You don't know them traduction Turc
1,643 traduction parallèle
A few of the chapters are too charred to read, and one of them is written in a... Oh, I don't know, a code or something, but there's enough for you to get the gist.
Birkaç bölüm okunamayacak kadar bozuk, bir bölüm de bir çeşit... ne bileyim, şifreyle yazılmış, ama ana fikrini anlayacak kadar var.
I don't remember them... you know... going there.
Onların oraya nasıl girdiğini hatırlamıyorum.
You know them, don't you?
Onları tanıyorsunuz değil mi?
I would think people like you would consider them, I don't know, allies?
Sizin gibi insanların onları, müttefik olarak göreceğinizi düşünüyorum.
Look, I know you work for them, but you don't know them the way that I do.
Bak. Onlar için çalıştığını biliyorum. Ama benim kadar onları tanıyamazsın.
I don't mean like exercise like you know, push-ups, sit-ups. I mean, I'll have them on a swivel piece suit, blagh!
Ben o konuda çalışmalar yapmıştım
I still don't know how you heard them talking about this.
Hâlâ onları o kadar uzaktan nasıl duyabildiğini anlayabilmiş değilim.
Ooh, uh, sweetie, why don't you tell them how we decorated little Millie's room, then they'll know how to set up the cameras.
Tatlım, küçük Millie'nin odasını nasıl dekore ettiğimizi neden anlatmıyorsun? Onlar da kameraları nasıl kuracaklarını bilirler.
I don't know if you'd call them normal.
Normalden neyi kastettiğinizi bilmiyorum.
I don't know how much more he can take, and if this is all because of those ghosts, you got to make them disappear, I mean, like, now.
Daha ne kadar dayanır bilmiyorum. Ve eğer bütün bunların sebebi o hayaletlerse,. onların icabına bakmalısın hemen.
You know, Larry, you don't have to carry them by hand.
Larry, onları elinle taşımak zorunda değilsin.
Now, I don't know if you noticed, but it rained on them.
Farkında mısın bilmem ama, yağmur altında kaldılar.
You hire beautiful girls, enslave them, force them to be around you because you don't know how to have an actual relationship.
Güzel kızları işe alıyorsun, onları esirin yapıyorsun, etrafında olmaya zorluyorsun, çünkü gerçek bir ilişkiye sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Okay, why don't I just call Division and let them know about the time that you left the Jarvis firewall unsecured.
Bölüm'ü arayıp, Jarvis ateşduvarını boş bıraktığın zamanı anlatsam mı?
And I want you to tell them exactly where he's going. Christ, we don't know where he's going. It must be great living in denial.
Ve onlara onun tam olarak nereye gittiğini söylemenizi istiyorum.
It is not hard to find those who don't know that you're looking for them.
Kendilerini aradığını bilmeyenleri, bulmak zor değildir.
I mean, you know, I went to prison for my sins, Chris, so I don't have to carry them around with me.
Demek istediğim, ben yaptıklarım için hapiste yattım, Chris, o yüzden yaşamımda bana ayak bağı olmuyorlar.
You know, I don't advise. I just try to understand what people want and help them to achieve it.
Biliyorsun ben insanlara tavsiyede bulunmuyorum.
I don't know, you have been all of those women or maybe just through you, during hypnosis we can make contact with them or with part of their memories.
Tüm bu kadınlar sen miydin, yoksa onlarla ya da hatıralarıyla hipnoz yoluyla bir şekilde bağlantı mı kurdun bilmiyorum.
Anyone. Pick someone you don't know, and try to make friends with them.
Herhangi, tanımadığın birini seç ve onunla arkadaş olmaya çalış.
I mean, how are you gonna expect people to get to know you if you don't let them in?
Bilirsin onlara izin vermezsen seni tanımalarını nasıl beklersin?
You gonna sit there in that chair and let them do your work for you since you don't know how to show up when you're supposed to.
Sen şuradaki sandalyede otur, onlar senin yerine yapacaklar. Sırf sen ne zaman geleceğini bilmediğin için.
You know, I don't have to tell them.
Hayır. Buna mecbur değilim.
You know, you see these people after work and I don't even recognize them. You know, like, "Oh, of course. Charlene."
İşten sonra milletle karşılaşınca bir an aklım karışıyor, kim bunlar diyorum.
You don't want to know anything about them?
Onlar hakkında hiçbir şey bilmek istemiyor msuun?
You don't know them.
Onları bilmezsin.
You don't know them.
Sen tanımazsın.
If you don't know anything about them.
Eğer onlar hakkında hiçbir şey bilmezsen.
You don't even know what it means to let yourself go and to be aware of your partner and enjoy them...
Kendini bırakmanın ne demek olduğunu nereden biliyorsun ki? Ve karşındakinin farkına varabilmek.
You talk to them about civil rights, they don't know, you know.
Sivil haklardan bahsediyorsun, hiçbir şey anlamıyorlar.
You know, you don't have to have sex to show somebody you love them.
çalışıyorum. Her şey seks değil..
There's a theory that you should go out with guys who ask you out, even if you know you don't like them in that way.
Seninle çıkmak isteyenlerle çıkmanı söyleyen bir teori. Hatta çıkmak içinden gelmese bile.
'Cause you can go back there and stay with them, instead of sitting there trying to lecture me about something that you don't know the first thing about.
Dilersen burada durup hiç bilmediğin bir konu hakkında bana ders vermeye çalışacağına geri dönüp onlarla kalabilirsin.
I don't know if they thοught we cοuldn't see them dοing it, if that's what you're asking, or if they didn't care.
Sorduğunuz oysa onları gördüğümüzün farkında olmadıklarını pek sanmıyorum. Ama umurlarında değildi.
The point is, if you don't sit down with someone and really talk and get to know them, you never find those things out.
Demek istediğim, biriyle oturup, adamakıllı muhabbet etmezsen bu güzellikler ortaya çıkmaz.
You know, I read somewhere that them carpet-fliers don't even use toilet paper.
Bilirsin, uçan halıları olduğunu ve hiç tuvalet kağıdı kullanmadıklarını okumuştum.
We don't even have to let them know, you know?
Ama bilmelerini istemiyorum.
I don't know what you did to them, but you aren't popular here.
Onlara ne yaptığını bilmiyorum ama burada pek sevilmiyorsun.
Now, Laura and I, we were never bosom buddies but you don't live that long next door to someone without getting to know them on an intimate level.
Laura ve ben hiç yakın dost olmadık ama biriyle bu kadar uzun süre kapı komşusu olunca özel hayatı hakkında bir şeyler öğreniyorsunuz.
You understand why I don't want them to know?
Bunu bilmelerini istemiyorum.
I don't know why you don't trust them here.
Onlara neden güvenmediğini bilmiyorum.
I can't tell you what to do, but I know if you don't act quickly, you will lose them both.
Sana ne yapmam gerektiğini söyleyemem, fakat şunu biliyorum ki eğer acele etmezsen her ikisini de kaybedeceksin.
And you know all about them, don't you?
- Onları iyi bilirsin, değil mi?
You know, I've only got them for the weekend while Winnie's on retreat at Yaddo, but I don't know how people cope without a nanny.
Sadece Winnie Yaddo'ya çekilmişken aldım onları bu hafta sonu için ama millet bakıcısız nasıl baş ediyor bilmiyorum.
You know, I don't think they'd mind if you'd go over here and join them.
Gidip onlara katılmanı isteyeceklerini sanmıyorum.
You know, they call them anything to dehumanize them so that you don't look at them as people.
Onları aşağılamak ve insan yerine koymamak için böyle adlandırıyorlardı.
Why don't I just call Division, and let them know about the time that you left the Jarvis firewall unsecured?
Bölüm'ü arayıp, Jarvis ateşduvarını boş bıraktığın zamanı anlatsam mı?
And you know, I don't blame them, because, boy, he is good.
Ve onları suçlamıyorum, adam iyi.
You know, just with all of them, I get to that point where things just seem broken and I just don't have the energy anymore to fix it.
Öyle bir noktaya geliyoruz ki... işler yolunda gitmiyor ve bende bunu düzeltecek enerji olmuyor.
Um... you know, it was really my mom who found them and I don't really want to talk about it, if that's okay.
Aslında onları bulan annemdi. Eğer sorun değilse bundan konuşmak istemiyorum.
I don't know, it's your shitty kid, you fucking tell them.
Bilmem! Kendi boktan çocuğuna nasıl istersen anlat.
you don't want to talk to me 24
you don't 4631
you don't understand me 29
you don't have to worry 197
you don't understand 2732
you don't have to 1176
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't 4631
you don't understand me 29
you don't have to worry 197
you don't understand 2732
you don't have to 1176
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't know anything 267
you don't mean that 235
you don't trust me 261
you don't have to be sorry 41
you don't know what love is 17
you don't say 567
you don't want to 180
you don't like it 361
you don't have to do that 448
you don't have to worry about it 35
you don't mean that 235
you don't trust me 261
you don't have to be sorry 41
you don't know what love is 17
you don't say 567
you don't want to 180
you don't like it 361
you don't have to do that 448
you don't have to worry about it 35