You guys are the best traduction Turc
149 traduction parallèle
Kiddos, you guys are the best.
Çocuklar, sizden iyisi yok.
You guys are the best!
Siz çocuklar en iyisiniz!
Hey, you guys are the best.
Siz harikasınız.
JUBILEE : You guys are the best foster parents I ever had.
Sizler sahip olduğum en iyi bakıcı aileydiniz.
You guys are the best bunch of friends a fella could hope for.
Bir adamın umabileceği en iyi arkadaşlarsınız.
- They say you guys are the best.
- Sizin en iyi olduğunuz söyleniyor.
Wow, you guys are the best.
Waov, siz çocuklar en iyisiniz.
You know, you guys are the best.
Sizler en iyisisiniz.
Look, I give Tom a lotta shit, but the truth is, you guys are the best couple on earth.
Bak, Tom'a çok bok atarım, ama gerçek şu ki, siz yeryüzündeki en iyi çiftsiniz.
Man, you guys are the best, man.
Siz çocuklar, en iyi dostlarsınız!
you guys are the best.
Çok şekersiniz. Bayılıyorum size. Güle güle.
You guys are the best!
Siz gençler çok iyisiniz!
You guys are the best!
Harikasınız.
more sympathy. cab ride and then... stuff. - You guys are the best.
- Siz çocuklar harikasınız.
- You guys are the best.
- Sizler bir numarasınız.
You guys are the best neighbors I ever had.
Hiç böyle iyi komşularım olmamıştı.
It has always been my dream to work for the best and I think you guys are the best.
En iyi yerde çalışmanın hayallerini kurdum ve bence sizler en iyisisiniz.
Thank you. You guys are the best.
Siz harika dostlarsınız.
And I know you guys are the best thing that's ever happened to me, I do.
Ve siz başıma olan en iyi şey olduğunu biliyorum, biliyorum.
God, you guys are the best friends I've ever had in my life. I love you so much.
Tanrım. Sizler hayatımda sahip olduğum en iyi dostlarsınız.
You guys are the best.
Siz en iyisisiniz.
You guys are the best friends anybody could ever have.
Siz çocuklar birinin sahip olabileceği en iyi arkadaşlarsınız.
You guys are the best!
Siz bir tanesiniz.
You guys are the best.
Beyler siz harikasınız.
You guys are the best.
Sizler bitanesiniz.
You guys are the best.
Siz beyler en iyisisiniz.
You guys are the best.
Bir harikasınız.
You guys are the best.
Siz harikasınız.
You guys are the best.
Harikasınız.
You guys are the best.
Siz çok iyisiniz.
And you guys are the best parents in the world.
Dünyadaki en iyi anne-baba sizsiniz.
You guys are the best.
Çocuklar, harikasınız.
You guys are the best friends any girl could ever have.
Sizler bir kızın sahip olabileceği en iyi arkadaşlarsınız.
Look, you guys are the best of the best.
Bakın, sizler en iyinin en iyilerisiniz.
You guys are the best.
Siz bir tanesiniz.
Well, you guys are the best in the city, and I didn't want to risk being on a waiting list.
Siz bu şehirdeki en iyi firmasınız ve bekleme listesine girmeyi göze alamazdım.
You guys are the best agents and managers ever.
Siz dünyadaki en iyi menajer ve temsilcisiniz.
I'm standin'there with my pants down and my crotch out for the world to see and three guys are stickin'it to me and other guys are yelling and clapping and you're standing there telling me that that's the best you can do.
Orada külotum inmiş duruyordum ve kıçımı bütün dünyaya gösteriyordum bu üç adam aletini içime sokuyordu, diğerleriyse bağırıp alkışlıyordu ve sen bana bütün yapabileceğinin bu olduğunu söylüyorsun.
Well, you guys are supposedly the best, aren't you?
Söylendiğine göre en iyi kayakçılarsınız, değil mi?
Well, goddamn! You guys are Supposed to be the best in the world, and you can't even find a - Son of a bitch!
Lanet olsun ulan!
You guys are simply the best.
Siz bir numarasınız.
AND I'M JUST DOING THE BEST I CAN. WELL, YOU GUYS ARE SURE RIDING HIGH RIGHT NOW.
Bu büyük bir sorumluluk ama ben yapabileceğimin en iyisini yapıyorum.
I MEAN, I KNOW YOU GUYS ARE TRYING, BUT... I'VE BEEN TORMENTED BY THE BEST.
Demek istiyorum ki, siz çocukların çabaladığınızı biliyorum, ama ben bu işin en iyisi tarafından işkence gördüm.
Remember, you guys are Top Flight security guards, best in the whole world, huh?
Unutmayın, siz en iyi güvenlik görevlilerisiniz. Hem de tüm dünyadakilerin en iyisi!
Excuse me. But I'll tell you guys one thing. The Johnson Beagles are about to have the best dinner of their lives.
Johnson'ların köpekleri hayatlarının en iyi yemeğini yiyecekler!
Just go there straight after school tomorrow. You guys are the best!
- Çok üzgünüm, Craig!
I can tell you guys are enjoying what was the best part of our relationship.
İlişkimizin en iyi parçasından siz de zevk alıyorsunuz.
Who's left handed? Bones, you know, it's best to have this sort of explanation after the bad guys are incapacitated. Why?
Bones, bu tür açıklamaları, kötü adamlar devre dışı bıraktıktan sonra yapmak en iyisi neden?
The mayor is still in charge. And you know, these guys are doing the best job they can with a short staff.
- Başkan hala görevde... ve sen de biliyorsun ki bu arkadaşlar kısıtlı personelle ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar.
these guys are flying these things like real pilots, and if they don't, the humans are done, so you better make sure you're flying that clunky old viper the best you can and take those cylons out.
Bu adamlar o viperları gerçek pilotlarmış gibi uçuruyorlar. Ve eğer uçurmazlarsa insanlar biter. Bu yüzden Cylonları avlamak için o hantal viper'ı uçurabileceğiniz en iyi şekilde uçursanız iyi edersiniz.
And I can attest that you guys are working with the best.
Sizi temin ederim şu anda en iyisiyle çalışıyorsunuz.