You didn't see anything traduction Turc

I didn't see anything ok? I didn't want anything yet, it's good that you're here

Hiçbir şey görmedim.

I didn't see anything up there that you could've tripped on.

Orada bir şey yok.

so that you won't be embarrassed, I'll act as if I didn't see or hear anything. You're good.

Ben hiçbir şey duymamış ve görmemiş gibi yapacağım.

well, I didn't have anything else to do, so I thought I'd drop in and see you.

Şey. Yapacak işim yoktu. Ben de gelip seni görreyim istedim.

You see, I didn't want to say anything about this.

Bu konu hakkında bir şey demek istemedim.

- Oh, I didn't hear anything. Good night, Snoodles. - I'll see you in a little while.

- Ben bir şey duymadım, iyi geceler Snoodles.

But you didn't have anything to do with all this until he came to see you.

Ama o seni görmeye gelene kadar bu olayla bir alakan yoktu.

You didn't see anything. You know nothing.

Hiç bir şey görmediniz, hiç bir şey bilmiyorsunuz.

- Didn't you see anything else? - Huh?

- Başka bir şey fark etmedin mi?

You didn't happen to see anything, did you, Walt?

Sen bir şey görmedin, değil mi Walt?

You didn't see anything.

Hiçbir şey görmedin!

You see, this is why I didn't want you to know anything about it.

Bu yüzden sana bir şey söylemedim.

You didn't see anything unusual yesterday or this morning, did you?

Dün ya da bu sabah sıradışı bir şey görmedin, değil mi?

But you, didn't you see anything?

Fakat bir şey görmedin mi?

I didn't see anything, but you know how it is in moments like these.

Bir şey görmedim, ama böyle zamanlar nasıldır bilirsiniz.

She said you were able to do it so that you never really saw anything you didn't want to see.

Böyle bir şeyi yapabileceğini söyledi. Böylece görmek istemediğin bir şeyi gerçekten hiç görmezmişsin.

You didn't see anything?

Bir şey görmedin mi?

- So you say you didn't see anything?

- Diyorsun ki ben bir şey görmedim.

And you didn't see anything of the liftman Johnson?

Ve asansörcü Johnson'dan eser görmedin?

I tell you, I didn't see anything.

Size söylüyorum, hiçbirşey görmedim.

- You didn't see anything.

- Sen hiçbirşey görmedin ki.

YOU DIDN'T SEE PEARSON OR HEAR HIM OR ANYTHING?

- Biliyorsun. - Susatıyor, değil mi?

So you didn't do or see or hear anything.

Yani hiçbir şey yapmadın, görmedin ve duymadın.

I keep telling you - I didn't see anything.

Söyleyip duruyorum - hiçbirşey görmedim.

- You didn't see anything, did you, Slim?

- Hiçbirşey görmedin, değil mi, Slim?

Didn't you ever see a man lose anything before?

Daha önce eşyasını düşüren kimse görmedin mi?

Well, didn't you see anything or hear anything?

Hiç bir şey duymadın mı ya da görmedin mi

You didn't see anything, did you?

Bir şey mi gördünüz?

First you went to the window but didn't see anything, then you heard more shooting and went outside.

Önce pencereye koştunuz ama bir şey görmediniz, sonra diğer silah seslerini duydunuz.

- You didn't see anything?

- Hiçbir şey görmedin mi?

And you didn't see or hear anything after that that might help us?

- Sonra bir şey duymadınız mı?

YOU DIDN'T SEE ANYTHING.

İnanamıyorum.

I didn't see or hear anything And I don't want to meet you.

Ne bir şey gördüm ne de duydum ve sizinle de görüşmek istemiyorum.

Then I had this idea. You see, I didn't have a ticket or anything ".

Biletim falan yoktu...

And you didn't see anything at all?

Hiç bir şey görmedin mi?

You see, I put a lot more money into the business when we first started and like a couple of dummies, we didn't write anything down on paper.

Görüyorsun, ilk başladığımızda işe daha fazla para koydum ve aptal çiftler gibi, kağıda hiçbir şey yazmadık.

You didn't see anything. Maybe it was a dream, you know.

Belki rüyaydı.

I didn't mean to do anything except see you.

Sizi görmek dışında bir şey yapmak istemiyorum.

They didn't run away or anything. Yeah, so I guess we'll see you around school or something.

Bot çorbası neredeyse hazır.

[Mattingly] If there's anything to be remorseful about on going to the moon, it was you didn't get to spend as much time around the earth as you'd like... because there's an awful lot of very interesting things to see.

Eğer Ay'a gitmekle ilgili bir pişmanlık duyacak olsaydınız, Sanırım bu Dünya'nın etrafında yeterince zaman geçirememek olurdu çünkü korkunç derecede görülmeye değer şey var.

And you, don't tell me you didn't see anything'cause he saw it.

Ve sen, bir şey görmedim deme, çünkü o gördü.

Didn't you see anything?

Hiçbir şey görmedin mi?

You didn't see anything, hear anything, nothing happened.

Hiçbir şey duymadın. Hiçbir şey olmadı.

You didn't even ask to see papers or anything?

Hiç belge falan görmek istemedin mi?

You see, Ed, I didn't put anything in his way.

Şöyle ki, Ed, onun yoluna hiçbir şey koymadım.

Leave it alone. You didn't see anything.

Rahat bırak.Hiçbir şey görmedin.

You didn't see or hear anything and don't remember anything?

Hiçbir şey görmedin, duymadın ve hatırlamıyorsun, hı?

So, are you sure you didn't see anything?

Yani, hiçbir şey görmediğinizden emin misiniz?

You didn't see anything.

Hiçbir şey duymadın.

You heard a scuffle loud enough to keep you from taking nature's call... but you didn't see anything.

Konuşmandan anladığım kadarı ile yüksek sesi tamamıyla duydun... ama hiçbir şey görmedin.

You're telling me, instead of them being happy to see me they'll be upset because I didn't bring anything.

Şunu mu diyorsun, beni gördüklerine sevinmek yerine birşey getirmedim diye mutsuz olacaklar.