You came here traduction Turc
7,391 traduction parallèle
I am. They're going to find out you came here and they're going to think we told you not to tell them, and they'll assume you're taking our side.
Buraya geldiğinizi öğrenecekler ve bizim haber vermenizi istemediğimizi düşünecekler.
You came here to borrow money.
Borç para almak için geldin.
I was hoping you were going to make more cookies, but then you came here.
Biraz daha kurabiye yaparsın diye ummuştum ama sonra buraya geldin.
You're no better than when you came here.
Buraya geldiğindekinden daha iyi durumda değilsin.
I thought you came here to apologize.
Buraya özür dilemeye geldiğinizi sanıyordum.
- You came here with false intentions.
- Buraya kötü niyetle geldin.
You came here to recover. It's perfectly fine.
Buraya kendini toparlamaya geldin ve bu durumda hiçbir tuhaflık yok.
When you came here with that pocketful of paper, you knew that.
Buraya cep dolusu parayla geldiğinde bunu biliyordun zaten.
You came here to kill me, didn't you? No.
- Beni öldürmeye geldin değil mi?
- I know why you came here.
- Neden geldiğini biliyorum.
- So I completely understand if you came here because you don't want to marry me any longer.
- Yani eğer buraya artık benimle evlenmek istemediğini söylemeye geldiysen, bunu anlarım.
I have not slept... since you came here.
- Sen buraya geldiğinden beri hiç uyumadım.
You came here, united, hoping to exploit mine.
Buraya birleşerek gelip benim zayıflığımı açığa çıkarmaya geldiniz.
Say what you came here to say.
Buraya geliş amacını söyle.
How are you? So great you came here.
Buraya gelmenize çok sevindim.
If you came back here, I'd be completely invisible.
Eğer dönersen tamamen görünmez olurum.
- Isn't that what you came in here to do?
- Buraya onun için gelmedin mi?
You came in here after the wall went up.
Buraya, duvar yapıldıktan hemen sonra geldin.
But... But Lord Beerus, I came here for vengeance, are you planning to intervene?
A-Ama Efendi Beerus, Buraya intikam için geldim, siz engellemek mi istiyorsunuz?
But you've got to promise me you can keep it secret that I came here.
Ama buraya geldiğimi sır olarak saklayacağına söz vereceksin bana.
You promised when we came here to do this... that we would get a fair shake, and we got nothing from you but lies.
Röportaj için buraya geldiğimizde bize adil davranılacağına söz verdiniz ama sizden yalandan başka bir şey görmedik.
Would it alarm you to know that I hid those things here two years ago just in case this ever came up?
2 yıl önce bu durum yaşanırsa diye bunları buraya sakladığımı söylesem korkar mıydın?
I came here to tell you that I was wrong.
Buraya haksız olduğumu söylemeye geldim.
You were friends with me when I first came here.
ilk geldigimde sen de benim arkadasimdin.
Yeah, because you came in here with your endless goddamn supply of money and financed all this bizarre behavior!
Aramıza bitmek bilmeyen para kaynağınla gelip tüm bu acayip davranışlara önayak oldun.
That day when Randall came here, when he took me upstairs... If I hadn't mocked him that way, if I... if I'd given him what he wanted he wouldn't have treated you like he did.
Randall'ın buraya geldiği gün beni yukarı götürdüğünde onunla o şekilde alay etmiş olmasaydım ve istediğini vermiş olsaydım sana o şekilde davranmış olmayacaktı.
I mean, even though we've changed so much Since we first came up here when we were kids, I know that i can always count on you.
Çocukken buraya geldiğimiz zamandan beri çok değişmiş olsak bile sana her zaman güvenebileceğimi biliyorum.
I came down here in good faith to make things right, but if you're gonna sling accusations, I would...
Durumu düzeltmek için buraya kadar gelmişim o kadar ama gelip suçlamalarda bulunacaksanız -
You know what I dreamed of when I came here?
Buraya gelirken ne yapmayı hayal etmiştim biliyor musunuz?
So you just came in here to get on my business.
Yani buraya sırf işimden faydalanmaya geldiniz.
I came here to tell you one thing.
Sana tek bir şey söylemeye geldim.
Sal, you were here when that call came in. Who took it?
Çağrı geldiğinde buradaydın, kim çıktı olay yerine?
I came here to talk to you, not only as your queen but as a woman and a mother.
Sizinle konuşmak istiyorum Sadece Kraliçeniz olarak değil bir kadın ve bir anne olarak da.
Your boyfriend. He came here for you.
Erkek arkadaşın, o senin uğruna burada.
You know, that's not the only reason why I came up here.
Gelmemin tek sebebi bu değildi.
I came here I made this place safe for you!
Buraya gelip burayı sizin için güvenli bir yer hâline getirdim.
The man came in here, asking me for help because he wants to go away with you, and I said yes because I'm not gonna be the reason he can't.
Adam buraya gelip benden yardım istedi çünkü seninle tatile çıkmak istiyor, ben de evet dedim çünkü bunu yapamamasının sebebi olmak istemedim.
And I came here to tell you the truth.
Ve ben sana dogruyu söylemeye geldim.
I came here of my own accord to tell you that you are mistook about Ross.
Buraya kendi isteğimle geldim, sana Ross'un hakkında yanıldığını söylemek için.
Maybe it came here as a seed, you know, like the one to make first contact.
Belki bir tohum olarak gelmiştir. İlk teması yapmak isteyen bir tohum.
No, I came here to see you.
Hayır, seni görmeye geldim.
You came down here to help the little brown people so it looks good on your college application.
Yoldan çıkmış insanlara yardım etmek için geldin ve bu senin koleje girmende işine yarayacak.
I'm guessing it's not all rosy, if you came all the way here.
Sanırım buraya kadar geldiğine göre durum güllük gülistanlık değil.
Cornell told me about the concert, and I came here to see what else you told her!
Cornell konseri söyledi bana, ve ona başka ne söylediğini anlamak için buraya geldim!
We all came out here searching for a better life, same as you.
Hepimiz buraya daha iyi bir yaşam bulmak için geldik. tıpkı sizin gibi.
I told you I came here to mentor and to guide.
Sana söyledim, buraya danışmanlık ve yol göstermek için geldim.
I came here hoping you'd have some witchy way to figure out what's wrong and help me fix it, though you don't look so good yourself.
Buraya bunu çözmek için cadısal bir şey bulabilirsin umuduyla gelmiştim ama sen pek de iyi görünmüyorsun.
Hmm. So that's why you came here?
Bu yüzden mi geldin yani?
The first time I came here, I lied to you.
Buraya ilk geldiğim zaman, sana yalan söylemiştim.
So, I came here to greet you.
Sana bunu sormak için çağırdım.
I came here to help you get ready for them.
O zaman annenin yanına geri dön.
you came 519
you came back 217
you came to me 83
you came to the right place 39
you came for me 37
you came just in time 17
you came home 23
you came in 17
you came to see me 27
you came back for me 52
you came back 217
you came to me 83
you came to the right place 39
you came for me 37
you came just in time 17
you came home 23
you came in 17
you came to see me 27
you came back for me 52
came here 26
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20