English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You didn't get it

You didn't get it traduction Turc

1,155 traduction parallèle
We didn't know how you could get it or that it killed you.
Nasıl yakalanıldığını ve nasıl öldürdüğünü bilmiyorduk.
You didn't have to get into it with Frank.
Frank ile öyle dalaşmana gerek yoktu.
Said you didn't get out much, and it was your birthday and all.
Fazla dışarı çıkmadığını söyledi, doğumgünün olduğunu falan anlattı.
- I'm sorry you didn't get it either.
Ben de senin için üzgünüm.
- So why didn't you get in touch, then? - I did think about it.
- O zaman niye benimle iletişim kurmadın?
You did or didn't get it!
Evet ya da hayır.
You didn't get it.
Alamadın mı?
I'm sorry you didn't get it, but I'm glad I did.
Senin kazanamamana üzüldüm, ama kazandığıma sevindim.
Well, God knows I didn't wanna do it but in today's world you gotta give something to get something.
Tanrı biliyor ya, yapmak istemedim. Ama bugünün dünyasında bir şey almak için, karşılığını vermek gerek.
It's just that I didn't get a chance to talk to you much yesterday and I was just, you know, wondering what was up, you know?
Sadece dün seninle fazla konuşma şansımız olmadı ve ben de merak ettim, acaba ne oldu diye.
You know, it's a shame his parents didn't get divorced 30 years ago.
Evet.Biliyor musun 30 yıl önce... boşanmamış olmaları çok kötü
I said that you deserved a raise, and if you didn't get it that I was leaving.
YÜkselmen gerektiği söyledim eğer bu olmazsa buradan ayrılacağım.
Yeah, well, as it turned out, whatever your impression of the way it was handled, I didn't get to thank you for going out there and putting it on the line.
Yaşadıklarınızdan sonra, olayın halledilişiyle ilgili izleniminiz ne olursa olsun,... oraya gidip hayatınızı tehlikeye attığınız için size teşekkür edemedim.
It didn't take you too long to get here.
Dönmeniz zaman aldı mı?
Charles, you didn't get it off.
Charles, zamanında çıkarmadın topu!
- You didn't get it off!
- Topu zamanında çıkarmadın!
You didn't get it off!
Geç kaldın.
Khaila... you know, it's a whole big mess, and... I didn't want to get into...
Tam bir karmaşa ve konuyu açıp da...
So why didn't you want to get into it?
Pek sen neden buna bulaşmak istemedin?
- You knew we didn't get it.
Alamadığımızı biliyordun.
We didn ´ t get to, uh, celebrate Christmas, so, uh, it would be nice if you could join us.
Biz daha Noel i kutlayamadık, eğer sen de bize katılırsan çok mutlu oluruz.
- Yes, but I didn't think you'd get it.
- Evet, ama anlayacağını düşünmemiştim.
You didn't get it?
Almadınız mı?
Do you think it's possible that he's mad at me because he didn't get the day-after thank-you?
Sence maçtan bir gün sonra teşekkür etmediğim için bana kızgın olabilir mi?
Get it ready, but you didn't get it ready!
Hazırlasana. Hazır etmemişsin.
You didn't get it ready!
Hazırlamamışsın.
It's Carter, and I risked my ass to be sure you didn't get hurt.
Adım Carter. Sana bir şey olmaması için kendimi tehlikeye atmıştım.
- Okay, but it didn't get back to you, did it?
- Okay, but it didn't get back to you, did it?
You sure you didn't get it?
Almadığına emin misin?
On the field, it's about what you didn't get.
Sahaya çıkınca, herşey alamadıklarınla ilgili.
You just didn't get it.
Bu sizin işiniz değil.
You thought you could get away with it, didn't you?
Evet. Yaptığının yanına kâr kalacağını düşünmüştün, değil mi?
You didn't have to get into it, baby.
O kadar ileri gitmemeliydin, yavrum.
They didn't let you get away with it!
Bunu yanına bırakmadılar!
It happened the other night when you went to the bar to get drinks. You know, it just caught me off guard, I didn't know how to handle it.
Hazırlıksız yakalandım, ne yapacağımı bilemedim.
You didn't get it?
- Yaptırmadın mı?
I'm sorry you didn't get to go to Space Camp and I'm hoping that maybe somehow this may help make up for it. Okay?
Uzay kampına gidemediğin için üzgünüm ve umuyorum bu bir şekilde işe yarar tamam mı?
You didn't get the part or Italy called and said it was hungry?
Ya rolü almadın ya da İtalya arayıp aç olduğunu söyledi.
Betcha didn't know you can get it wholesale.
Orada toptan fiyatına alacağını bilmiyorsundur eminim.
You didn't get it!
Seni almamışlar!
I mean, you didn't get it.
Almamışlar işte.
If someone with the IQ of a french fry can get a job you can too. I know, I didn't believe it either, but it's true.
Buna bende inanamadım, ama bu doğru.
You think you've got such a great son. It sure didn't take much to get him into the gang.
Harika bir oğlun olduğunu sanıyorsun ama onu çeteye almak o kadar kolay oldu ki bilemezsin.
A ticket. Didn't you get it?
- Alemsin, Francie.
Why didn't you get the Pope and pin it on him?
Niye Papa'yı seçmendin ki?
It "s a miracle you didn" t get really hurt in that thing.
O şeyin iç inden sağlam ç ıkman tam anlamıyla bir mucize.
- You didn't get it, then?
- İşi alamadın mı yani?
You didn't get it?
Onu almadın mı?
You sure didn't get it from your mother, because she was great that way.
Annenizden almadığınız kesin, çünkü bu konuda harikaydı.
You know, I think that eventually Marty and everyone, will realize I didn't have to get on the stand and admit it.
Bence Marty ve herkes er geç fark edecek ki kürsüye çıkıp itiraf etmek zorunda değildim.
Then why didn't you try to get it kicked on constitutional grounds?
O zaman neden anayasal nedenlerle reddettirmeyi denemedin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]