manager, hasn't been working out and the boss thinks you're the man for the job.
Oh, ve bu gizli kalsın Sozonkel, genel müdür yardımcısı, bu aralar pek iyi çalışmıyor. ... ve patron o iş için, seni düşünüyor.
I've been working out, and you...
Bu konu üzerinde çalışıyorduk...
You've been working out, haven't you?
Gelmeye çalışıyordun, değil mi?
I've been working my guts out for you.
Senin yüzünden aylardır gurbette sürünüyorum.
I know you guys have been hanging out a lot... and working on your art final and... and the point is... I can't compete with you.
Beraber çok vakit geçirdiğinizi ve final projeniz üzerinde çalıştığınızı biliyorum ve demeye çalıştığım seninle rekabet edemem.
It's out there... where you've been working.
Cevap orada... çalıştığın yerde.
Well, it's just that I've been tryin'to walk, you know, Allen and Arthur on the same day, and it just hasn't really been working out and--and I feel like I need to make a choice.
- Ailen ve Arthur'u aynı günde gezdirmeye çalışıyorum ve pek başarılı olamıyorum.
If they find out you've been working, what will they do?
Seni çalışırken görseler sana ne yaparlar?
PUSSY. YOU'VE BEEN WORKING OUT FOR EXACTLY 10 MINUTES.
Çalışmaya başlayalı daha 10 dakika oldu.
Honey, you should've been working this summer... to feel good about yourself... get your mind off Jackie, instead of laying out by that pool.
Meadow, bu yaz çalışmalıydın. Hiçbir şey için değilse toparlanmak ve Jackie'yi düşünmemek için. Havuz başında yatmakla olmaz.
Well, I've been working my way through your checkbook trying to figure out who you are by how you spend Who is she?
Bakışların, yüreğin, ihtirasın. Bir tek sesini benden almamışsın. Onu babandan almışsın.
What's up? When you're hooked with your friend. I've been working out.
Arkadaşlarını oyun oynarken falan gözetledin mi hiç?
I've been sent here to find out who you were working for.
Kim için çalıştığınızı öğrenmek için gönderildim.
Well working hours like you've been working would get anyone out of sorts.
Senin gibi gece yarılarına kadar çalışan kim olsa aklını oynatır.
You've been working here ten days, and you've already taken me out six times.
Burada 10 gündür çalışıyorsun, ve beni zaten 6 kere dışarı çıkardın. Gerçekten seninle olmaktan hoşlanıyorum.
I see you've been working out again.
Yine ağırlık çalışmışsın.
Hell, yeah, I've been working out in there. That's all you gonna do, is work out.
Tabi ki, orada sürekli vucüt çalışıyordum.
- Wow, you've been working out.
- Sen vücut çalışmışsın.
You've been working out.NThis is censorship.
- Epeydir çalışıyorsunuz. - Düpedüz sansür.
I mean... you know, I've been stressed out with the kids, and you've been working really hard...
Teşekkür ederim.
You know, Coach, I've been working out a lot since grammar school.
- Özel değiller. Ortaokuldan bu yana çok spor yaptım, koç.
You've been working out?
Spor mu yapıyorsun?
You have to find out how long they've been working together.
Bir dahaki aradığında ne kadar zamandır birlikte çalıştıklarını ögrenmelisin.
Scott, you got to go home because you've been out here all morning, and you're creeping some of the customers out.Deb's not working today, okay?
Evnize gitmelisiniz. Sabahtan beri buradasınız, ve müşterilerimizi korkutmaya başladınız. Deb bugün çalışmıyor, tamam mı?
I've been working out, and, um... you know, I'm not gonna take her for granted.
O süreden beri spor yapıyorum ve... Nasıl desem... Onun peşini bırakmayacağım.
I mean, you could tell me, like, about how good-looking and funny and smart I am and I've been working out lately.
Mesela ne kadar yakışıklı ve komik ve akıllı olduğum ve son zamanlarda kas çalıştığımdan bahsedebilirsin.
You've been working out your maternal issues by having sex with other women.
Hayatın boyunca seks yaptığın diğer tüm kadınlarla, annemle alakalı sorunları çözmeye uğraşıyordun.
- Oh, you've been working out? - Can't you tell?
Belli olmuyor mu?
- It's freezing out here, and I have been working myself up to saying this, well, for a while now, so I need you to let me in now, please.
Dışarıda donmak üzereyim, ve bunu söylemek için çalışıyorum, bir süredir, o yüzden beni hemen içeri almanı istiyorum, lütfen.
I've been working for the devil... as a bounty hunter for souls that get out of hell... and I lied to you because I thought... that that's what you'd want to hear.
Bir süredir, şeytan için, cehennemden firar eden ruhları yakalayan bir kelle avcısı gibi çalışıyorum. Ve bu konuda sana yalan söyledim çünkü senin duymak istediğinin bu olduğunu düşünmüştüm.
Why do you think I've been working out?
- Sence ben neden antrenman yapıyorum?
- Son, you've been working out.
- Evlat, vücut çalışmışsın.
I assume you've been working out.
Kas da çalışmışsın sanırım. Selam.
Now I'm not a prude, you understand, and I've been working out, but it does seem unlikely, doesn't it, that the uniform would tear just so.
Öyle bağnaz birisi değilim, zaten vücut çalışıyorum. Yani bunu tutunca böyle açılmasını diyorum.
You've been working out.
Egzersiz yapmışsın.
I can't tell you the number of times I've been out working and she's been standing there and staring at me.
Size, işten döndüğümde defalarca orada dikilip bana baktığını söyleyemem.
Babe, I know that you're very proud that you've been working out, okay, but we're in a hospital, so button up.
Spor yaptığın için kendinle gurur duyduğunu biliyorum ama hastanedeyiz, ilikle düğmelerini.
I mean, since you've been working for Carter, we haven't... exactly hung out with other cop families, so... it's nice to have something in common, you know?
Yani Carter'la çalışmaya başladığından beri hiç diğer polis aileleriyle buluşmamıştık bazen bu iyi oluyor.
You know, I couldn't have done this on the first two movies, because I never really did squats or anything then, but now I've been really working out my butt and legs, and it gave the dog something to bite on.
Biliyorsun, iki film içide bunu ilk defa yapıyorum daha önce hiç dalaşmamıştım, ama şimdi ise götüm ve bacaklarım, ıssırması için köpeklere verilen şey oldu.
You've been working out?
Dışarda içer misin?
It's the department's way of saying... you've been working too hard, chill out, recharge your batteries.
Bu, bölümün, çok çalıştın biraz dinlen pilini şarj et deme yöntemidir.
It's clear to us that you have been working on not work but on fantasy football as well as some out-there porn sites.
Çalışmak yerine fantezi futboluyla ve bazı porno siteleriyle uğraştığın açık. Bu bahsettiğin ben değilim.
What, you've been working out?
Egzersiz mi yapıyorsun?
Looking good, you've been working out?
İyi görünüyorsun. Çalışıyor musun?
- Mrs. Lifflander, you've been working out.
- Bayan Lifflander, çalışmışsınız

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]