You should be more careful traduction Turc
160 traduction parallèle
You should be more careful in choosing your gentlemen friends.
Erkek arkadaşlarını seçerken daha dikkatli olmalısın.
- You should be more careful.
- Daha dikkatli olmalısın.
I agree you should be more careful.
Daha dikkatli olmalısınız.
You should be more careful, Jim.
Daha dikkatli olmalısın Jim.
You're older and you should be more careful!
Büyük olan sensin, kardeşlerine göz kulak olman gerek!
You should be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
You should be more careful.
Daha dikkatli olun.
- You should be more careful!
- Çok tedbirsizsiniz. - Benmi?
You should be more careful.
Çok dikkatli olmalısın.
I'm sorry, Harry, but you should be more careful.
Üzgünüm, Harry, ancak daha dikkatli olmalısın.
You should be more careful where you drop your drawers.
Donunu çıkardığın yere dikkat etmelisin.
You should be more careful who you invite.
O zaman kimi davet ettiğinize daha dikkat etmelisiniz.
You should be more careful
Artık daha dikkatli olmalısın.
You're a scientist, you should be more careful, huh?
Bilim adamısın, daha dikkatli olmalısın.
You should be more careful of what you say.
Sözlerine dikkat etsen iyi olur.
You should be more careful about who you hang out with.
Kiminle birlikte zaman geçirdiğiniz, konusunda, daha dikkatli olabilirdiniz.
You should be more careful... of the affairs you attend, counselor.
Yaptığın işler hakkında... daha dikkatli olmalısın, sayın danışman.
You should be more careful
Daha dikkatli olmalısın.
You should be more careful where you put things in the future.
Gelecek sefere ayakaltında bir yere koymazsın sen de.
You should be more careful when discarding incriminating evidence.
Suç delillerini saklarken çok daha dikkatli olman gerekiyor.
You should be more careful!
Daha dikkatli olmalısın!
You should be more careful.
Daha dikkatli ol.
You should be more careful next time.
Bir dahaki sefer daha dikkatli olmalısınız.
I'm just saying you should be more careful.
Sadece biraz dikkatli olman gerektiğini söylüyorum.
You should be more careful.
Dikkatli olmalısın.
I admire your curiosity, but you should be more careful.
Merakını takdir ediyorum, ama daha dikkatli davranmalısın.
- You should be more careful about the company you keep.
- Arkadaşlık yaptığın kişiler konusunda dikkatli olmalısın.
You should be more careful with your acquisitions.
Ele geçirdiğin şeylere daha fazla dikkat etmelisin.
Leela, we got lucky this time, but you should be more careful.
Leela, bu sefer şansımız yaver gitti, ama daha dikkatli olman gerekirdi.
You should be more careful.
Dikkatli olmalısınız.
You should be more careful, Your Royal Highness.
Daha dikkatli olmalısınız, saygıdeğer majesteleri.
You should be more careful. You almost hurt... ME!
Az kalsın, düşecektin üstüme!
For the price of sweets you should be more careful.
Güzel tatlıların fiyatı da güzel olur.
Leo, don't you think you should be more careful?
Leo, size daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum değil mi?
You should be more careful.
Çok daha dikkatli olmalısın.
And this, you should be more careful about this.
Ve bu, buna çok dikkat etsen iyi olur.
You should be more careful who you do business with.
Belki de kiminle iş yaptığınıza daha dikkat etmeniz gerekiyor.
You should be more careful around the police ofvice and virtue.
Bu polislerin yanında daha dikkatli olmalısın.
You should've been more careful! What are we going to do now? Our grades were going to be based on that!
- Final notumuzu alacağımızdan dikkatli olmalısın!
You really should be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
You really should be more careful out there.
Orada biraz daha dikkatli olman gerekirdi.
- You really should be more careful with silk.
- Bu ipekle biraz daha fazla dikkatli olmalısın.
- I'm fine. Oh, you really should try to be more careful.
Daha dikkatli olmaya çalışmalısınız.
You should probably be more careful.
Çok dikkatli olmalısın.
She said you should be careful. Don't make more troubles.
Dedi ki dikkat etmezsen, başın beladan kurtulmazmış
You should try to be more careful, Max.
Daha dikkatli olmalısın, Max.
Well, you should tell your demon friends to be more careful when they attack next.
Onların sonraki saldırı zaman daha dikkatli olmak için iblis arkadaşlarınıza anlatmak gerekir.
We should be more careful, don't you think?
Daha dikkatli olmalıyız, öyle değil mi?
You know, you really should be more careful on your bicycle.
Bak, gerçekten bisiklet sürerken çok daha dikkatli olmalısın.
In the hospital you should be more careful.
Hastanede daha dikkatli olun.
I should be more careful, like I shouldn't be seen with you, speaking like this.
Daha dikkatli olmalıyım. Seninle böyle konuşurken görülmek istemem.