English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You know that very well

You know that very well traduction Turc

433 traduction parallèle
You know that very well
Bunu çok iyi biliyorsun.
- You know that very well.
- Çok iyi biliyorsun.
And you know that very well.
Ve bunu çok iyi biliyorsun.
Because he betrayed me last night, and you know that very well.
Senin de çok iyi bildiğin gibi, dün gece bana ihanet ettiği için.
You know that very well.
Bunu siz de biliyorsunuz.
You know that very well.
Bunu çok iyi biliyorsun.
Well, you know, i find it very difficult to believe that a girl of that sort should do such a thing.
Onun gibi bir kızın böyle bir şey yapmış olmasına inanmakta hayli zorlanıyorum.
Of course, you don't know us very well except that we're a little rough on women!
Elbette, sen bizi iyi tanımıyorsun... kadınlara karşı biraz kaba olmamız dışında.
- You know very well that I loved you.
Seni sevdiğimi çok iyi biliyorsun.
You know very well that I can't go back to the gutter, as you call it, and that I have no real friends in the world but you and the Colonel.
Senin deyiminle bataklığa geri dönemeyeceğimi ve şu koca dünyada senden ve Albay'dan başka dostum olmadığını çok iyi biliyorsun.
Well, it struck me as curious ever since I met you... you know, from that very early moment ages ago... that you're so young, so lovely and so defeatist.
Sanki asırlar önce tanıştığımız ilk andan beri bu kadar genç, ve sevimli birisinin kaderci olması garibime gitmişti.
You know very well you're not supposed to bounce that ball until your mother is up.
Annen uyanana kadar o topu yere vurmaman gerektiğini gayet iyi biliyorsun.
As a reporter, you know very well that this is a common occurrence at police stations.
Bir muhabir olarak, çok iyi biliyorsunuz ki, bu polis karakollarında hep olan bir şey.
But sometimes you have a feeling about a person that you know very well... that either he is capable of killing somebody or he isn't.
ama bazan çok iyi tanıdığın birisinin... cinayet işleyebileceğini anlayabilirsin.
Gossips will slander, we know very well but that you..
O da ne demek? Sen kendi ağzınla söyledin, bu memlekette dedikodu çok diye...
Well, she's very old and you know at that age...
Çok yaşlı ve bilirsin o yaşlarda...
You know very well that I didn't influence your mother.
Çok iyi biliyorsun ki anneni etkileyen ben değildim.
You know very well that...
Çok iyi biliyorsun ki...
You know very well that I'd do anything for... you.
İyi biliyorsun ki senin için her şeyi yaparım.
You know very well, father, that when I marry, I marry only for love.
Çok iyi biliyorsun, baba, evlendiğimde, sadece aşk için evlenirim.
- You know very well that I don't...
- Olmadığımı çok iyi biliyorsun...
You know, it might very well be that no lawyer can "handle" your case if you mean getting off scot-free.
Eğer niyetiniz hiç ceza almadan beraat etmekse, hiçbir avukat... bu davada "başarılı" olamayabilir.
Come on, you know very well that you're pretty. - Okay.
Haydi, güzel olduğunu bal gibi biliyorsun.
You know very well, that today is the fourth Sunday.
Bu günün dördüncü Pazar olduğunu çok iyi biliyorsun.
Look, I know you don't want to say it, but I know very well... he's going to keep me until he examines that money.
Bakın, söylemek istemediğinizi biliyorum ama çok iyi biliyorum ki parayı inceleyene dek beni elinde tutacaktır.
Well, you know very well you should be hanged, but that's not the point.
Asılman gerektiğini sen de çok iyi biliyorsun ama konumuz bu değil.
I happen to know you do very well and that makes me happy.
Çok iyi işler yaptığınızı biliyorum, bu da beni mutlu ediyor.
Well, since you're so very knowledgeable, Mrs. Edgar, do you also know that your daughter, your beautiful, young daughter, cannot stand to have a man touch her? Any man?
Çok bilgili olduğunuza göre, Bayan Edgar kızının, o güzel genç kızının, hiçbir erkeğin ona dokunmasına neden tahammül edemediğini de biliyorsunuzdur!
Well, you know that is very strange because there are no buttons on this dress.
İyi de, biliyor musun, bu çok tuhaf, çünkü bu elbisede düğme yok.
You know very well that I have a crush on her
Ona abayı yaktım umarım haberiniz var
But you know very well... that we can't have all our wishes granted in this world.
Ama sen de iyi biliyorsun ki bu dünyada her istediğimizi elde edemeyiz.
Mother, you know very well that geese always grow new feathers.
Ana sen de biliyorsun ki kazların tüyleri yine uzar.
But you know very well, Varvara Sergeyevna, that...
Ama çok iyi biliyorsun ki, Varvara Sergeyevna, bu...
You know very well that I have found my true vocation here and that I am devoting myself to it, body and soul.
Sizde biliyorsunuz ki ben burda gerçek işimi buldum, ve hem bedenimi hemde ruhumu sadece işime adıyorum.
You know very well that most of men who follow girls in the street are sadist or maniacs or nuts.
Sokaklarda kızları takip eden çoğu erkeğin ya sadist ya manyak ya da aptal olduğunu çok iyi bilirsin.
Well, you know, I wasn't... It's very seldom I go that fast.
Aslında çok nadirdir o hızla gittiğim.
You know very well that you have never loved me.
Beni hiçbir zaman sevmediğini de çok iyi biliyorsun.
It is now very clear that you know each other extremely well, gentlemen.
Birbirinizi çok yakından tanıdığınız açıkça anlaşılıyor.
Listen Jack, you know very well that the price of something is neither high nor low when it's not related to its potential use
Dinle, Jack, sen de çok iyi biliyorsun ki bir şeyin fiyatı, onun potansiyel kullanımı söz konusu olduğunda ne yüksektir, ne de alçak. - Doğru mu? - Evet.
Well, I'm very sorry you feel that way but, uh, you know, if you ever want to come to maiden...
- Bunu duyduğuma üzüldüm ama eğer Malden'e gelmek isterseniz...
"But you know very well that the bullets most to be feared..."
" Ama en çok korkulması gereken kurşunların, düşman kurşunları olmadığını...
You know very well that I don't drink wine.
Bana gelince, ben açım.
You know, I think that author could very well be the next P. G. Wodehouse.
Bilirsiniz, sanırım, yazarı pekala sonraki P. G. Wodehouse olabilir.
You know very well... that if we left the door open, you'd just go right back to bed after breakfast.
Gayet iyi biliyorsunuz ki kapıyı açık bırakırsak, kahvaltıdan sonra doğruca yatağa gidersiniz.
I couldn't very well stop you from finding out and now that you do know, I would very much appreciate your telling as few people as possible.
Sizi keşfetmekten yeterince alıkoyamazdım ve şimdi bunu bildiğinize göre, olabildiğince az kişiye söylemeniz beni minnettar kılacaktır.
- You know very well that Bull Hill has a rich coal seam downriver.
- Boğa Tepesinin eteğinde... zengin bir kömür damarı olduğunu pekâlâ biliyorsunuz.
You know very well that we have certain rules here... at the school and they must be upheld.
Okul kurallarımızın ne kadar net olduğunu biliyorsunuz. Aynı şekilde de devam etmelidir.
I know very well that you're the only one who can help him.
İyi biliyorum ki siz ona yardım edebilecek tek kişisiniz.
I know that you do not see very well.
Gözlerinin eskisi kadar iyi görmediğini biliyorum.
Hi. I just wanted to say that... I'm very embarrassed by the way I behaved tonight and I... well, I don't know quite what to say now, except... the thing about love is that you can really make an ass of yourself.
Merhaba, söylemek istediğim... bu geceki davranışım için özür dilerim... ve aslında ne söyleyeceğimi tam olarak bilemiyorum... aşkın insana salakça şeyler yaptırdığını söylemek dışında.
You know perfectly well that the work I'm doing is very important.
Sende çok iyi biliyorsun ki yaptığım iş çok önemli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]