You need to be careful traduction Turc
306 traduction parallèle
Look, you need to be careful.
Bak, dikkatli olman gerek.
You need to be careful, slinking around here.
Buralarda dolaşırken dikkatli olmalısın.
- I just wanna know if there's anything you need to be careful about with Rachel these days.
Rachel için dikkat edilmesi gereken şeyler var mı şu günlerde diye merak etmiştim. Ne gibi?
You need to be careful.
Dikkatli olmalısın.
He tested HIV-positive. - You need to be careful.
Dikkatli olmalısınız.
- You need to be careful.
- Dikkatli olmalısınız. - AIDS'li.
Seriously - you got lucky this last time, but you need to be careful.
Ciddiyim. Bu sefer çok şanslıydın. Ama dikkatli olmak zorundasın.
You need to be careful, melanie,
Dikkatli olman gerekiyor, Melanie.
But with all the weird things going on, you need to be careful.
Ama çevremizde bu kadar çok garip şey olurken, Dikkatli olmalısın.
Here you need to be careful that you do not step on the cars.
Arabaya dikkat et.
The important thing is, you need to be careful.
Önemli olan senin dikkatli olman.
Everyone knows you had no intention of... but administratively... you need to be careful because of the racial thing.
Herkes biliyor ki senin niyetin ama idari olarak ırkçı yaklaşımlar konusunda dikkatli olmalısın.
Just you need to be careful.
Dikkatli olman gerek.
You need to be careful.
Kendine dikkat etmelisin.
You need to be careful of that.
İçki konusunda dikkatli olmalısın.
Just you need to be careful.
- Neyi yapmayayım? Dikkatli olman gerek.
Well, Mr. Monk, you need to be careful what you wish for. Look.
Mr. Monk, dilek dilerken dikkatli olman lazım.
You need to be very careful.
Dikkatli ol.
Oh, i'm most terribly sorry. I say, damn it. You need to be more careful.
Çok özür dilerim bey efendi gerçekten.
dissolve the detail in twos and threes. No need to tell you to be careful.
İkişer ve üçer gruplar halinde dağılacağız.
You need to be more careful, kid.
Daha dikkatli olmalısın, çocuk.
You didn't need to. Be careful not to stray too far.
Yine de dikkatli olun ve fazla uzaklaşmayın.
You didn't need to be careful.
Bana karşı dikkatli davranman gerekmedi.
You seriously need to be careful.
Gerçekten dikkatli olmalısın.
Also, keep in mind there are live snakes in this shot so we need you to be very careful.
Ayrıca, çekimde canlı yılanlar olduğu için, çok dikkatli olmanız gerektiğini unutmayın.
You need to be very careful with this decision.
Bu kararı verirken çok dikkatli olmalısın.
I need you to be extremely careful with this.
Buna çok dikkat etmenizi istiyorum çocuklar.
But you, and your son need to be very careful.
Ama sen ve oğlun çok dikkatli olmanız gerek.
We need to be careful with you and the ambassador.
Büyük elçiye ve size daha dikkat etmeliyiz.
And you need to be careful.
Dikkatli olmalısın.
You can't be too careful because we need to talk now.
Çok dikkatli olmalıyız çünkü konuşmamız lazım.
Okay, you guys need to be really careful.
Tamam, çok dikkatli olmanız gerekiyor.
What you need is to be more careful.
Tek ihtiyacın olan daha dikkatli olmak.
- I need you to be more careful.
- Daha dikkatli olmanı istiyorum.
Sookie, I need you to be more careful.
Sookie, daha dikkatli olmanı istiyorum.
If you're serious about this, madam, you need to be very careful.
Bu konuda ciddiyseniz, bayan, çok dikkatli olmalısınız.
Clumsy guys like you need to be more careful.
Senin gibi sakar adamların daha fazla dikkat etmesi gerek.
You need to be more careful with your keys.
Anahtarlarını nereye koyduğuna daha fazla dikkat etmelisin.
Need to be a little careful with it, but you used it well.
Biraz dikkatli olmak gerekiyor, ama sen iyi kullandın.
You guys need to be careful when you step on the wing, okay?
Kanada ayakla basarken dikkatli olmanız gerekiyor, tamam mı?
I think I said that you need to be very careful
Beni iyi dinleyin lütfen.
I need you to be careful and efficient.
Dikkatli ve hızlı olun.
I don't need to tell you how careful we have to be.
Size ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini söylememe gerek yok.
They're young, delicate egos, you know, They need extra - You have to be extra careful. One time it's a gift certificate,
Gençler tabii daha fazlasını isterler.
- You talk back. I am, but I feel like I need to be really careful what I say.
Konuşuyorum ama söyleyeceklerime dikkat etmeliymişim gibi geliyor.
You need to be more careful who you sleep with, Mr. Marcucci.
Kimlerle yattığınıza dikkat etmelisiniz, Bay Marcucci.
And I don't need to tell you to be careful.
Dikkatli olun demeye gerek görmüyorum.
You know, you're going to need to be careful.
Dikkatli olmanız gerekecek.
we're on our way right now, but i need you to be real careful until we get there, all right?
Şimdi peşine düşüyoruz. Fakat, biz orada olana kadar dikkatli olmanı istiyorum.
Ms. Lane, you really need to be more careful.
Bayan Lane, çok daha dikkatli olmalısınız.
You'll need to be careful.
Dikkatli olmanız gerekecek.