You know what you are traduction Turc
6,734 traduction parallèle
You know what you are?
- Sen kimsin biliyor musun?
You know what you are, pal?
Sen nesin biliyor musun dostum?
I hope you know what you are doing.
Umarım ne yaptığınızı biliyorsunuzdur.
Yeah, and you know what you are?
Sen nesin biliyor musun?
What... How many chords are there, " you know?
Kaç nota var bunda? "
I know what Alaric is. I know what you are.
Alaric ve senin ne olduğunuzu biliyorum.
I know you are, but what am I?
Seni öylesin ama ben neyim *?
I-I have tried to be respectful because I know what you and Dena went through to bring him here, but my instincts about him are correct, and I don't care what this crap says.
Saygı duymaya çalıştım çünkü sen ve Dena'nın onu ne şartlarda buraya getirdiğinizi biliyorum ama hislerimde haklı çıktım ve söyleyeceği saçmalıklar umrumda değil.
- I know what you are!
- Ne olduğunu biliyorum!
Butters! I know that. What are you...
- Biliyorun, n'apıyor...
What the hell are you talking about? Listen, pal, I don't know who got killed, but I didn't murder nobody.
Dinle dostum, kim öldü bilmiyorum ama ben kimseyi öldürmedim.
Do you know what my orders are now?
Bana verilen emirler ne biliyor musun?
Even if it isn't you two, do you know how many people are dying to own Jangin Chemicals? What?
Jang In Kimya'da kaç kişi çalışıyor dahi bilmezken, ona sahip olmak mı istiyorsunuz?
They don't know what a good boy you are.
Ne kadar iyi bir çocuk olduğunu bilmiyorlar.
Unless you are referring to how cheese brings men of respect and power together in brotherhood, no, I do not know what cheese does to me!
Peynirin saygıdeğer ve nüfuzlu adamları bir tür kardeşlikte bir araya getirme gücünden bahsetmiyorsan, yok, peynirin bana ne yaptığını bilmiyorum.
Do not know what you are doing.
Ne yaptığını biliyorsun.
And you know what are the plans of the Führer.
Zayıf esirleri vurma emrini aldığımızda böyle nazenin değildin.
You know, I think it's more important to know what you're not than what you are.
Bence ne olamadığından daha çok şu an ne olduğun önemli.
But you know what I always say, children are a blessing from God, and Rivera has been doubly blessed.
Ama hep ne derim bilirsin, çocuklar Tanrı'nın bir lütfudur ve Rivera iki lütufla kutsandı.
I know what you are, and what you're going to do.
Ne olduğunu ve ne yapacağını biliyorum.
But you know what? What's important is not whether I did them or I didn't do them. What's important is that you guys are idolizing very bad behavior here.
Burada önemli olan, bunları yapıp yapmamam değil çok kötü davranışları idolleştiriyor olmanız.
So you want to know what the top 20 selling mortgage bonds are?
Yani ne olduklarını bilmek istiyorsunuz.
I know because of who and what you are, you're unable to say this so I'll say it for you.
Kimliğin ve benliğin yüzünden bunu söyleyemediğini biliyorum o yüzden ben söyleyeceğim.
When things are happening, we get in a situation, people are reaching for their guns, you need to know what's going on with me.
Bir şeyler olduğunda bir olaya girdiğimizde silahlarımızı çekiyoruz bu yüzden benim hakkımdaki her şeyi bilmelisin.
You know, you guys are funny, but what am I gonna do? Seriously.
- Siz eğleniyorsunuz ama ben ne yapacağım?
Hello, and welcome to Book News, the show where you get to know which books are coming to you, and authors get what's coming to them.
Merhaba ve hoş geldiniz Kitap News, Olsun göstermek kitaplar size geliyor olduğunu bilmek için Ve yazarlar onlara ne geliyor olsun.
I know what you are doing after school.
Okuldan sonra ne yaptığını biliyorum. - Ne?
Hey. I like that you know who you are. And that you ask for what you want.
Hey, kendini bilmene ve istediğini almana hayranım.
But I know what you are.
Ne olduğunu öğrendim ama.
I don't know what you guys are talking about.
Neden söz ettiğinizi bilmiyorum.
You know what these are, White?
Bunların ne olduğunu biliyor musun, White? Ha?
- Yeah, I know dad. So, what are you doing?
Biliyorum baba.
I know you didn't. Do you hear what you are saying?
Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?
I know what you are.
Senin ne olduğunu biliyorum.
You know, you meet people out here and they just... Well, they tell you what they want you to think they are, which is bad enough, or what they really think they are, which is worse.
Burada insanlarla tanışırsın ve sana kendileri hakkında düşünmeni istediğin şeyi anlatmaya başlarlar, ki bu yeterince kötü.
Well, you know that's what a lot of other people are going to be thinking.
Çoğu kişi böyle düşünecektir.
How old are you? I know what you're doing, alright.
- Kaç yaşındasın?
Ah, well. You know what people are like.
- İnsanları bilirsiniz.
You know who we are. You know what we are capable of.
Nelere yapabileceğimizi biliyorsun.
What are you talking about? I don't know.
- Neden söz ediyorsun sen?
I don't know who you are or what you're talking about.
Kim olduğunu ve neden bahsettiğini bilmiyorum.
So I'd like to know what you think of the war, what your plans are for afterwards.
O yüzden savaş hakkındaki düşüncelerinizi savaş sonrası planlarınızı öğrenmek istiyorum.
And what are you gonna do about it? - I don't know.
O zaman sen ne yapacaksın?
I don't know, what are you?
Bilemiyorum. Kaç yaşındaydın sen?
And I want to know, what are you guys doing?
Bu konuda ne yaptığınızı öğrenmek istiyorum.
- Okay, I know what you are.
- Tamam ne olduğunu anladım senin.
You know what, I feel like we are going to have an unforgettably...
Biliyor musunuz, bence birlikte unutulmaz bir...
You know what, guys? I know we're trying a lot of new stuff, but I feel like we're gonna get out there and we're gonna feel the energy and we are just gonna nail all of it!
Var ya gençler, yeni bir sürü şey denediğimizi biliyorum ama çıkıp enerjiyi hissedecek ve ortalığı dağıtacağız bence.
You know what? You are way too good-looking to be Karin's boy. Hm?
Biliyor musun Karin'in oğlu olmak için fazla yakışıklısın sen.
You know what we are?
Biz neyiz biliyor musun?
Yeah, laugh out loud, you know, Staring at what a piece of shit you are.
Evet, Katıla Katıla Gül, salak, sizin gibi boklara baktığımda, içimden gelen.